Afet durumlarında genel beslenme sağlık uygulamaları

Afet durumlarında risk gruplarında beslenme nasıl olmalı? Gıda yardımlarında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Afet durumlarında görülen yaygın sağlık sorunları neler?

afet beslenme

Öncelikle yaşanan deprem felaketi nedeniyle yurdumuzu derin üzüntüye boğan, göçük altında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, geride kalanlara sabır temenni ederim. Yaşanan felaketin acı tablosu dilerim daha büyük kayıplara neden olmaz.

Afet durumlarında genel beslenme sağlık uygulamaları

Afet durumlarında, afetzedelerin hayatlarını sağlıklı şekilde devam ettirebilmesi için muhakkak beslenme ihtiyaçları vardır. Afet durumlarında bu sürecin çeşitli meslek grupları ile doğru yönetilmesi ve koordine edilmesi gerekir. Beslenme sağlığı organizasyonlarında kesinlikle görev alması gereken personeller Diyetisyen, doktor, ebe-hemşire ve sağlık personelleridir fakat yalnızca sağlık personeli yeterli olmayacağı için yardım kuruluşları, yerel idare yöneticileri ve diğer gönüllü katılımcıların AFET durumlarında sorumlulukları büyüktür. Afetzedelere yönelik beslenme çalışmalarına başlarken muhakkak risk grupları değerlendirilmelidir. Risk grupları tespit edildiğinde öncelikli grup olarak ilan edilmelidir.


Risk grupları

  • Bebekler,
  • 1-5 yaş arası çocuklar,
  • Okul çağ çocukları,
  • Gebe-emzikli kadınlar,
  • Yaşlılar,
  • Tedavi gören hastalar ve engelli-bakıma muhtaç bireylerdir.

0-6 aylık bebek beslenmesi nasıl olmalıdır?

Normal şartlar altında biliyoruz ki anne sütü bebeğin ilk 6 ay boyunca tek başına bütün gereksinimlerini karşılar. Bebek beslenmesinde 6. aydan itibaren anne sütünün yanında ek (tamamlayıcı) besinlere geçiş yavaş yavaş başlamaktadır. Bebek en az 1 yaşına kadar mümkünse daha uzun süre anne sütü verilmeye devam edilmelidir.

Afet durumlarında da 0-6 ay dahil 0-1 yaş grubu için en ideal besin anne sütüdür. Ancak afet durumunda annelerin psikolojik yönden olumsuz etkilendiği düşünülürse ne yazık ki süt miktarında azalma gibi durumlar görülebilmektedir. Afet sebebiyle annenin yoğun stres altında kalması, birtakım kayıplar yaşamış olması bebeği ile arasındaki bağı uzaklaştırabilir. Anne sütünün yetersiz kalmaması ve süt verimini düşürmemesi için, bebeğini kesinlikle emzirmesi konusunda anne desteklenmeli ve motivasyon sağlanmalıdır. Hem annenin yeniden yaşama bağlanması hem bebeğin yeniden yaşama bağlanması için anne emzirmeye sürekli teşvik edilmelidir. Bu yaş grubunda, bütün fizyolojik gereksinimler anne sütü ile sağlanmaktadır. Eğer afette anne hayatını kaybetmiş veya yaralanmış ise anne emzirmeye devam edemiyorsa muhakkak uygun anne tarafından bebek emzirilmeli veya anneden süt sağılmalıdır. Asla inek sütü veya başka bir besin 1 yaşını doldurmayan bebeklere verilmemelidir

6 aylık ve 1 yaş beslenmesi nasıl olmalı?

Mümkünse anne sütü verilmelidir. Emzirme sorunu yaşandığı durumlar olduğunda anneden veya başka uygun annelerden pompa ile süt sağımı yapılmalıdır. Ek olarak yoğurt, Kuru baklagiller, muhallebi çorbaları, bisküvi, yumurta, tahıl unu, sebze çorbaları, temiz yıkanmış taze meyve suyu veya püreleri verilmelidir.

Diğer risk grupları beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?

