Boğaziçi profesörü uyardı: İstanbul’un 15 gün süresi var!

İstanbul’daki barajların doluluk oranı yüzde 30’lu seviyelere geriledi. Yağışların azalmasıyla birlikte kuraklık tehlikesine karşı açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Eğer önümüzdeki 15 gün içerisinde İstanbul’a ciddi yağış düşmeye başlamazsa, İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak. Yağmurun, daha çok hafif ve uzun süreli yağması barajları daha fazla dolduruyor” ifadelerini kullandı.

İstanbul

Prof. Dr. Levent Kurnaz: İstanbul barajlarında doluluk oranı her hafta yüzde 1 düşüyor!

Prof. Dr. Levent Kurnaz, “2021 yılında da çok benzer bir durumdaydık. Barajlarda bundan daha az su vardı. Sonrasında 15 Ocak civarı ciddi ve yoğun yağışlar başladı ve o barajları kurtardı. İnşallah yine öyle bir durum olur. Öyle bir durum olmayacak olursa çok ciddi bir problem bizi bekliyor. Bugün itibariyle yüzde 31 civarında barajların doluluğu ve her hafta en az yüzde 1 düşüyor diye bakalım. Çok ciddi yağış gelmeyecek olursa 1-2 haftaya kadar yüzde 30’un altına düşeriz. Biraz yağış bekliyoruz, o İstanbul’un barajlarına biraz su getirebilir” dedi.


Çok şiddetli yağmur yağmasını istemiyoruz çünkü…

Prof. Dr. Kurnaz, “Barajların dolmasında, düşen her damlanın etkisi olur. Özellikle güneş olmadığı zaman buharlaşma azalır, bu daha da avantajlı bir şey. İstediğimiz ığıl ığıl yağmurun devamlı yağıyor olması. O barajlara daha faydalı olandır çünkü birden şiddetli düştüğü zaman bizim kanalizasyonlarımız o suyu direkt olarak denize götürmeye planlanmış. Onun için de çok şiddetli yağmasını istemiyoruz daha çok hafif, uzun süreli yağması barajları daha fazla dolduruyor. Kar en güzeli çünkü kar yağdığı zaman uzun zamanda eriyor. Karın yağması değil, erimesi avantajlı olan. Aynı ığıl ığıl dediğimiz, yavaş yavaş yağışın olması gibi kar da yavaş yavaş eridiği için onun bize büyük faydası oluyor” ifadelerini kullandı.


İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak!

İstanbul barajlar

Prof. Dr. Kurnaz, “Barajlardaki doluluk yüzde 30’un ortasına kışın ortasında düştüyse ciddi bir problemimiz var demektir. Bu problemin daha ne kadar kötüye gidip gitmeyeceğini önümüzdeki 15-20 gün içerisinde gelecek ciddi sayılabilecek yağışlar belirleyecek. Çünkü Marmara Bölgesi’nde o yağışlar olmayacak olursa korkunç kurak bir dönemden geçiyor Marmara Bölgesi şu an için. Eğer önümüzdeki 15 gün içerisinde İstanbul’a ciddi yağış düşmeye başlamazsa, İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak. Bu yağmur her zaman düşebilir. Önemli olan yağmurun düşüp barajları dolduruyor olması. Ümidimizi kesmeyelim” diye konuştu.

Kişisel kullanım uyarısı

Prof. Dr. Kurnaz, “Biz genelde yaz aylarında suyumuz kısıtlı, dikkatli kullanalım falan gibi şeylere alışığız. Bunun 12 aya yaymak zorundayız. Hiçbir zaman daha az kısıtlı olduğumuz bir dönem olmayacak. Dolayısıyla da bütün sene boyunca burada dikkatli olalım, çok fazla suyumuzu har vurup harman savurmayalım. Buradaki laf çok az suyla gününü geçiren insanlar için değil. 3 ana gurubu sayabiliyoruz. Bir tanesi havuz dolduranlar, bol bol araba yıkayanlar ve maalesef halı yıkayanlar. Bunlar en tehlikeli grup. Günlük ev kullanımında o kadar suyu zaten çok fazla harcamıyoruz.


İstanbul’da şöyle bir şey var: Tarım suyu kullanılmıyor. Sanayi suyu da kullanılmıyor. İstanbul’un barajlarındaki su bizlere gidiyor. Çok fazla nüfusumuz var. Anadolu’da baktığımızda suyun yaklaşık 4’te 3’ü tarımda kullanılıyor ama bizim açımızdan biraz daha kişisel kullanıma İstanbul çevresinde dikkat etmek gerekiyor” dedi.

Dünyadaki tüm buzullar erirse ne olur?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.