İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaptıkları çalışmalarda 90 bin binanın yıkılma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu tespit ettiklerini bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un yapı envanterine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İBB’nin kendilerinden önceki döneminin bitirdiği envanterde 40 bin ila 50 bin riskli yapıdan bahsedildiğini belirten İmamoğlu, “Bizim yaptığımız çalışmada şu an itibariyle ağır ya da çok hasarlı, yani yıkılma tehdidiyle karşı karşıya olan 90 bin yapı olduğunu düşünüyoruz. İş yeri olan da var konut olan da var. Çok hızlı hareket etmemiz gerektiğinin farkındayız. İBB ya da hükümet 1999’dan sonra birçok şey yapmış İstanbul’da ama hepsini topladığımızda 80 sene daha çalışmamız gerekiyor ki yapı stoğunu güçlü hale getirelim. Böyle olmaz.” şeklinde konuştu.
“Deprem kurulu oluşturulmalı”
Bu mesele İstanbul’un can meselesi olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Merkezi bir mekanizmayla yönetilmeli. Bu teklifi getirirken hükümete, bakanlığa ‘Tabii ki bu işin başında siz olacaksınız’ dedim. Ama tek başınıza yapamazsınız. Bunun için bir kurul oluşmalı. Bu ısrarımızı devam ettiriyoruz. Bakanlığın, valiliğin, büyükşehirin, ilçe belediyesinin, inşaat sektörünün, yapı sektörünün, finans sektörünün, sigorta sektörünün, mahalle temsilcilerinin içinde olduğu bir mekanizmadan bahsediyorum. Taslağımızı da sunduk. Bu acil bir meseledir, akşamı sabahı bile yok. Bu sistemin İstanbul için elzem olduğunu defalarca niteledik. Sadece kurul boyutu da yok. İnsanlarımız… Ben öyle binalar biliyorum ki bina çürük. Çok yakınlarım var, taşınmış oradan, binayı boşaltması 3 yıl sürdü. Bina çürükse orayı boşaltmak zorunda.” dedi.
“Keşke İstanbullulara ‘huzurla evinizde yatın, uyuyun’ diyebilsem”
İstanbul’da imar barışı uygulamalarında yapı kayıt belgesi verilen yapı adedinin 317 bin olduğunu belirten İmamoğlu, “Reklam filmini gösterdiler tekrar hatırladık. Birisi kaçak bir yapı yaptığını anlatıyor, ne zaman yaptığını bile bilmiyor, nasıl yaptığını hatırlamıyor. Ona da belge alacağını söylüyorlar, seviniyor vatandaş. Devlet bunu yapmamalıydı. Bina sakat, yanlış yerde, başına çökecek. Böyle bir anlayışla İstanbul’da hareket edilemez. İstanbul odaklı, bu ayın sonunda kurumlardan, kurullardan, bakanlıktan beklentilerimizi ve çağrılarımızı yapacak bir toplantıyı da hazırlıyoruz. Keşke İstanbullulara ‘Huzurla evinizde yatın, uyuyun’ diyebilsem.” diye konuştu.