Gebe ve emzikli kadınların beslenmesi, afet durumu için belirlenen günlük beslenme örüntüsüne ilave olarak +2 su bardağı süt yoğurt muhakkak eklenmelidir. Yani örnek verecek olursak afet bölgesinde Çadırkentlerde afetzedelere verilen günlük ortalama kalori 2000 kkal olduğunu düşünürsek bu kaloriye ek +2 bardak süt veya yoğurt daha eklenmelidir. Afetzedelerin bulundukları yerin imkanları ve koşullarına bakılarak eğer varsa taze ve meyve tüketimi önerilir. Meyvelerin muhakkak iyi yıkanması sonra tüketilmesi gerekmektedir Meyvelerin veya sebzelerin üzerinde herhangi bir şekilde bulaşan olmaması dikkat edilmelidir.

Tedavi gören hastalar ve engelli-bakıma muhtaç bireylerin normal koşullarda dahi beslenmelerinde, birçok konuya dikkat edilmesi gerekmektedir. Afet durumunda belirlenen günlük beslenme örüntüsüne ilave olarak her gün düzenli olarak süt yoğurt ve mümkünse taze meyve tüketimi sağlanmalıdır. Kronik bir hastalık söz konusu ise hastalığın tıbbı beslenme ilkelerine uygun doğrultuda bir beslenme sunulmalıdır.

Afet durumlarında beslenme organizasyonu şarttır

Beslenme organizasyonu yapılırken muhakkak diyetisyen (beslenme ve diyet uzmanı), tarafından afet bölgesi tam anlamıyla düzgün bir şekilde gözlemlenmesi gerekir. Yapılan gözlem sonucunda, toplumun beslenme durumunu, toplumun beslenme alışkanlıklarını, çocukların beslenmesi ile ilgili geleneklerini, toplumun yemek pişirme alışkanlıklarını, temek gıdanın bölgede varlığını-yokluğunu, afetzedelerin gıdaya ulaşıp ulaşmadıklarını, gıdaların temin imkanının kolay-zor olup olmadığı, afetzedelere gelen yardımların adil şekilde dağılıp dağılmadığı gibi birçok konu başlığı afetin neler le sonuçlandığını anlamaya yardımcı olacaktır. Bu gözlemle birlikte risk gruplarının hemen etkileneceği göz önüne alınarak iyi bir örgütlenme ve dağıtım planı yapılmalıdır

Kısa dönem beslenme organizasyonu, yeniden yapılanma ve rehabilitasyondan önce bir organizasyondur. Toplam birkaç hafta veya daha kısa süren bir süreyi kapsar. Bu süre zarfında kesinlikle sağlıklı suyun var olması ve sağlıklı suya ulaşmanın rahat şekilde olması gerekmektedir. Yanı sıra hazır öğünlerin olması da önemli bir diğer konudur

Sağlıklı su temini, afetzedelere geçici yerleşime geçinceye kadar, ılıman mevsimlerde kişi başına 3 litre/gün olacak şekilde temin edilmelidir. Sıcak mevsimlerde ise kişi başına 6 litre/gün litre olarak temin edilmeli ve olabildiğince kısa bir zamanda bu miktarın daha da üzerine çıkılması istenilmektedir. Olabildiğince çok zaman geçirmeden Kişi başına 14-40 litre/gün olacak şekilde içme suyu afetzedelere temin edilmelidir. Afetlerden hemen sonra geçici yerleşim sağlanıncaya kadar içme suyu gereksiniminin ambalajlı sularla karşılanması hem pratik hem de sağlıklı olacaktır. Afetler ile şebeke suyuna bazı istenmeyen bulaşanların karışma ihtimaline karşın şebeke suları yerine su temini mümkünse taşıma su veya ambalajlı su olmasına özen gösterilmelidir.

Sağlıklı su temin edilmediği durumlarda afetzedeler, buldukları her türlü suyu içer ve kullanırlar. Bunun sonucunda ise ani ve yaygın salgınlar ortaya çıkabilir. Afetinin boyutunu ve şiddetini işte bu durum daha da fazla arttırabilir. Temiz su sağlanmasında mobil su arıtma tesisleri veya üniteleri kurulabilir. Su tankerlerle taşınabilir. Bu durumlarda tankerin temiz olması, taşımaya uygun olması ve iyi temizlenmiş olması muhakkak göz önüne alınmalıdır. Suyun dolum aşamasında kirlenmemesi için mutlaka klorlama yapılması gereklidir. Afet bölgesine su tankerleri girişte tankerlerdeki suda kalıcı klor düzeyi mutlaka ölçülmeli ve klor içermeyen sular, klorlandıktan sonra afetzedelere tüketime sunulmalıdır.

