Beyoğlu Kültür Yolunun bir parçası olarak kültür sanat merkezine dönüştürülmesi için Karaköy Zürafa Sokak’taki 200 yıllık genelevler 6 aylık çalışmalar neticesinde yıkıldı. Yıkım sırasında alanda bulunan sinagog, kilise ve hamam gibi tarihi yapılar görünür hale geldi.
Türkiye’nin en bilinen genelev sokağı olan 200 yıllık Zürafa Sokak yenileniyor. Çalışmalardaki son durumu anlatan ve bu tarihi yapıların ne olacağına ilişkin bilgi veren Beyoğlu Belediyesinin Etüt Proje Müdürü Yusuf Soyuer, Çalışmalar 6 ay önce başladı. Mülk sahipleri tarafından yıkımın gerçekleşmesi için Anıtlar Kuruluna başvuruldu.
Yıkım kararları alınınca 31 bina yıkıldı. Proje alanında ne yapılacağına dair uzman isimler ve hak sahipleriyle toplantılar yapıldı, çalışmalarımız devam ediyor. Bulunduğumuz alanın park olması planlanıyor ama çalıştaylar yapılıp son karar verilecek.
Modern yapılar yıkıldıkça etrafındaki tarihi binalar, binaların cepheleri ortaya çıktı. 19’uncu yüzyılda taş oda olarak yapılan ve son zamanlarda hamam olarak kullanıldığını düşündüğümüz bir yapı da görünür hale geldi diye konuştu.
Hamam aslına uygun restore edilecek
Hamamın tarihi eser ve tescilli kültür varlığı olduğunu aktaran Soyuer, “Korunması gereken yapı olduğu için aslına uygun şekilde değerlendirilecek. Binanın tescil kararı vardı. Kentsel tasarım projesine göre ne olacağı belirlenecek. Planlarda sosyal kültürel tesis olarak geçiyor. Aslına uygun şekilde projelendirip restorasyon yapılacak.
Yıkımlar tamamlandı, alanın kentsel tasarım projesinin yapılması kaldı. Projenin başlangıcındayız, yapıldıktan sonra çalışmalara devam edeceğiz. Yaptıklarımız Koruma Uygulama Denetim Büroları (KUDEB) tarafından denetleniyor, binalar korunuyor” ifadelerini kullandı.
Proje, Anıtlar Kurulu’na gidecek
Hamamın mülk sahiplerinin fikirleri alınarak projelendirileceğini anlatan Soyuer, “Ortaya çıkan proje Anıtlar Kuruluna gönderilecek, onayından sonra uygulamaya geçilecek. Hamamın sosyal ve kültürel tesis yapılması fikir aşamasında proje çalışmaları devam ediyor. Anıtlar Kurulu projeye olumsuz dönüş yaparsa görüşleri doğrultusunda yeniden bir proje hazırlanıp tekrar kurula sunulacak. Uygun bulduklarında da proje uygulamaya alınacak” dedi. (DHA)
Türkiye’nin en bilinen genelevinde neler oldu?
2001 yılından bu yana evler belirli kurallara uymadıkları gerekçesiyle kapatılmaya başlandı. Zürafa Sokak’ın en işler dönemi ise genelev patroniçesi, vergi rekortmeni Matild Manukyan’ın işlettiği dönemlerdi. Manukyan’ın ölümü ile birlikte sokakta bulunan genelevler başkaları tarafından çalıştırılmaya başlandı.
Zürafa Sokak, “Genelevler kapatılmasın” protestolarıyla 2007 yılında seks işçilerinin bir eylemine tanıklık etti. 2013 yılında genelevler yeniden kapatılmaya başlanınca, seks işçileri bir protesto gösterisi daha düzenledi.
Eylem sırasında, “Sokaklarda kayıt dışı ve kontrolsüz bir şekilde çalışmak istemiyoruz. Kapatılma nedeni sadece rant” açıklamasını yapan seks işçileri, Galataport projesine dikkat çekerek, “Buranın da rantı yükseliyor. Hiçbir yer göstermeden bizi buradan göndermek istiyorlar” demişti. Eylemciler, Ankara’da olduğu gibi İstanbul’da da valiliğin önünde giderek protesto gösterisi yapacaklarını söylemişti.
Son çivi: Pandemi
2020 yılında koronavirüs pandemisi sebebiyle kapılarına kilit vurulan Karaköy Genelevi, o tarihten bugüne kadar evsizlerin, yağmacıların ve kedilerin sığınağı olmuş hatta geçen günlerde bir hırsızlık olayına daha tanıklık etmişti.
İki sinagogun, bir kilisenin ortasındaki Karaköy Genelevi’nde çalışanlara ait kıyafetler, makyaj malzemeleri, kişisel fotoğraflar kadınların oradan kaçarcasına gidişlerine dair bıraktığı izlerden.
Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet’ten Kardelen İnce’nin haberine göre; Manukyan’ın ölümüyle giderek küçülmeye başlayan Karaköy Genelevi’nde çalışan kadınların çoğu farklı illerde, gece kulüplerinde, genelevlerde ya da sokaklarda çalışmaya başlamış, birçoğu ölmüş ya da emekli olmuş.