Burun estetiği (Rinoplasti) konusunda en çok merak edilen 8 soru

Burun estetiği operasyonları, güzellik algısının fazla etki altında kalması nedeniyle yanıltıcı ve doğal olmayan sonuçlara yol açabiliyor. Bu sorunun önüne geçebilmek için işlemlerin kişiye özel uygulanması önem taşıyor.

Burun estetiği

Burun estetiği (Rinoplasti) konusunda en çok merak edilen 8 soru

Operasyon sonrası doğru nefes almayı sağlayan, doğal ve güzel bir burna sahip olmak, günümüzde burun estetiğine bakışı yansıtan iki önemli faktör. Burnun estetik işlemi yapılmamışçasına doğal görünümü için ne kadar değiştirilmesi gerektiği ise kişinin yüzünün uzunluğu, genişliği, alın, kaş ve çene yapısı ile elmacık kemiklerin durumu ve deri kalınlığı gibi özelliklerine göre belirleniyor. Burada, doğal oran ve açıların önemi devreye giriyor. Tüm bu ayrıntılar, doktor ve hastanın karşılıklı konuşarak kişinin yüzüne en uygun burnun belirlenmesiyle oluşuyor.


Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Şenol Çomoğlu, burun estetiği (septorinoplasti) hakkında sık sorulan soruları yanıtladı.

“Ameliyat sonrası çok ağrım olur mu?”

Septorinoplasti ameliyatları sonrası ağrı genelde beklenmez. Hafif sızılar dışında ağrı kesici ihtiyacı hissettiren ağrılar nadiren olur ve ilk üç dört gün sonrasında pek görülmez. Yine de doktorunuz size, özellikle ilk günlerde kullanacağınız ağrı kesicileri reçete edecektir.

“Ameliyat sonrası şişlik ve morarma olur mu, olursa ne kadar sürer?”

Evet, göz etrafında şişlik ve morarma olması olağandır. Çoğu zaman çok hafif olsa da bazen belirgin boyutlara ulaşabilir. Bu şişlik ve morarmanın azalması ya da olmaması için doktorunuz sizi birtakım önlemler konusunda uyaracaktır. Bu şişlik ve morarmalar genellikle bir-iki hafta içinde tama yakın geçecektir.

“Tamponların çıkarılmasından korkuyorum, canım yanar mı?”

Çok eskiden kullanılan burun tamponları nedeniyle halk arasında tamponlara karşı böyle bir önyargı olsa da, yeni nesil burun tamponları yumuşak tıbbi silikon yapıdadır. Bulundukları sırada da çıkarılırken de hastanın canı yanmaz.


“Ameliyat açık mı kapalı mı yapılmalı? Bu tekniklerin ne farkı var hangisi daha iyi?”

Rinoplasti, temelde kapalı ve açık olarak 2 farklı yaklaşımla yapılmaktadır. Açık yaklaşımda burun alt kısmına 1-2 milimetrelik bir kesi yapılır ve cilt kaldırılarak doku hakimiyeti daha fazla olacak şekilde ameliyat gerçekleştirilir. Kapalı yaklaşımda ise bu cilt kesisi olmaz, kesiler burun içine yapılır ve ameliyat oradan uygulanır. İki yaklaşımın kendilerine ait bir takım avantajları olsa da iyileşme zamanı, ödem, morluk vb. konularda birbirlerine üstünlükleri yoktur. Ameliyatın hangi yaklaşım ile yapılacağı, doktorun tecrübesi kadar kişinin burnundaki problemler ve bunlara uygulanacak işlemler ile de ilişkilidir.

“Burnumun iyileşmesi ne kadar sürer?”

Burnunuzun tam anlamı ile iyileşmesi ortalama bir yıl sürer. Bu süre yaşınız, cinsiyetiniz, varsa kullandığınız ilaçlar ya da başka hastalıklarınız, cilt tipiniz gibi birçok faktöre bağlı değişir. Bazen 6-8 ay gibi bir sürede tamamlanabileceği gibi bazen de iki yıla kadar uzayabilir. Tabii ki bu süre boyunca yeni ameliyattan çıkmış gibi olmazsınız, değişim oldukça yavaş olduğu için zamana yayılır. Ortalama 3-4 hafta içinde burnunuz yeni şeklini almış olacaktır.

“Burnum çöker mi, burun çökmesi nedir?”

Burnun yandan bakıldığında uç kısmında ya da sırtında herhangi bir nokta düşünün, bu noktanın yüze olan uzaklığına “projeksiyon” denir. Burun iyileşmesi tamamlanırken geçen süre içinde ödemler geçip burun yavaş yavaş hafifçe küçülür ve yüzle uyumlu hale gelir; bu genelde “burnun oturması” olarak bilinir ve öngörülen bir projeksiyon düzelmesidir. Ancak projeksiyon azalması öngörülen miktardan çok daha fazla ve öngörülen burun bölgesinden farklı bir yerde ortaya çıkarsa bu durum halk arasında “çökme” olarak ifade edilen projeksiyon kaybı anlamına gelir.

Bunun temelde iki sebebi olabilir; birincisi ameliyatla, ikincisi ise ameliyat sonrası ile ilgilidir. Burnu bir binaya benzetirsek, septorinoplasti operasyonu bu binayı güzelleştirirken bina içindeki odaları genişletme ameliyatıdır. Nasıl ki binayı ayakta tutan kolon ve kirişler varsa burunda da benzer destek alanları bulunur. Ameliyat sırasında bu alanların korunmasına ya da desteklenmesine azami özen gösterilmelidir. Ameliyat sonrasında ise hastalar özellikle erken dönemde burunlarına darbe gelebilecek ve bu destek alanlarını riske edecek durumlardan uzak durmalıdır.

“Burun deliklerimin karşıdan görünmesinden korkuyorum, çok belirgin olur mu?”

Bu durum burun ucunun gereğinden fazla kaldırıldığı durumlarda ortaya çıkar. Ameliyat sırasında burun doğal açılar ve mesafelere kavuşturulmalı, bu doğal ölçüler aşılmamalıdır.

“Yüzüme nasıl bir burnun uygun olduğuna nasıl karar verebiliriz?”


Bu süreçte doktorunuzla, burnunuzda rahatsız olduğunuz ve sevdiğiniz yerleri, süreci ve ideal burun oranlarını konuşmanız çok önemlidir. Simülasyon programları size bir fikir verebilse de her zaman net sonucu göstermeyecektir. Çünkü burun ameliyatlarında sonucu belirleyen temel faktörlerden biri olan cildin yapısı yani kalınlığı ya da inceliği olabilmektedir. Simülasyon programı sonucunda gördüğünüz burundan daha doğal ve güzel bir burnunuz olabileceği gibi gerçekleşmesi teknik olarak mümkün olmayan bir beklenti içine girmemeniz için doktorunuzun doğru değerlendirme yapması çok önemlidir. En sağlıklı yöntem, süreci doktorunuzla iletişim halinde yürütmenizdir.

Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında şişlik morluk oluşur mu?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.