Dünyadaki tüm buzullar erirse ne olur?

Yeni bir araştırmaya göre gezegenimiz, insan faaliyetleri nedeniyle bu hızda ısınmaya devam ederse, 2100 yılına kadar tüm dağ buzullarının yüzde 68’ini kaybedecek. Peki buzulların erimesi neden önemli? Dünyadaki tüm buzullar eriseydi ne olur?

buzullar erirse

Ülkelerin son iklim taahhütleri, yaşadığımız yüzyılın sonuna kadar dünyanın 2,7 derece daha sıcak olmasına neden olacak.

Science dergisinde yayımlanan kapsamlı araştırma 200 bin farklı buzulun farklı iklim senaryolarından nasıl etkileneceğini detaylı bir şekilde inceliyor.


Buna göre ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlanmasını öngören Paris Anlaşması’na bağlı kalınsa bile bu buzulların yarısı kaybedilecek. Bu durum yaklaşık 2 milyar insan için hayati derecede önemli su kaynaklarının yok olması anlamına geliyor.

Dağ buzullarının erimesinin deniz seviyesinin yükselmesinin üçte birinden sorumlu olacağı tahmin ediliyor. Araştırmacılar özellikle 1 kilometrekareden küçük buzulların daha kırılgan olduğunu söylüyor.

Uzmanlar Orta Doğu, Kafkaslar, ABD ve Yeni Zelanda gibi bazı bölgelerde buzul kütlelerinin en iyi ihtimalle yüzde 60; en yüksek ısınma senaryosunda yüzde 100’ünün kaybedileceğini belirtiyor.

science melting away
Science dergisi kapağı

Bütün buzullar erirse ne olur?

Araştırma Grönland ve Antarktika buzulları dışındaki buzulları inceliyor. Peki bu buzullar da dahil edilir ve gezegenimizdeki tüm buzullar erirse sonuç ne olur?

Kutup buzulları dünyanın buzdolapları olarak biliniyor ve gezegenimizin iklim sisteminin düzenlenmesinde oldukça önemli işleve sahipler.

Dünyanın kuzey kutbunda güneyinden farklı olarak bir buz kıtası yok. Artktik okyanusundaki buzların bir bölümü her yaz eriyip suya karışırken her kış yeniden donuyor. Ancak iklim krizinin etkisiyle donan Arktik deniz buzu kütlesi her ay küçülüyor ve inceliyor.

Amerikan Ulusal Uzay Ajansı – NASA’ya göre dünyanın kuzeyindeki Arktik deniz buzu genişliğinin en fazla azaldığı Eylül ayında, 10 yılda bir ortalama yüzde 13 küçülme yaşanıyor. Bu, en az bin yıldır görülmemiş bir durum.

Deniz buzulları, diğer buzullar gibi, dünya ısındıkça eriyor ve erimeleri dünyayı daha fazla ısıtıyor. Bu durum yeryüzünün yüzey albedosunun değişiminden kaynaklanıyor.

Albedo, yani yansıtma kapasitesi, yüzeyin rengi açıldıkça artıyor. Kutupların beyaz karlar yerine koyu renkli sularla kaplı olması daha fazla ısı tutmasıyla sonuçlanıyor.

nasa buzullar

BBC Türkçe‘ye konuşan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, en fazla ısınmanın kutuplarda gerçekleştiğini ve bunun “bugünkü büyük basınç ve rüzgar sistemlerinin oluşumunu” etkilediğini söylüyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre Arktik yüzey sıcaklıkları son 20 yılda küresel ortalamadan 2 kat fazla arttı.

Bu durum, daha sık ve şiddetli sıcak hava dalgalarına neden olurken, sıcak havanın Arktik bölgesini çevreleyen rüzgarları etkileyerek soğuk dalgalarını getirmesiyle sonuçlanıyor ve kış fırtınalarını da şiddetlendiriyor.

Dünyanın iklimini düzenleme kapasitelerinin azalmasına yol açacak

Hali hazırda görülmeye başlanan bir diğer gelişmeyse okyanus akıntılarının, ısı ve tuzluluk dengesinin değişmesiyle dünyanın iklimini düzenleme kapasitelerinin azalması.

Su yoğunluğundaki farklılıktan kaynaklanan ve taşıyıcı bant olarak bilinen derin okyanus akıntıları, sıcak suyla soğuk suyun yer değiştirmesini ve sudaki besinlerin taşınmasını sağlıyor.