Tekrar edilmesi gerekli olan husus merkezi su (şebeke suyu), dağıtıma sisteminin çeşitli bulaşanlara bulaşarak hastalık riski açısından potansiyeli yüksek olduğu gerçeği ile afet bölgesindeki toplumun sağlığı risk altına atılmamalıdır. Şebeke suyu afet sonrasında uzmanların gerekli incelemeler yapıldıktan sonra tüketime uygun bulunursa o vakit kullanımı uygun görülür ve afetzedelere sunulur.

Sağlıklı besin temini, afet durumlarında var olan besin kaynaklarının belirlenmesi için ve sağlıklı besinlere ulaşılabilmesi için yiyecek dağıtımı ve destek organizasyonunu sağlanmalıdır. Afetzedelere belirli merkezi noktalarda mutfaklar veya üniteler kurulmalıdır. Bu üniteler gezici de olabileceği gibi çeşitli koşullar ve imkanların varlığına göre şekillenebilmektedir. İlk saatlerde tam bir beslenme desteği afetzedelere sunulmasa bile sıcak ve içeceğin temin edilmesi belki beslenme açısından olması da psikolojik açıdan çok rahatlatıcı ve önemli bir konudur. İlk günlerde hazır besinlerden ekmek, peynir, yoğurt ve zeytin verilmesi uygundur. Bu dönemde özellikle tüketimi kolay çabuk bozulmayan gıda maddeleri bulunması gereklidir.


Bunlar; tahıllar, ekmek, bisküvi, pirinç, makarna, bulgur, yumurta, kuru baklagiller, konserve yiyecekler, çay, şeker ve tuzdur. Bu dönemlerde hijyen koşullarına bakılması gereklidir. Afetzedelere sağlıklı su temin edilmediyse ve su olanakları kısıtlıysa ya da merkezi noktalarda yemek alanları yapılmadıysa meyve sebze tüketmeleri istenmez ve önerilmez. Kısa dönem beslenme organizasyonunda kullanılacak besinlerin önemi büyüktür. Vücudun %60’tan fazlasını oluşturan sudur. Sağlıklı su temin edilmez ise dehidratasyon başlar. Eğer tahıl, ekmek, bulgur, pirinç, çorba gibi B grubu vitaminler afetzedelere sunulmaz ise enerji düşerek açlık duygusu artacak ve sağlık sorunlarının oluşumu başlayacaktır. İyi derecede kaliteli protein alımı ne yazık ki olamayacağından dolayı, yoğurt ve peynir afetzedelere verilmelidir. Bu süreçte Süt, yoğurt ve peynirde bulunan folik asit ve protein vücuttaki yara veya dokulardaki hasarı hızlı şekilde onarımlarını gerçekleştirecektir.

Tablo 1- Kısa Dönem Beslenme Organizasyonunda Kullanılabilecek Besinler ve Önemi

Uzun dönem beslenme organizasyonu, bu dönemde rehabilitasyon ve gelişmenin birlikte gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu süre haftalar veya aylar sürebilir. Kurulan merkezi mutfaklardanAfetzedelerin beslenmeleri düzenli olarak kayıt altına alınır. Risk gruplarının tanımlanmasını sağlayacak, beslenme kartları hazırlanır. Her mutfaktan yemek yiyen kişi sayısı belirlenmelidir. Ayrıca depolama ve tüketim kayıtları sürekli tutulmalıdır. Beslenme ve diyet uzmanı (diyetisyen), besin maddelerinin taze olarak tutulmasını sağlamalıdır. Dengeli diyetler hazırlamalı ve pişirme, servis alan ve araçlarının sanitasyonunu sağlamalıdır.

