Depreme psikolojik bakış: Seismophobia nedir? Deprem korkusu ile mücadele

6 Şubat 2023 tarihinde büyük yıkıma sebep olan deprem pek çoğumuzun korkularını tekrar yüzeye çıkarttı. Depremi yaşayan vatandaşlarımızın çoğu sevdiklerini kaybetti. Yaşanan tabloların ağırlığına baktığımızda psikolojik olarak dayanılması ve kaldırılmasının hiç kolay olmayacağını görüyoruz. Seismophobia nedir? Depremzedeler ile iletişimimiz nasıl olmalı? Yoğun deprem korkusunu nasıl yenebiliriz? Kaygı seviyesini nasıl azaltabiliriz? Panik atak nedir? İhtiyacımız olan bilgileri Psikolog Talha Berk Gürbüz’e sorduk.

Seismophobia

Depreme psikolojik bakış: Seismophobia nedir? Deprem korkusu ve kaygı ile mücadele – Röportaj: Psikolog Talha Berk Gürbüz

Depremi yaşayan bireylerde oluşabilecek duygusal travmatik tepkiler nelerdir?

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Bu konuya iki açıdan bakmak gerekir.


  1. Ebeveynler açısından
  2. Çocuklar açısından

Ebeveynler tarafından baktığımızda bu durumu çocuklarına yansıtmamak için bir koruyucu içgüdü ortaya çıkar. Bundan dolayı yasını tam anlamıyla yaşayamayan ebeveynler, duygusunun ne olduğunu bilmeyen çocuklar yetiştirmek durumunda kalırlar. Anne babasının bu olaylardan etkilendiğini fark eden çocuklar kendileri etkilense dahi bunu anlamakta güçlük çekerler. Çocukların yeni yerleşim yerine taşınmalarıyla beraber akran zorbalığı ortaya çıkar ve travma daha belirgin bir hal alır.

Çocuklarda travma sonrası stres bozukluğu yetişkinlerdekinden biraz daha farklıdır. Çünkü depreme benzeyen her şeyi bir tehdit unsuru olarak algılarlar. Yetişkinler ise bu ayrımı yapabildiği için durum değerlendirmesi yaparak olaylara tepki verirler.

Örnek bir olaydan bahsetmek istiyorum. Yakın bir dönemde depremzede çocuklarımızdan biri kliniğimize seansa geldi. Seans sırasında çocuğumuzun ağzından aynen şu cümleler döküldü:

“Ben, hırsızlarla depremi birleştirince, depremi onlar bir şeyler çalsın diye yaptırdıklarını düşünüyorum.”

Yaşadıklarını anlatırken verdiği bu örnek aslında bize bu çocuklarda bütünleştirici ve birleştirici bakış açısının ne kadar travmatik olduğunu göstermektedir

Yukarıdaki travmayı yaşayan çocuklar için lambaların sallanması sıradan bir örnek olur. İnsanların onları küçük bir itmesine dahi tahammülleri yoktur, çünkü o itip kakma süreci dahi onlara yeniden deprem yaşıyormuş hissi verebilir.

Geceleri uyurken gelen anlık sesler deprem sırasında çıkan uğultu seslerine yakın olduğu için, ani refleks tepkiler gösterebilir ve evden kaçma girişiminde bulunabilirler.

Anksiyete ve panik atak nedir?

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Birçok psikolojik rahatsızlığın altında korku yatmaktadır. Neyden korktuğunuz da, en az ne hissettiğiniz kadar önemlidir. Bu cümleyi aklınızda tutun lütfen. Çünkü anksiyete; beklenen bir duruma dair içimizde yaşadığımız endişenin ta kendisidir. Korku ise; mevcut tehlikeli bir duruma karşı olası vereceğimiz tepkilerin kendisidir.

Yani korku şimdi, kaygı ise gelecekteki bir durumla ilişkilendirilir. Aslında şunu söylemekte fayda var, daha net tanımlayacağını düşünüyorum.

