Avrupa Yeşil Mutabakat: AB, enerji verimliliği hedeflerini sıkılaştırıyor

Avrupa Birliğinin iklim değişikliği ile mücadele kapsamında başlattığı Yeşil Mutabakat (Green Deal) sürecinde yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

Yeşil Mutabakat

Avrupa Yeşil Mutabakat: AB, enerji verimliliği hedeflerini sıkılaştırıyor!

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu, AB Enerji Verimliliği Direktifi’nde reform yapmak; gereksinimleri ve hedefleri daha güçlü hale getirmek için Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi ile geçici anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, Avrupa Yeşil Mutabakat hedeflerini gerçekleştirmek ve REPowerEU Planını sağlamak için tasarlanan “Fit for 55” paketinin tamamlanmasının ardından atılacak adımları detaylandırıyor. Bu gelişmelerin, AB’nin 2050 yılına kadar iklim nötr olma kararlılığını bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.


Bu anlaşma enerji verimliliği ilkesini ilk kez AB ülkelerinin enerji sektöründe politika, planlama ve önemli yatırım kararlarında dikkate almaları için açık bir gereklilik ile yasal olarak güçlendirilmiştir. Anlaşma, Avrupa Komisyonunun Fit for 55 önerisini aşarak, 2030 için %11,7’lik bir AB enerji verimliliği hedefi belirlemektedir. AB ülkeleri anlaşmaya göre 2020’de yapılan enerji tüketimi tahminleriyle karşılaştırıldığında toplu olarak nihai ve birincil enerji tüketiminde ek bir azalma sağlamak zorunda kalacaktır. Geçici anlaşma kapsamında, sürekli ilerleme sağlamak için yıllık enerji tasarrufu yükümlülüğü neredeyse iki katına çıkmaktadır.

AB ülkeleri, bu anlaşmaya göre 2024’ten 2030’a kadar nihai enerji tüketimlerinin ortalama %1,49’u kadar yeni tasarruflar elde etmesi gerekecektir (Bu oran şu anda %0.8 civarındadır). 2030’un sonuna kadar ise kademeli olarak %1,9 hedefine ulaşılması isteniyor. Bu hedefler ve uygulamalar, binalar, sanayi ve ulaşım gibi son kullanım sektörlerinde enerji tasarrufunu artırmak için önemli bir araç niteliğindedir.

Hükümetler ve Yerel Yönetimler

Üzerinde anlaşmaya varılan kurallar kapsamında AB ülkeleri, nüfusu 45 binin üzerinde olan büyük belediyelerde yerel ısıtma ve soğutma planlarını da teşvik etmek zorunda kalacaktır. Buna göre 2050 yılına kadar tamamen karbondan arındırılmış bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin tedariki için minimum gereksinimler belirlenecektir. Verimli bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinde doğal gaz kullanan ve bölgesel ısıtmaya bağlı yeni yüksek verimli kojenerasyon ünitelerinin desteklenmesi 2030 yılına kadar devam edecektir. Bu tür sistemlerde yeni ısı üretim kapasiteleri için başka bir fosil yakıt kullanımı ise yasaklanacaktır.


Anlaşma, yatırım miktarlarını artırmak için enerji verimliliği finansmanına ilişkin hükümleri daha da güçlendirmektedir. AB ülkelerinin enerji verimliliği için yenilikçi finansman planlarını ve yeşil kredi ürünlerini teşvik etmesi istenecektir. AB ülkeleri ayrıca enerji verimliliği yatırımlarının hacmini raporlamak zorunda kalacaktır.

AB üyesi devletler, anlaşma uyarınca enerji yoksulluğundan etkilenen insanlar, savunmasız müşteriler, düşük gelirli haneler ve sosyal konutlarda yaşayan insanlar arasında enerji verimliliği iyileştirme önlemlerini bir öncelik olarak uygulamak zorunda kalacaktır. Revize edilen kurallar, enerji yoksulluğunu hafifletmeye ve tüketicileri güçlendirmeye daha fazla odaklanmaktadır. Uyuşmazlıkların çözümü için ilgili taraflara teknik ve finansal yardımların sağlanması ve mahkeme dışı mekanizmalar için ortak noktalarının oluşturulması vs planlanan uygulamalardan bazılarıdır.