Tedavi edici (terapötik) beslenme; hayat kurtarıcıdır. İyi organize edilmeli ve diyetin özellikleri iyi saptanmalıdır. Böylece iyileşme kısa sürede sağlanabilir.

Uzun dönem beslenme organizasyonunda amaç;

  • Öncelikli olarak malnütrisyon oluşumunun engellenmesi, eğer oluşmuş ise ideal ağırlığı %70’in altında olan Kuvaşiorkor/Marasmus , ishal, kızamık, tüberküloz gibi hastalıkları olan orta derecede PEM (protein enerji mal.) ‘li çocuk ve yetişkinlere terapötik beslenme desteği sağlayarak hızlı iyileşmenin sağlanması,
  • Ek beslenmeye ihtiyacı olan riskli grupların tespit edilerek yapılan yardımda öncelik sağlanması
  • Ağır PEM li çocukların tespit edilerek ,Doktor gözetiminde ilaç veya özel gıda başlanmasıdır.

Tablo 2: Afet durumlarında afetten etkilenen nüfus için enerji gereksinimleri

Tablodan da görüldüğü gibi genel olarak kişi başına enerji gereksinimi günde 2100 kkal’dir. 2100 kkal sağlayacak beslenme planında örüntü 450 g tahıl, 25 g yağ, 50 g bakliyat şeklinde olmalıdır. Bu besinlere ek olarak çay, şeker, tuz (iyotlu) ve baharat beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak verilebilir.

Tablo 3- Uzun Dönem Beslenme Organizasyonunda Kullanılabilecek Besinler ve Önemi

Gıda yardımlarında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Afet sonrası ilk günlerde, tek merkezden kabaca öğünler kumanya ve besin planlaması yapılmadan hazırlanır. Kısmi toplu beslenme uygulanır. Çünkü bireylerin barınaklarda pişirme olanakları yoktur. Ekmek, kuru baklagiller, tahıllar, kuru gıdalar hazır tüketime uygun yardımın yapılması önemlidir.

Birçok durumda afet sonrası ek beslenmeyi sağlamak güç bir durumdur. Süt veya süt tozu, yoğurt veya besleyici değeri yüksek, işlenmiş besinler afetzedeler için önemlidir.

ÖNEMLİ NOKTALAR:

  • Yaş ve cinsiyet: Günlük enerji gereksinimi yaş ve cinsiyete göre değişebilmektedir.
  • Fizyolojik durum: Hasta, gebe ya da emziklilerin beslenme durumları diğer bireylere göre farklılık göstermektedir.
  • İklim: Sıcak iklimlerde, gıdalarda bozulma daha hızlı olur. Soğuk iklimlerde gönderilen gıda yardımlarında yüksek enerjili gıdalar tercih edilir.
  • Kültürel özellikler: Toplumun beslenme alışkanlıkları göz önüne alınmadan gönderilen ve dağıtılan yiyecekler israfa neden olur.
  • Gıda güvenliği: Çabuk bozulmayan ve tüketime hazır yiyeceklerden oluşan gıda yardımları kabul edilmelidir. Et, balık, pastörize süt gibi gıdalar tercih edilmemelidir.
  • Ulaşım ve dağıtım: Yardım organizasyonuna gerekli özen gösterilmeli ve ihtiyaca yönelik yardımlar yapılmalıdır.
  • Diğer araç ve gereçlerin sağlanması: Gönderilen gıda yardımları yanında bazı araç gereçler de gönderilmelidir. Bunlar; pişirme kabı, yakıt, kibrit, bardak, çatal, kaşık ve benzeridir.

Afet durumlarında görülen yaygın sağlık sorunları

Ev koşullarında ki beslenmeden “ÇADIRKENT” koşullarına beslenmeye geçiş nedeniyle bazı sağlık sorunlarının başlayabileceği bilinmelidir. Bu sağlık sorunları,

  • Protein enerji malnütrisyonu (marasmus, kuvaşiorkor)
  • Enfeksiyon (ÜSYE, ASYE, paraziter, hepatit, kızamık vb.)
  • Anemi
  • Vitamin yetersizlikleri (özellikle A, C)
  • Yeme bozuklukları (anoreksi)
  • Kronik hastalıkların komplikasyonları (Diyabetik ketoasidoz, GİS kanamaları, Aritmi ve kalp)

Afetzedelerin normal yaşama dönmeleri için bir ekip çalışması gerekir. Bu ekibin başarılı olması ise afet öncesi ve sonrasında planlı bir şekilde çalışma ile mümkündür. Diyetisyen, afetzedelerin besin tüketim kaydı, vücut ağırlığı, boy uzunluğu gibi antropometrik ölçümleri yapması gerekir. Hatta gerekli görürse bazı biyokimyasal testler yaparak malnütrisyon derecesi ve tipini tespit eder.

