Günümüzde 135 milyon kişinin konuştuğu Almanca, 2022’de en çok konuşulan diller arasında 12. sıraya yerleşirken Türkler başta olmak üzere dünya genelindeki birçok kişi kariyerine ya da eğitimine Almanya’da devam etmek için online kurslara yöneliyor.
Almanya Federal Meclisi’nin (Bundestag) göçmenlik yasa tasarısıyla ilgili reformu onaylaması, ülkeye daha fazla kalifiye işçi alımının önünü açtı. Alman Ekonomi Enstitüsü’nün (IW) yayımladığı raporu Almanya’da işverenlerin sektörlerindeki yaklaşık 630 bin açık pozisyonu hala dolduramadığını ortaya koyarken, ülkede istihdam açısından en çok sağlık sektöründe hemşirelere, elektronik ve otomotiv mühendislerine, eğitimde bilişim ve teknoloji alanlarında akademisyenlere, aynı zamanda aşçı, inşaat, metal ve ağır sanayi işçilerine ihtiyaç duyuluyor. Bu iş olanaklarıyla Avrupa’nın kapısını çalmak isteyenler ise önce Almanca öğrenmeye yöneliyor.
Dünya genelinde yaklaşık 135 milyon kişinin konuştuğu Almanca, 2022’de en çok konuşulan diller arasında 12. sıraya yerleşti. Avrupa Birliği’nde (AB) en çok konuşulan dil statüsünde olan Almanca, aynı zamanda Avusturya, İsviçre, Lüksemburg, Liechtenstein ve Belçika’nın bazı bölgelerinde de resmi dil olarak kabul ediliyor. Almanca, birçok ülkede ikinci bir dil olarak tercih edilirken, AB’de de resmi çalışma dilleri arasında yer alıyor ve pek çok ülkede Almanca’ya öğrenmeye talep artıyor. Türkiye’de de İngilizceden sonra en çok talep edilen dilin uygulamada Almanca olduğunu ifade eden Preply ise Almanca öğrenmenin avantajlarını açıklıyor.
Birinci sırada iş fırsatları bulunuyor
Almanca bilmenin en önemli avantajları arasında küresel iş fırsatlarına ulaşmayı kolaylaştırması bulunuyor. Çünkü Almanya’nın birçok uluslararası şirketin merkezi olması, Almanca bilenleri iş dünyasında daha etkin hale getiriyor. Ayrıca, iş başvurularında da büyük bir avantaj sunmasının yanı sıra profesyonellerin uluslararası iletişim ağlarını genişletmelerini, farklı kültürlere aşinalığını artırmalarını sağlıyor. Almanca öğrenmek, turizm, finans, teknoloji ve mühendislik gibi çeşitli sektörlerde daha iyi kariyer fırsatları barındırıyor. Uluslararası projelerde görev almayı kolaylaştırıyor.
Öyle ki Almanya’nın işgücü piyasası, yüksek iş güvenliği, istikrar ve önemli ölçüde esneklikle karakterize edilirken nitelikler ve uzmanlık açısından da çok talepkâr olmasıyla biliniyor. Ülkenin hızla büyüyen ekonomisi, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki nitelikli profesyonelleri kendine çekiyor. Almanya’nın önde gelen sektörleri arasında ise otomotiv mühendisliği öne çıkıyor. Bunu kimya ve ilaç, çelik ve metal endüstrisi ve sağlık sektörü takip ediyor.
Çok uluslu şirketler, Almancayı resmi iş dili olarak kabul ediyor
Dil bilmek sadece iletişim kurmaya değil, aynı zamanda farklı kültürleri tanımaya da olanak tanıyor. Bu dillerin ilk sıralarında da Almanca geliyor. Zengin bir kültürel mirasa sahip olan Almanya’nın kapılarını açıyor. Son yıllarda AB’nin öncelikli dillerinden biri haline gelen Almanca, dünya genelindeki birçok çok uluslu şirketin de resmi iş dili olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla Almanca bilmek, iş dünyasında rekabet avantajı yaratıyor, başarıya giden yolu kısaltıyor.
6 ülke Almancayı resmi dil olarak kullanıyor
Almanca öğrenenler, Almancanın yaygın olarak konuşulduğu birçok ülkede yaşayabiliyor. Resmi dili Almanca olan 6 ülke Almanya, Avusturya, Belçika, İsviçre, Lihtenştayn ve Lüksemburg şeklinde sıralanıyor. Öte yandan Almanya, yurt dışında yaşamak isteyen Türklerin de rotasında bulunuyor. Almanya’da şu an 3 milyon Türk bulunuyor. Almanya’da Türk nüfusunun en yoğun olduğu bölgeler ise Berlin, Hamburg, Frankfurt ve Stuttgart.
Almanca öğrenmek isteyenler online kurslara başvuruyor
Almanya’nın iş piyasası Türkler için çeşitli fırsatlarla doluyken Almanya, istihdam politikaları ve çalışma koşulları, işçi haklarına saygı duyan ve işçilere birçok sosyal hak sunan bir yapıya sahip olmasıyla öne çıkıyor. Bunlardan yararlanmak için oturum izni almak isteyenler mesleki eğitim ve staj programlarından faydalanabiliyor. İş arama vizesi hakkını kullanabiliyor ve nitelikli göçmenlik yasasından yararlanabiliyor.
Almanya, pek çok kişi için refah bir yaşam vaat ediyor. Preply, tam da bu noktada, Almanca öğrenerek kendine yeni fırsatlar yaratmak isteyenlere Almanca eğitimiyle rehberlik ediyor. Öğrenme tercihlere, hedeflere, yeterlilik seviyesine göre kişiselleştirilmiş eğitim modeliyle yerli öğretmenlerle birebir online Almanca dersleri sunuyor.
Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu ise konuya dair şu açıklamayı yaptı: “Almanya, yaklaşık 3 milyon Türk vatandaşının yaşadığı önemli bir ülke olarak konumlanıyor ve buraya yönelik yerleşme talepleri her geçen gün artıyor. Dolayısıyla Almanca, Preply uygulamamızda en çok öğrenilen ikinci yabancı dil olarak öne çıkıyor. Dil, toplumların birbirleriyle iletişim kurmasında, kültürler arasında anlayışın oluşmasında ve dostluğun pekişmesinde temel kritik bir rol oynuyor. Almanca öğrenmek, Türklerin Almanya’da daha iyi bir yaşam sürmesini sağlıyor, sosyal etkileşimlerini artırıyor ve iş dünyasındaki fırsatlara erişimini kolaylaştırıyor.”