Şifalı bitki anasonu kullanırken dikkat!

Antik çağlardan bu yana birçok farklı alanda kullanılan ve ülkemizde yaygın olarak yetişen anason, şifalı bitkiler arasında yer alıyor. Ancak anasonu kullanırken bu kurallara dikkat etmek gerekiyor!

anasonu kullanırken

Sofraların yanı sıra içecek, ilaç ve gıda sektöründe yaprak, çiçek ve tohumundan faydalanılan anasonun iştah açıcı, uyku verici, anne sütünü artırıcı özellikleri bulunuyor. Hamilelerin ve bitkisel östrojen etki göstermesi sebebiyle meme ve yumurtalık kanseri tedavisi gören kadınların kesinlikle kullanmaması gereken anasonun; 6 aylıktan küçük bebeklerde kullanımı için ise uzmana danışılması gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Hüban Ercan, anasonun faydaları ve kullanım alanları ile ilgili bilgi verdi.

Gıdalara lezzet de veriyor 

Ülkemiz topraklarında yaygın bir şekilde yetişen ve maydanozgiller ailesinden gelen anasonun yaprak, çiçek ve tohumundan yararlanılabilmektedir. Aromatik bir bitki olan anasonun tohumları yüzde 1,5- 5 oranında esansiyel yağ içerirken, bu bitkinin kullanıldığı alanlar her geçen gün genişlemektedir.


İlaç ve eczacılık alanında anason önemli bir yere sahiptir. Anason çiçekleri gaz giderme, idrar söktürme, terletme, anne sütünü artırma, sakinleştirme ve dinlendirme amacıyla kullanılabilmektedir. Gıda sektöründe de yoğun bir kullanım alanı bulunan anason; baharat olarak kullanılabilmekte, hamur işlerinde, dondurma, tatlılar, marmelatlar ve sakızlara katılmaktadır. Ayrıca bitkinin genç yaprakları salatalarda veya yemeklere lezzet vermek amacıyla da tüketilmektedir.

Anne sütünü artırıyor, karaciğeri koruyor 

Halk arasında iştah açıcı, uyku verici, anne sütünü artırıcı, gastrik spazm şikayetlerini ve bağırsak gazlarını giderici, balgam söktürücü, antibakteriyel olarak kullanılan anasonun bazı faydaları yapılan çalışmalarla da ortaya konulmaktadır.

Bu çalışmalarda çay olarak içilen anasonun hafif spazmlı mide ve bağırsak şikayetlerinde, epigastrik şişkinlik gibi bazı dispeptik rahatsızlıkların tedavisinde ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi gelebileceği gösterilmiştir.


Ayrıca anasondan elde edilen uçucu yağın yüzde 70-90 oranında anaethole içeren ekstrelerinin antioksidan, antispazmodik, antimikrobiyal ve antifungal (mantar önleyici) özelliklere sahip olduğu aynı zamanda karaciğeri koruyucu etki gösterdiği de yapılan çalışmalarda belirtilmiştir.

Meme ve yumurtalık kanseri tedavisi görenler kullanmamalı 

İçerdiği maddeler sebebiyle, “fitoöstrojenik” yani bitkisel östrojen etki gösteren anason özellikle meme ve yumurtalık kanseri tedavisi gören kadın tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü anason içindeki bitkisel östrojen, bu hastaların kullandıkları ilaçlarla etkileşim içine girebilmektedir. Bununla birlikte genel olarak böbrek rahatsızlığı olan hastaların da anasonun idrar söktürücü etkisi sebebiyle sadece hekim kontrolünde kullanması gerekmektedir.

Bebeklerde kullanımına dikkat edilmeli

Ebeveynler kolik, kabızlık, öksürük veya düzensiz uykuya bağlı olarak anasonu yaygın bir şekilde kullanır. Ancak yapılan araştırmalar 6 aydan küçük bebeklerde anason kullanımının kolik üzerine olumlu bir etkisinin olmadığını, ancak uyku düzeni ile ilgili olumlu etkilerinin bulunduğunu göstermektedir. Anasonun bebeklerde güvenli olduğu yapılan bilimsel çalışmalarda kanıtlanamamakla birlikte, aynı zamanda bebeğin sindirim sistemine zarar verebileceği de yapılan çalışmalarda ileri sürülmektedir. Bu sebeple bebeklerde anason kullanımı mutlaka ilgili hekime danışılmalıdır.

Anasonun içinde alkol bulunmaz


Anasonun en önemli uçucu yağ bileşeni trans-anethol (yüzde 80-90)’dur. Trans anethol bir tür yağ asidi olmakla birlikte anasonun kendine has kokusu bu asitten kaynaklanır. Sadece alkol içinde çözülebilen bu maddenin kendi öz yapısında bilinenin aksine alkol bulunmamaktadır. Hamilelikte kullanımı önerilmeyen anasonun belirlenen doz üzerinde alınması ise akut toksisiteye neden olabilmektedir.

Lavanta yağı ile sinek ısırıklarından korunabilirsiniz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.