Kamu Sektörleri

Anlaşma doğrultusunda revize edilen kurallar, enerji verimliliğini artırmak konusunda kamu sektörlerinin paydaşlarına da yeni sorumluluklar tanımlamaktadır. Buna göre, kamu kuruluşları ürün, hizmet, bina ve diğer alanlardaki kamu alımlarında enerji verimliliği gerekliliklerine dikkat etmek ve bunun için sistematik bir yapı kurmak zorundadır. Anlaşma ile kamu sektörü için yıllık %1,9’luk yeni bir enerji tüketimi azaltma hedefi getirilmiştir. Bilindiği üzere, AB ülkelerinin her yıl kamu idaresine ait binaların toplam taban alanlarının en az %3’ünü yenileme yükümlülüğü bulunmaktaydı. Anlaşma ile bu yükümlülük bölgesel ve yerel düzeyi kapsayacak şekilde genişletildi.

Özel Şirketler


Anlaşmaya göre revize edilecek Enerji Verimliliği Direktifi kapsamında şirketler daha fazla enerji verimli olmaya teşvik edilecektir. Bu bağlamda, enerji yönetim sistemlerinin büyük enerji tüketicileri için varsayılan bir zorunluluk haline getirilmesi beklenmektedir. Anlaşma çerçevesinde yıllık enerji tüketimi 85TJ’yi aşan KOBİ’ler de dahil olmak üzere tüm işletmelerin bir enerji yönetim sistemi uygulaması gerekmektedir. Yıllık tüketimlerinin 10TJ’yi geçmesi durumunda enerji denetimleri düzenlenecektir. Anlaşma ile ilk kez büyük veri merkezlerinin enerji performansı için bir raporlama sistemi de tanıtıldı.

Dünya Sağlık Örgütü Sağlık ve İklim Değişikliği Türkiye Raporu


Dilek Aşan
1972 yılında Mersin’de doğmuş, ilk, orta, lise ve üniversite öğrenimim Adana’da tamamlamıştır. İnönü Üniversitesi Tekstil Teknikerliği, Çukurova Üniversitesi İktisat bölümlerinde sürdürdüğü lisans eğitimini, Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Yönetim Bilimleri yüksek lisans eğitimi takip etmiştir. Mersin’de bir holdingde çalışmaya başlamış, bu holdingde Yönetim Sistemleri konusunda danışmanlık yapan C.D.I.E. SRL kuruluşu ile bu Fransız holdingin fabrikalarında Kalite Yönetim Temsilciliği görevi üstlenmiştir. Bu fabrikalarda gerçekleştirdikleri projeden sonra danışmanlık hizmeti veren Fransız Danışmanlık firması ile Mersin Ticaret Odasında verdikleri bir eğitimde yeniden karşılaştığında, bu danışmanlık firması birlikte çalıştıkları holding projelerinde onlara asiste ederken sergilediği özverili performanstan çok memnun kaldıkların bildirmiş ve kendileriyle çalışmasını teklif etmiştir. İstanbul’a taşınması da yine kendisini aynı danışmanlık firmasının merkez ofislerine transfer etmeleri sonucunda olmuştur. Her gün onlarca konuyu öğrenmek ve işletmelerde hayata geçirmek, kurumsallaşma aşamalarında bulunmaktan haz duymuş ve mesleğimi bulduğunu bu noktada fark etmiştir. Firma Türkiye’deki faaliyetini tamamlayınca Taksim’de kendi şirketini kurmuştur. Taksim Danışmanlık Hizmetleri markasıyla bu yıl 14. yılını tamamlamaktadır. İlk müşterilerinden biri olan CNR Holding ile yaklaşık 7 yıl boyunca Kalite Yönetim Sistemleri, Çevre ve İş Güvenliği Yönetim Sistemlerini, TSE ve diğer marka denetimlerinin de danışmanlığını yürütmüştür. 14 yıldır sektörde 6000’in üzerinde firmaya farklı alanlarda hizmet sağlamıştır. “Kurumsal Sürdürülebilirlik ve Ecovadis Süreci” adlı kitap çalışması tamamlanmış ve editörün son kontrolündedir. Birkaç ay içerisinde sektöre çok fayda sağlayacak bir kaynak olarak kitapçılarda yerine alacaktır. Halen aktif olarak firmalarına Kalite, Sosyal Uygunluk, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Denetimi, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilirlik Raporlamaları ve Sürdürülebilirlik Ödül Programlarıyla ilgili danışmanlık ve eğitim hizmeti sağlamaktadır.