Ayrıca 0-5 yaş grubu çocuklara yönelik yapılması gerekli takiplerden birisi de büyüme ve gelişim durumlarıdır. Çocuk antropometrik ölçümleri yaparak kayıt altında olmalıdır. Gebe kadınların ağırlık kazanımı ve kayıpları izlenmelidir.

Afetzedeler beslenmesinde nelere dikkat etmelidir?

  • Üzerinde etiketi olmayan, çatlak ya da kapağı bombeleşmiş konserveleri,
  • Açıkta kalan veya bekleyen yiyecekleri,
  • Son kullanma tarihi geçmiş besinleri ,
  • Hastalık yapacak şüpheli besinleri, özellikle küflü, görüntüsü ve kokusu değişik besinleri,
  • Doğada kendiliğinden yetişen mantarları,
  • Kimyasal temizleyiciler ile temizlenmiş veya herhangi bir yolla kimyasal maddeye temas etmiş besinleri,
  • Açık bırakılmış veya 1 gün önce açılmış süt paketlerindeki süt ve ürürünlerini,
  • Yıkanmamış meyve ve sebzeleri, asla tüketmeyin!

Sağlıklı suya ulaşım sağlanıyorsa genel temizlik kurallarına muhakkak riayet edin.Yemeklerinizi pişirirken temizlik kurallarına uyunuz. Yemeklerden önce ve sonra ellerinizi sabun ile yıkayınız ve bol su ile durulayınız.

Yazımın sonunda,EK-1 ve 2 de Afetzedelere uygulanacak besin tüketim kaydı ve yardım kayıt formlarına ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı ve UMUT dolu günler dilerim.
Nurettin ŞAHİNLİ
Kurucu Beslenme ve Diyet Uz.

www.dytnurettinsahinli.com
[email protected]
UMUT Psikoloji ve Diyet Klinik



Kaynakça:

  1. Öney, B. ve Akman K. (2022). Afet Durumlarında Beslenme Hizmetleri. Afet ve Risk Dergisi, 5(1), 239-246.
  2. Pekcan, A. G., Şanlıer, N., Baş, M. (2016). Türkiye Beslenme Rehberi TÜBER 2015. Ankara: Sağlık Bakanlığı
  3. Gündüz, F. (2022). Afetlerde Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Perspektifi ile Çıkarılması Gereken Dersler (Haiti ve Japonya Depremi Örneği). IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, (12), 440-460
  4. World Health Organizations

Deprem Destek Platformları listesi


Nurettin Şahinli
Diyetisyen Nurettin Şahinli Kırıkkale’de doğdu. Yükseköğrenimini Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde Gıda İşleme Bölümü Gıda teknolojisi programında ön lisansını 2014’te aldı. Daha sonra lisansını Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde 2017 yılında tamamladı. Yüksek lisans eğitimini T.C. Üsküdar üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Nörobilim Anabilim dalında Duygusal yeme bozukluklarında uzmanlık almıştır. Bazı yerel gazetelerde sağlık ve tıp alanında güncel yazıları bulunan İntern Nörobilim Uzmanı & Diyetisyen Nurettin ŞAHİNLİ, İstanbul Çekmeköy’de Umut Obezite ve Diyet Kliniğini kurucu olarak açmıştır. 2019 yılının sonlarında ise yine İstanbul Çekmeköy ilçesinde “UMUT PSİKOLOJİ VE DİYET KLİNİK” adı ile Psikoloji ve Beslenme alınında uzman kadrosu ile merkezini 2. kez kurmuş danışanlarını kabul etmektedir.