Ayak bileği burkulması tedavi yöntemleri nelerdir?

Ayak bileği burkulması durumunda özellikle üzerine basmada ve yürümede zorluk görülür. Eklem çevresinde şişlik, yaralanmanın derecesine bağlı olarak etkilenen bağ üzerinde kanama ve morluk görülebilir.

Ayak bileği burkulması

Ayak bileği vücudumuzda en çok yük taşıyan eklemlerinden biridir. Kemikler, bağlar, kaslar ve eklemi saran eklem kapsülünden oluşmaktadır. Eklemi oluşturan tüm kemik yapıları kıkırdakla kaplıdır. Ayak bileği hareketleri yukarı, aşağı, içe dönme ve dışa dönme olacak şekilde dört yönlüdür. Bunlardan en fazla hareket açısı aşağı ve yukarı hareketler şeklindeyken içe ve dışa dönme hareketleri minimaldir. Bu hareketlerin oluşmasına kemiklerin birbiri üzerinde kayma ve yuvarlanma hareketleri neden olur. Hareketlerin limitasyonunu ise ayak bileğinde bulunan bağlar (ligamanlar) sağlar.

Ayak bileğinin dış kısmında bulunan dış yan bağlar ayağın içeri doğru çok fazla dönmesini limitler ve iç kısmında bulunan iç yan bağlar ise ayağın dışa doğru çok fazla dönmesini limitlemektedir. Ayak bileği ekleminde bulunan ve alt bacaktaki iki kemiğin (tibia ve fibula) birbirinden ayrılmasını engelleyen bir bağ ise, syndesmos olarak adlandırılır. Burada bulunan bağlar esneyebilme özelliğine sahiptir. Gerilime uğradığında belirli bir seviyeye kadar esner ve sonrasında normal fizyolojik sınırlarına geri dönerler.


Ayak bileği burkulmaları, sporcularda ve kadınlarda sık gözüküyor

Ayak bileği burkulmalarının sık rastlanılan problemler arasında olduğunu kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi:

Ayak bileği burkulmaları, özellikle sporcularda çok sık görülmekle birlikte, kadınlarda da görülme sıklığı fazladır. Spor yaparken olabileceği gibi, basitçe yürürken bile olabilir. Yaralanmaya neden olarak, genellikle ayak bileğindeki bağların ani ve aşırı gerilmesi sebep olmaktadır. Bu gerilime de, düzensiz yüzeyde yürürken yanlış basma ya da kullandığımız ayakkabılar neden olabilmektedir. Burkulma sonrası oluşabilecek şikayetlerin başında, ağrı gelir.

Özellikle üzerine basmada ve yürümede zorluk görülür. Eklem çevresinde şişlik, yaralanmanın derecesine bağlı olarak etkilenen bağ üzerinde kanama ve morluk görülebilir. Dokunmayla ağrılı ve hassastır. Ayak bileğini hareket ettirmeye çalışmak ağrılı ve limitlidir. Bağdaki yaralanma tam yırtılma seviyesinde ise eklem hareketi çok fazla artmıştır, çünkü eklemi limitleyen bağ kalmamıştır.


Akut, subakut ve kronik faz olarak tedavi planlanabilir

Ortaya çıkan semptomlara göre tedavi uygulanması gerektiğini anlatan Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti:

Tedavi yaralanmanın derecesine ve yaralanmanın üzerinden geçen süreye göre değişkenlik göstermektedir. Akut, subakut ve kronik faz olmak üzere üç ayrı süreçte tedaviyi planlayabiliriz. Akut faz yaralanmanın oluştuğu ilk 3-4 günlük süreci içermektedir. Ağrı ve şişliği azaltmak için ilk gün 2 saatte bir 15 dakika buz uygulaması yapılmalı ve diğer günlerde de yine 15 dakika buz uygulaması yapılmalı fakat sıklığı azaltılmalıdır. Ayak bileği istirahate alınmalı ve bu bir bandaj ya da bileklik tarzında bir atel yardımıyla olabilir. Ayak mümkün olduğunca uzatılmalı ve kalp seviyesinin üzerinde tutulmalıdır. Doktor tarafından verilen antienflamatuar ilaçlar kullanılmalıdır. Bu dönemde hareketten kaçınılmalıdır.

Subakut dönemde, ağrılar ve şişlik biraz daha azalmaya başlar. Buz ve bandaj uygulamasına devam edilirken ağrı sınırında kişinin tolere edebildiği ölçüde eklem hareket egzersizlerine başlanabilir. Bu dönemde ağır egzersizlerden kaçınılmalı çok fazla zorlanmamalıdır. Kronik dönemde ise artık ağrı ve şişlik iyice azalmıştır. Bu dönemde daha yoğun olarak kasları kuvvetlendirme egzersizlerine ve denge koordinasyon egzersizlerine başlanmalıdır. Koşu programları, sporcularda spora dönüş antrenmanlarına başlanabilir.


Tedavinin tüm süreçlerinde doğru bir şekilde iyileşmesi ve burkulmanın tekrarlarının önlenmesi için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarından faydalanılabilir. Bu tarz sakatlanmaların oluşmaması için önceden önlem almak her zaman en doğru yöntemdir. Bunun için ayak bileğindeki kasları kuvvetli tutmak  (bant egzersizleri, parmak ucunda ve topukta yürüyüş), denge ve koordinasyona (tek ayak üzerinde durma çalışmaları) önem vermek gerekir. Kişinin ayak yapısına uygun ayakkabı tercihi de çok önemlidir.

Topuk dikeni belirtileri neler? Nasıl tedavi edilir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.