Avrupa’dan Türkiye’ye uygulanan vize reddi gündemde yerini korurken, Karar gazetesi “Böyle bir aşağılama görülmedi” manşetini atarak; “Batılı ülkelerin Türkiye’ye dönük vize duvarı ‘örtülü yaptırım’ seviyesine ulaştı!” ifadelerine yer verdi. Başka bir röportajda diplomat Namık Tan ise “Bu mesele, bir ülkenin siyasi itibarı ile orantılıdır” ifadelerini kullandı.
Avrupa’dan Türkiye’ye vize reddi: “Böyle aşağılama görülmedi!”
Karar gazetesi, AB’ye üye adayı olmayan çok sayıda ülkenin vizesiz girdiği Schengen ülkelerine seyahat başvuruları rekor oranlarda reddedilen veya 250 Euro’yu aşan ücretler ve onlarca belge karşılığında çok kısa süreli vize verilen Türk vatandaşlarının muhatap olduğu durumu, “Böyle aşağılama görülmedi” başlığıyla manşetine taşıdı.
Türkiye’de yapılan Schengen vizesi başvurularına artan retler, ülkenin gündeminde geniş yer bulmaya devam ediyor. Karar gazetesi, Avrupa Birliği ülkeleri ve Schengen bölgelerine giriş için gerekli olan vizeleri almanın giderek zorlaşması ile ilgili olarak, “Böyle rezalet görülmedi” manşetini attı.
“Pandemi döneminin bitişiyle birlikte Batılı ülkelerin Türkiye’den yapılan vize başvurularını reddetmesi kapsamlı bir krize dönüştü” ifadelerini kullanan Karar gazetesi, AB başkentlerinin Türkiye’den gelen Schengen taleplerinin yüzde 16’sını geri çevirdiğini belirtti.
Haberde derlenen verilere göre Almanya, 2016’da Türkiye’den gelen başvuruların yüzde 6.7’sini geri çevirirken bu oran geçen yıl 22’ye ulaştı. Fransa’da oran yüzde 3’ten 13’e çıktı. Vize sürelerinin her yıl kısaldığı da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi raporuna girdi.
“Böyle aşağılama görülmedi!”
Karar, “İş insanlarına, konferans daveti alan akademisyenlere bile kapı açılmaması sürecin ‘yoğunluk var’la izah edilemeyeceğini ortaya koydu. Batı’nın ‘cezalandırma’ yaklaşımına çözüm bulunması yönünde çağrılar arttı” ifadelerini kullandı.
Haberde ayrıca bekleme sürelerinin uzadığı, başvuru ücretlerinin 3 bin lirayı bulması da vurgulandı. Bu ücretleri ödeyen birçok kişi vize alamazken, başvurusu ‘başarılı’ olan birçok kişiye de çok kısa süreli Schengen vizeleri veriliyor.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) raporlarında, Türkler için Schengen vizesi reddinin 2014’te yüzde 4 olarak belirlenirken, bu oran 2020’de yüzde 12,7’ye yükseldi. Raporda, 2021 yılında Schengen vizesi reddedilen Türklerin oranı ise yüzde 17 olarak açıklandı. Raporda, artışın sürdüğü ve önümüzdeki yıl oranlara yansıyacağına dikkat çekildi.
AB’ye yeni aday olan ülkelerin vizesiz girdiği Avrupa ülkeleri Türkler için hayal oluyor; vize başvurularına rekor düzeyde ret yanıtı veriliyor, Türk vatandaşlarına ‘gizli yaptırım’ uygulanıyor!
2015’te yüzde 4’ler, 2018’de yüzde 10,45, 2020’de yüzde 13,78 olan Schengen vizesi başvurusu reddedilen Türk vatandaşlarının oranı 2021’de yüzde 19,02’ye ulaştı. Başvurusu reddedilmeyenlere ise çok kısa süreli vize veriliyor. AB ülkeleri neden Türk vatandaşlarının vize başvurularını artan oranda reddediyor.
Namık Tan: Bu mesele, bir ülkenin siyasi itibarı ile orantılıdır
Eski Dışişleri Bakanlı Sözcüsü ve Washington Büyükelçisi Namık Tan, T24‘ün sorusu üzerine vize almanın zorlaşmasıyla ilgili birçok gerekçe sunarken, defaatle şunu vurguladı:
“Türkiye, demokrasi ve özgürlükler açısından yıpranmış bir ülke haline geldi. Vize kararlarında bu etkili. AİHM kararlarının uygulanmaması gibi kararlar da Türkiye’ye yönelik tutumda etkili oluyor.”
“Vize meselesi ülkenin siyasi itibarı ve ağırlığıyla doğrudan orantılıdır” diyen Tan, “Bir ülke uluslararası alanda ne kadar saygınlığa ve ağırlığa sahipse onun vatandaşları da o ölçüde kolay vize alırlar” görüşünü dile getirdi.
Vize retlerinin artmasının “tamamen siyasi bir karar olduğunu” söyleyen Namık Tan, birçok Batı başkentinde Türkiye’nin artık “riskli ülke” olarak görülmeye başladığını belirtti. Tan, Türkiye’nin “riskli ülke konumu”na girmesinde ülkedeki siyasi iklimin yanı sıra iktidarın Batı’yla ters düşen hamlelerinin de doğrudan rol oynuyor olabileceğini belirtti.
Özel statülü pasaport sorunları
Kamu görevlilerine verilen ‘yeşil pasaport’, belirli bir görev için sağlanan ‘gri pasaport’ gibi birçok ülkeye seyahatlerde vize muafiyeti sağlayan pasaportlar da, Türkiye’de son yıllarda giderek daha kötü bir şöhrete sahip olmaya başladı. Örneğin geçen yıllarda AKP’li yerel parti yöneticilerinin ve onlarla birlikte seyahat eden bazı kişilerin gri pasaportlarla yurt dışına gidip, sonra geri dönmedikleri ortaya çıkmıştı.
Namık Tan, Türkiye’de özel statülü hizmet pasaportlarının giderek onu hak etmeyen insanlara verildiğini, bu nedenle Batı başkentlerinin kota uygulamaya başlamış olabileceğini belirtti:
“Özel pasaportların hak etmeyen kişilere verilmeye başlanması kota uygulamasını getirir. Bunlar gelmiştir demiyorum, yanlış anlaşılmasın- ama teknik olarak böyle bir kısıtlamayı tetikleyebilir bizim görmediğimiz biçimde. Şunu söylemek mümkün: Büyük ölçüde uluslararası alanda sizin ağırlığınız ve saygınlığınız bu işi önemli ölçüde yönetir. Orada birtakım soru işaretlerine yol açarsanız ilgili ülkeler vize regülasyonlarını daha zorlaştırmak suretiyle sizin vatandaşlarınıza bir anlamda sorun yaratır.”