Terminokriminoloji (Kavram suçu bilimi)

Yazının başlığı anlaşılmaz görünüyor. Ama şimdilik. Çok normal. Zira okuduğunuz birleşik isim tarihte hiç kullanılmadı. Yani, bu yeni terimi tarihte ilk okuyanlar sizlersiniz. Kökündeki iki sözcüğe değinip açıklamama geçiyorum.

kavram

  • Termin(oloji) – Kavramları araştıran bilim dalı, kavrambilim.
  • Kriminoloji – Suçları araştıran bilim dalı, suç bilimi.

Korku ile ilgili kavramlar

Bilim insanları, ilim dahilinde tariflerini yapabilmek için yeni mefhumlar ortaya koyarlar. Aynı olgu, korku türleri için de geçerlidir. Kavram üretmek için Latince/Yunanca menşeli yüzlerce birleşik isim terkip edilmiştir.


Korku (fobi) ile ilgili kavramlara örnek olarak:

  • Agorafobi – Meydan korkusu
  • Klostrofobi – Dar alan korkusu (Örn. asansörde)
  • Aviofobi – Uçuş korkusu
  • Araknofobi – Örümcek korkusu

gibi terkipleri verebiliriz.

Örneklerini sıraladığım ve yazamadığım korku tiplerinin çoğunluğu, yaşama biçimi ve/veya kültürel bir içeriğe sahip değildir. Misal, örümcek korkusu insanların korunma içgüdüsünden ileri gelir ve tartışılmazdır. Aynı şekilde yükseklik korkusu da.

Ancak korkusal terimler, bir ırk, dil veya din gibi aidiyet unsurları ile ilişkili üretilirse iş değişir. 200 yıl önce sıkça kullanılan İngilizce ‘Turcophile’ (Türk dostu, taraftarı) teriminin karşıtı da mevcuttu (Turcophobie). Yani kavram, zıddı ile var oluyordu.

Kavramlarla propaganda

Buna karşın medeniyetler savaşının (mimarlarından biri Zbigniew Brzezinski) planı olan İslam’a karşı cihat, ‘Islamophobia’ kavramını üretmiş ve küresel anlamda propaganda aracı haline getirmiştir. 2000’li yılların başında Fransız TV5 kanalında yayınlanan bir tartışma programını bugün gibi hatırlıyorum. Programın konu başlığı ‘Faut-it avoir peur d’Islam?’ (İslam’dan korkmalı mı?) idi. Benzeri başlıklar ve kavramlar, bahsi geçen korkuyu sadece meşru kılar.


Ne hikmetse, Batı’da (medya diye okuyun) İslamofobi’nin zıddı olabilecek ‘Islamophile’ mefhumu hiç kullanılmıyor. Sonuç itibarıyla, kavram olumsuz ve kutuplaştırma adına kullanılan bir silahtan başka bir şey değil. 19. yy.da Yahudi düşmanlığının kol gezdiği Avrupa’da 1882 yılında, yani bundan tam 140 sene önce ilk kez ‘Judeophobia’ (Yahudi korkusu) kavramı kullanıldı. Şüphesiz, bu kavramın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kullanılması hem psikolojik hem de politik açıdan artık pek mümkün değil. Zira, savaşa damgasını vuran ABD’nin duruşu belli. Bugün sadece Antisemitizm’den bahsediliyor. Görüldüğü gibi mefhumun içinde bir korku yok, bir karşıtlık/düşmanlık çağrışımı var.

Aynı mantık ile İslam karşıtlığı için de Antiİslam denilebilirdi ama denmiyor. İçinde korkunun var olduğu terimde diretiliyor. Aynı diretme ‘Judeophobia’ için yapılsa, ABD ve İsrail’in hükmünün kaydadeğer olduğu Batı medyası nasıl tepki verir sizce?! Cevabı biliyorsunuz.

Terminokriminoloji

Şimdi gelelim yazının başlığına. Anlamı şu: Üretilen herhangi bir kavramın meşruiyetine göre suç unsuru barındırıp barındırmadığını ortaya çıkaran suç bilimi. Telif hakkı yazara aittir. İnsan haklarının âli görüldüğü Kıta Avrupası’nda kavramımın gündeme getirilmesi ve her yeni terimin insan haklarına saygılı bir şekilde kullanılmasını temenni ediyorum.

(Kullanılan kavramların siyasi anlamda doğru kullanımı konusunda ABD’den dünyaya yayılmış bir ‘political correctness’ dalgası olduğunun farkındayım. Yine de benim burada değindiğim ve hedeflediğim husus, kavramlar daha doğarken onların meşruiyetinin ortaya konmasıdır. ‘Political correctness’ halihazırda var olan ve olumsuz çağrışımlar uyandıran kelimelerin kullanımına odaklanıyor genel olarak.)

Bakarsınız, ülkemiz devlet nezdinde hızlı davranır ve bu konuda Batı’ya örnek olur.


Son söz: Korkuya ismini veren, korku saçar.

From Turkey to Turkiye