Korku; sonucunu bildiğimiz ve tahmin edebildiğiniz şeylerken kaygı; gelecekte sonucunun ne olduğunu bilmediğimiz, bilmediğimizden dolayı da kaygılandığımız durumdur.

Panik atak, bir beklentiyle ortaya çıkan durumdur. Çünkü kişi kendisini kaygılandıran, olacağına inandığı durumu henüz yaşamasa bile onun yaşanma ihtimalinden dolayı panikler. Bu durum onda korku mekanizmasını harekete geçirdiği için beden “kaç ya da savaş” tepkisi vermek üzere aniden uyarılır. Bu uyarıya tehlikede olmadığını hissedene kadar hem vücut, hem de kişi yanıt verir.

Depremi yaşamış birinin anksiyete ya da panik atak krizine girdiğini nasıl anlarız?

panik atak

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Bunu depremi hiç yaşamamış birisinin anlaması öncelikle çok zordur, ancak anlatılanlara bakılarak hareket edilmesi ise mümkündür.


Depremzedeler şunu söylerler “ya, sen benim yaşadığımı yaşadın mı?” Bunu söyleme nedenleri aslında çok basittir, duygularını başka birisinin yaşamadan anlamasının mümkün olmadığını bilir, çünkü o an inanılmaz bir korku kaygı ve stres vardır. İnsanlar deprem anında sadece kendisini değil birçok kişiyi de beraberinde düşünerek hareket etmek durumunda kalmıştır. Bu yüzden onları neyin tetikleyeceğini tahmin ederek bunları yorumlayabiliriz.

Anksiyete ve panik atak kişide travmaya neden olan unsurların nelerle birleştiğine göre değişiklik gösterir.

Size göre standart olarak herkesin yapması gereken bir şey, onlar için artık hiç kimsenin yapmaması gereken bir şey haline dönmüş olabilir. Bu durum bizim için ne kadar normalse, onlar için o kadar anormaldir, yani şunu söylemek istiyorum; depremi yaşayan birisi için artık normal anormal olmuştur, anormal ise normal bir hale dönüşmüştür. Tırnak içine alarak söylenmesi gereken bir cümle söylüyorum: “Herkesin normali, yaşadıklarıyla paraleldir.’

Depremi yaşayan kişiler kaygı seviyesini nasıl azaltabilir, onlara yaklaşım nasıl olmalıdır?

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Depremi yaşayan kişilerin belirli bir süre yer ile temaslarını arttırmak gerekir. Çünkü korku, onlar için ne kadar yükseğe çıkarlarsa doğru orantılı bir şekilde artış gösterecektir.

Onlara nasıl davranmamız gerektiğini en iyi onlardan öğrenebiliriz.

Duygularını sormak, ne istediğini anlamak “senin için ne yapabilirim” gibi cümlelerle yaklaşmak gerekir. Özellikle depremde üst katlarda bulunan insanlar çevresindeki eşyaların sallandığını gördüğü için üzerine yıkılma korkusundan dolayı çok az eşyanın bulunduğu odalarda misafir edilmelidir. Bu durum onları hem rahatlatacak, hem de onları anladığınız izleniminin var olduğunu gösterecektir. Unutmayın bu dönemde insanların en çok ihtiyacı olan duygu; anlaşılmaktır.

Afet bölgesinde olmayan ama yoğun deprem korkusu yaşayan kişilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Afet bölgesinde olmayan ama orada yakını olan insanlarda da yoğun deprem korkusuyla karşılaşıyoruz. Çünkü kayıp duygusu yani birisine ulaşamama duygusu insanın tamir edebileceği ve direkt olarak ortadan kaldırabileceği bir duygu değildir.

İnsan sahip olduğu tüm duyguları sonuna kadar kullanmayı tercih eder.

Yani ben üzgünsem dibine kadar üzgün, mutluysam dibine kadar mutlu olmayı isterim, dolayısıyla bu korkuyu ve kaygıyı yaşayan insanlar da genellikle afet bölgesinde tanıdığı birisi bulunduğundan dolayı bu durumu yaşamaktadır. Ancak, yayılan görseller yayınlanan haberler vb. unsurlardan dolayı bu kişilerde klostrofobi adını verdiğimiz kapalı alan korkusu ortaya çıkar. Buna ek olarak Seismophobia adını verdiğimiz deprem korkusu veya deprem fobisi olarak Türkçeye çevirdiğimiz bu tanım da insanlarda görülebilmekte.

