Prof. Dr. Küçükkale: 70’lerden beri ilk kez ikili kur gerçekleşiyor

Döviz kurunda Kapalıçarşı, piyasa farkı ile alış satış farkı arttı. Prof. Dr. Yakup Küçükkale, “70’lerden beri ilk kez ikili kur gerçekleşiyor. MB’nin dövizi baskılaması sonuç vermiyor. Bu enflasyonun yeniden alevlenmesini getirecek” dedi.

ikili kur

İktidarın yanlış ekonomi uygulamalarının sonuçları her geçen gün etkisini artırıyor. Merkez Bankası’nın dövizi tutma çabaları artık sonuç vermiyor. Dolardaki artış son bir ayda yüzde 3’ü aştı. Ancak asıl sıkıntı, açıklanan resmi döviz kuruyla piyasa arasındaki farkın açılması ve ikili kurun hâkim olması. Resmi olarak dolar 19,40 TL civarında iken Kapalıçarşı’da piyasaların kapanış saati olan 12’den önce 20,40 TL yaklaştı. Aradaki fark bir lirayı buldu. Öte yandan bir başka marj aralığı alış ve satış fiyatı arasında oluştu.

“70’lerdeki ikili kur sistemine dönüldü”

BirGün’den Oktay Evsen’in haberine göre; Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Küçükkale’ye sorduk. Küçükkale “70’lerden bu yana ilk kez ikili bir kur sistemi ortaya çıktı. Bu durumdan haksız kazanç elde edecek olan var. Öte yandan bu artış kısa sürede enflasyonu yeniden alevlendirecek” dedi.


Henüz 10 gün önce 19,25 TL olan dolar kuru, dün piyasaların kapanması öncesi 20.50’ye yaklaştı. Bu hızlı artışın ne anlama geldiğine yönelik olarak Küçükkale şunları söyledi: “Dövizin baskılanması için yürütülen Kur Korumalı Mevduat (KKM) politikasında sona gelindi. Bu sistem bankaların ödeyeceği faiz dışında Hazine’ye büyük yük getirdi. Hükümet artık bu yükün altından kalkamaz hale geldi. Kuru baskılamak için Merkez Bankası piyasaya döviz sürdü. Bunu hem açıktan hem de arka kapı denilen yöntemle yaptı. Şu an MB bilançosunu bilen uzmanlar rezervlerin çok azaldığını söylüyor. Kur baskılamanın çözüm olmayacağını söylemiştik, hükümetin bu yükün altından kalkamayacağını da. Bu öngörü çıktı.”

“Buna arbitraj diyoruz”

Bankaların açıkladığı kur verisiyle Kapalıçarşı arasındaki uçurumun nedenlerine ilişkin Küçükkale şöyle konuştu: “Şu an ikili bir kur sistemi oluştu. Resmi kur ile serbest piyasa. Bu bildiğim kadarıyla en son 70’li yıllarda vardı. 80’lerde bitti. Bu bir kişinin gidip banka, PTT ya da özel kesimden bir esnaftan, kuyumcudan doları ucuza alıp pahalıya satabilmesi anlamına geliyor. Bu bir kere haksız kazanç. Birileri haksız kazanç elde edebiliyor. Biz buna iktisatta arbitraj diyoruz. Devletten ucuza alıp piyasada pahalıya satmak.”

“Küçük yatırımcılar kaçar”

Banka ya da Kapalıçarşı’da dövizin alış ve satış fiyatı arasındaki farkın artmasındaki hedef Küçükkale’y göre küçük yatırımcıyı döviz alımından caydırmak. Küçükkale, “Kurumsal alıcı almak zorunda ama bireysel olarak alan kişi bu fark üzerine kaçar. 30 bin liralık dolar alayım 15 gün sonra satayım diyen kişi bundan vazgeçer. Çünkül zarar eder. Bu da küçük de olsa dövize olan talebi kısar. Geçici bir çözüm” dedi.

Körfez ülkelerinden sıcak para akışının da olmadığını anımsatan Küçükkale “Risk büyüyor. MB’nin müdahale imkanı zayıfladı. Artış KKM politikasından vazgeçirilse durabilir. İlave maliyetleri olacak. KKM de kademeli olarak kaldırılabilir. Seçimde mevcut iktidar kazanırsa ne yapar, muhalefet gelirse ne olur bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.


Dövizdeki artışın tüm yurttaşları ilgilendirdiğini anımsatan Yakup Küçükkale bu şekilde devam etmesi durumunda ekonomik olarak daha da zorlanılacağını aktardı: “Dışa bağlı ülkeyiz. Dolayısıyla ürünlerin maliyeti artacak. Baz etkisiyle bir süredir yumuşamış olan enflasyon yeniden canlanıp artışa geçecek. 70 sente muhtaç değiliz ama bir efektif döviz kıtlığı yaşanıyor. Sonucu daha zor günler demek.”

Merkez Bankası’ndan döviz kısıtlaması

Merkez Bankası’nın döviz işlemlerinde kısıtlama getirdiği öğrenildi. Buna göre, Bankalar müşterileri için piyasadan saat 13.00’e kadar döviz alabilecek. Her bankanın gerçek ve tüzel kişilere satabileceği toplam döviz miktarına da günlük limit getirildi.

Merkez Bankası’nın döviz işlemlerinde kısıtlama getirdiği öğrenildi. Kararı, Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu sosyal medya hesabından paylaştı.

Babuşcu, twitter’dan yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası bankalara dövizde işlem saati kısıtlaması getirdi.. Bankalar müşterileri için piyasadan saat 13.00’e kadar döviz alabilecek.” dedi.


Bir süre sonra Merkez Bankası’nın ikinci kararını da duyuran Babuşcu, buna göre gerçek ve tüzel kişilere satılabilecek toplam döviz miktarına da kısıtlama getirildi. Babuşcu, “Merkez  Bankası’ndan ikinci karar: Gerçek ve tüzel kişilere(tüm müşterilere) her bankanın satabileceği toplam döviz miktarına günlük limit getirdi. Limitler her banka bazında ayrı belirlendi.” dedi.

Ekonomi haberleri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.