Avrupa’da mini bir buz çağı yaşanabilir

Buzulların erimesiyle birlikte Arktik’teki tuzlu su yoğunluğunun azalması bu akıntıların yavaşlamasına katkıda bulunuyor. Uzmanlara göre bu durum Avrupa’da mini bir buz çağının yaşanmasının önünü bile açabilir.

Araştırmalar, insanlık tarihinde tarım toplumuna geçişin dünya ikliminin stabil hale gelmesiyle eşzamanlı olarak gerçekleştiğini söylüyor.

İklimdeki belirsizlikle birlikte tarım faaliyetlerinde bozulmaya bağlı gıda güvenliği krizinin derinleşmesi de muhtemel.

Deniz seviyesinin 70 metre yükselmesi ne anlama gelir?

NASA’nın hesaplamaları, Grönland‘ın yılda 280 milyar ton; güney kutbundaki buz kıta Antarktika’nın yıllık 150 milyar tonluk buz kütlesini erime nedeniyle kaybettiğini söylüyor.

Grönland’daki ve Antarktika’daki buzullar bir gecede eriseydi deniz seviyesinin toplam 70 metreye yakın yükseldiğini görürdük.

Amerikan Jeolojik Araştırma Dairesine (USGS) göre bu, tüm kıyı şehirlerinin sular altında kalacağı anlamına geliyor.

Darmouth Koleji’nde Yer Bilimleri Profesörü Mathieu Morlighem, Inverse yayınına verdiği demeçte dünya nüfusunun yüzde 40’ının kıyı sellerinden doğrudan mağdur olacağını, bazı ulusların tamamen yok olacağını ve Pasifik adalarının sular altında kalacağını söylüyor.

Morlighem’e göre deniz seviyesinin yükselmesinin kabaca maliyeti 65 trilyon doları bulacak.

İngiliz Antarktik Araştırmaları’ndan Bilim Direktörü Prof. Dr. David Vaughan, deniz seviyesinin fırtınaların oluşumunda çok kritik bir rol oynadığını söylüyor.

Örneğin Londra’da, su seviyesinde meydana gelebilecek 50 santimetrelik bir artış sonucunda 1000 yılda bir oluşacak bir fırtınanın oluşma sıklığı da 100 yıla kadar gerileyecek. Bu artışın 1 metreye yükselmesi halinde ise bu süre 10 yıla kadar düşecek.

Buzullar raporu: Artık çok geç!

Danimarka ve Grönland Jeolojik Araştırması’ndan (GEUS) bilim insanlarına göre, Grönland buz tabakası mevcut hacminin yüzde 3,3’ünü veya 110 katrilyon ton buzu “kaçınılmaz olarak” kaybedecek.

Kuzey Kutbu’ndaki iklim üzerine yürütülen araştırmanın başyazarı Profesör Jason Box yaptığı açıklamada, “Gerçekçi olarak, bu rakamı bu yüzyılda iki katından fazla göreceğiz. Tahminler en dip rakamlar” dedi.

Kıyamet Günü Buzulu parçalanıyor: 5 yıl veya daha kısa sürecek!

Thwaites

Dünyanın en büyük buzulu olan Kıyamet Günü Buzulu Thwaites parçalara ayrılmaya başladı. Uzmanlar, çökmenin sadece 5 yıl hatta daha kısa süre içerisinde gerçekleşebileceğini açıkladı. Sonuçları ise gezegenimiz için bir dizi felaket senaryosunu tetikleyebilir.

Uzmanlar, bunun sadece 5 yıl hatta daha kısa süre içerisinde gerçekleşebileceğini açıkladı.

Kıyamet Günü Buzulu‘ olarak adlandırılan buzulun, yıllık küresel deniz seviyesi artışının yaklaşık yüzde 4’üne katkıda bulunduğu belirtildi. Uygu görüntüleri, dünyanın en önemli buzulu olarak nitelendirilen ‘Kıyamet Günü Buzulu’nun 1990’lardan bu yana en hızlı erime seviyesine ulaştığını belirtirken, uyardı.


Deniz seviyelerinde yıllık artış oranı, 2006 ve 2015 yılları arasında 1,4 mm’den 3,6 mm’ye yani iki katına kadar çıkmış durumda. Yılda birkaç milimetre kulağa çok fazla gelmeyebilir, ancak Thwaites’in küçük bir kısmının bile kaybı sadece bunu daha da hızlandırmaya yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda fırtına dalgalanmalarının şiddetini de artıracak.

Bilim insanları uyardı: Yakın gelecekte medeniyet yok olabilir!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.