Seismophobia nedir?

Seismophobia
Seismophobia nedir?

Psikolog Talha Berk Gürbüz: Seismophobia, kişinin olasılık dahilinde bulunan deprem riskleri nedeniyle kendisi ve sevdikleri için yaşadığı korkuya ve bu korkunun kişinin hayatını olumsuz yönde etkilenmesine verilen isimdir.

Söylediğimiz ya da vereceğimiz örnekler genellikle sıradan karşılanabilir. Ancak depreme hazır olmadığını hisseden insan deprem korkusu yaşar. Kişi sadece kendisinin değil oturduğu binanın da hazır olmadığını hissettiği zaman bu korkuyu yaşar. Deprem çantası hazırlamak bir noktada insanın kaygısını azaltacaktır. Deprem alarmı veren uygulamalar, rahatlatıcı müzik dinleme, esneme çalışmaları bu kaygının ortadan kalkması için kısmen yardımcı olacaktır.

Son olarak önemi sebebiyle tekrar belirtmem gerekir ki; insanı kaygılandıran şey gelecekte tahmin edemediği, sonucunun ne olduğunu bilemediği ve hangi önlemleri alırsa alsın sonucunun değişmeyeceğini hissettiği durumlardır.


Biyografi: Psikolog Talha Berk Gürbüz

Psikolog Talha Berk Gürbüz1996 yılında Kocasinan ilçesinde dünyaya geldi. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Psikoloji bölümünden 2021 yılında mezun oldu. Alanının ilk yılında 2 makalesi yayınlandı.

Psikopress ekibinin kuruluş aşamasından, gelişim sürecine kadar bir çok yönüyle ekipte rol sahibi oldu. 2020 yılında Türk Psikologlar Derneği Sosyal Medya PR, İçerik Üretimi, Görsel Medya ve İletişim grubunda aktif olarak görev aldı. Mezuniyet dönemine kadar aktif şekilde alanına hizmet verirken 6 makalesi yayınlandı.

2021-2022 yıllarında Lider Medya Grubunda köşe yazarlığı yaptı. 2022 yılı sonunda Akdeniz Manşet Gazetesine köşe yazarlığına geçiş yapti. YouTube üzerinden “Mentalite TV” ile program yapmaktadır.

2022 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile protokoller imzalayarak çeşitli projelerde idari koordinatör, proje sorumlusu ve psikolog olarak görevler aldı. Antalya Moral Psikoloji bünyesinde danışan görmektedir.


Antalya Psikoloji Zirvesi ve PsikolojiTalks projelerini gerçekleştirdi. 2021 yılından bu yana Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği bünyesinde gönüllü Psikolog olarak yer almaktadır. 2022 yılından itibaren Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi Üyeliği yapmaktadır.

Kurtarma ölümlerini önlemek için doğru yaklaşım nasıl olmalı?


Serpil Çavuşoğlu
1973 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanında gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim. Bağımlılık ile mücadele, kadın ve çocuk istismarına karşı destek, eğitime katkı amaçlı kütüphanaler kurulması, yardımlaşma derneklerinde faaliyetler, tüketicinin her tür hakkı (sağlık, hukuk...) üzerine destek çalışmaları, kültür sanat projelerine koçluk, danışmanlık, tutuklu çocukların topluma kazandırılması amaçlı eğitim organizasyonları, kan bağışı, organ bağışı, ilik bağışı üzerine organizasyonlarda koordinatörlük, özel eğitim öğretmeni olmam sebebiyle engelli çocuklarımızın ailelerine danışmanlık, okullarda çocuklarımızın yardımlaşma güdüsünü pekiştirme amaçlı seminerler ve sayamayacağım daha pek çok alanda, neredeyse hiç durmadan yıllardır gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim.