Merkez Bankası’ndan para basma rekoru: 6 banknottan 5’i 200 TL!

Banknot matbaası geçen yıl para basma rekoru kırdı. Piyasaya yeni sürülen 685 milyon adet banknottan 493 milyonu 200 TL’den oluştu. 200’lük banknot bozuk para oldu.

para basma

Enflasyonla mücadelede başarı sağlaya­mayan Merkez Bankası (TCMB) çareyi para bas­makta buldu. Merkez Bankası banknot matba­asını gece gündüz çalıştı­rınca piyasadaki banknot miktarındaki artış yüzde 24’e gelerek son 10 yıl ortalama­sının iki katına ulaştı.

Emisyon hacmi de bir yılda 2.5 kata yakın arttı. Enflasyon para­nın değerini düşürdüğü için Merkez Bankası 200 TL’lik banknotların basımına ağırlık verdi. Yıl boyunca basılan her 6 banknottan yaklaşık 5’i 200 TL’lik banknotlardan oluştu.


Vatandaşın cebi, alım gücü düşen, adeta bozuk paraya dönüşen 200 TL’lik bank­notlarla doldu. Merkez Bankası 2022 Faali­yet Raporu’na göre, 2022 yılına girildiğinde piyasada 2 milyar 855 milyon adet banknot bulunuyordu.

200, 100, 50, 20,10 ve 5 TL’lik kupürlerden oluşan bu banknotların sayısı yılın sonuna gelindiğinde 3 milyar 540 mil­yona yükseldi. Yani Merkez Bankası bir yıl içerisinde tam 685 milyon adet yeni banknotu basıp piyasaya sürdü.

MESAİLER 200 TL İÇİN

Banknot matbaası geçen yıl neredeyse tüm mesaisini 200 TL basımına harcadı. Basılan 685 milyon adet yeni banknotun 493 milyonu 200 TL, 72 milyonu 100 TL olmak üzere 565 milyonu büyük banknottan oluş­tu.

para tl

Artık neredeyse bir değeri kalmayan 50, 20,10 ve 5 TL’lik banknotlardan ise sadece 120 milyon adet basıldı. Son bir yılda piya­sadaki 200 ve 100 TL’lik banknotların miktar olarak payı yüzde 55’ten 61’e; değer olarak payı da yüzde 40.3’ten yüzde 56.6’ya fırladı. Yani vatandaş, fiyatı her geçen gün artan temel ihtiyaçlarını alabilmek için cebinde 200 TL ve 100 TL taşımak zorunda kaldı.


KAĞIT VE MÜREKKEP YETİŞMEDİ

Merkez Bankası para basmak için banknot matbaasını gece gündüz çalıştı­rınca banknot kağıdı ve mürekkep alımı için yaptığı harcamalar yüzde 92 oranında, yani yaklaşık 2 kat birden artarak 508 milyon liraya fırladı. Piyasadaki zamlardan kendisi de olumsuz etkilenen Merkez’in para basımı dışındaki genel faaliyet giderleri de bir yılda 3.7 kat artışla 740 milyo­na çıktı. Bu artışta İstanbul’a taşınma kapsamında yapılan yüklü harcamalar etkili oldu. Merkez’in maaş giderindeki artış da yüzde 72’yi buldu. (Sözcü)

Mahfi Eğilmez: Güler misin ağlar mısın?

Ekonomist Mahfi Eğilmez: Gelişmiş ülkelerde de faiz enflasyondan düşükmüş. Güler misin ağlar mısın? Onların parası rezerv para: İthalatlarını da dış borçlarını da kendi bastıkları parayla ödüyorlar. Biz, bunları yapmak için onların parasını elde etmek zorundayız.

Para basmanın sonuçları

Ekonomist Mahfi Eğilmez, 2020 yılında kaleme aldığı yazıda para basmanın sonuçlarını özetle şöyle açıklıyor:

“Para basarak finansman yapmak ülkeden ülkeye, koşuldan koşula değişkenlik gösteren bir konudur. Özellikle ekonominin krize girerek küçülmeye başladığı, vergi indirimlerinin sonuç vermeyeceğinin düşünüldüğü bir ortamda bu döngüyü tersine çevirmek için para basılabilir. Merkez bankaları bu gerçeği görerek küresel krizle birlikte para basmaya yönelmişlerdir.

Normal koşullarda ihtiyaçtan öte para basmak enflasyonist baskılar yaratır. Bu özet doğrudur. Buna karşılık ekonominin küçüldüğü, işsizliğin arttığı ve dolayısıyla talebin hızla düştüğü anormal koşullarda (ki buna kriz diyoruz) Para basmak kısa vadede enflasyon yaratmaz. Buradaki kritik konu basılan paranın nasıl kullanılacağı ve zamanı geldiğinde nasıl sterilize edileceği konusunun topluma şeffaf olarak anlatılmasıdır.


Bunu sağlamak için basılan paranın, ekonomi canlanmaya döndüğünde nasıl geri çekileceğine ilişkin plan önceden açıklanmalıdır. Basılan para mutlaka bütçe içinde, bütçe kurallarına uygun olarak harcanmalıdır. Kamu harcamalarında tasarrufa gidilmeli ve insanlara basılan paranın gerçek ihtiyaçlara yönlendirildiği gösterilmelidir. Bunlar yapılırsa risklerin artması denetlenebilir, işler düzeldiğinde de bu para bolluğunun enflasyon yaratması önlenebilir.”

Borsa’da son 10 yılda dev kayıp!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.