Kira fiyatları düşüşe geçti mi?

kira fiyatları

Uzun zamandır konut arzında yaşanan sıkıntılar ve enflasyonist ortamın da getirdiği ekonomik nedenler ile durmaksızın artan konut fiyatlarında gerileme başladı. Bazı mal sahiplerinin evlerini yıllık peşin olarak yüzde 20 indirimli kiraya vererek kazançlarını mevduat vb yatırım araçlarında değerlendirdikleri belirtiliyor. Peki kira fiyatlarındaki düşüşün nedeni ne?

Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, Milliyet’e yaptığı açıklama fiyatları düşüren 5 nedeni açıkladı. Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Kira fiyatları neden düşüyor?

Konut kredilerindeki yüksek faiz oranları, son dönemde satılamayan gayrimenkullerin kiralık olarak sunulmasında önemli etkileri oldu diyebiliriz. Kiralık konut piyasasını etkileyen 5 ana faktör var. Bunlardan bir tanesi evlenme sayıları. Yeni konut ihtiyacı özellikle evlilik döneminde daha yoğun bir talep gösteriyor. Evlenme sezonu pandemiden sonra çok yoğun olarak gerçekleşmişti. Artık evlenme sezonunun nispeten geride kaldığını söyleyebiliriz. Evlenme sayılarındaki düşüşle beraber kiralık konut talebinde bir daralmadan bahsedebiliyoruz.


İkincisi öğrenciler: Öğrenciler açısından üniversite yerleştirmesi tamamlandı. Öğrenciler için barınma problemi yurtlar ve öğrenci evleri tarafından karşılanmış durumda. Öğrenciler tarafındaki talep de eylül-ekim ayı itibarıyla geriledi diyebiliyoruz.
Kira fiyatlarında gerileme başladı!

Üçüncüsü ise yabancılar veya iç göç olarak gösterilebilir. Yabancılar kısmında uygulanan politikalar nedeniyle birçok yabancının sürelerinin sona erdiği, ihraç edildiğini, bazı bölgelerde oturumların kapatıldığı vb nedenlerle konutların yabancılara verilememesinin bir etkisi var. Bu boş konut arzına etki ediyor hem de konut fiyatlarında düşüşe neden oluyor.

‘Faizin yükselmesi ile kiralık konutlar arttı’

Dördüncü etken son dönemde konut kredisi faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle mal sahiplerinin satamadıkları konutları kiraya çevirmesi etkisi denilebilir.

‘Yasal düzenlemeler etkili oldu’

Beşinci etken olarak da kısa dönemli kiralamalara getirilen yasal düzenlemeler. Son 2 yılda kısa dönemli kiralamalarda kiralık daire sayısı ilan tarafında yüzde 50’nin üzerinde artmıştı. 1 Ocak itibarıyla başlayacak kısa dönemli kiralamalarda şartların değişmesi, kat maliklerinden alınacak muafakatlar, 100 günden kısa sürekli kiralamaların mevzuata tabi olacak olması ciddi anlamda yeni kiralık daire arzının piyasaya çıkmasına neden oldu diyebiliyoruz.

‘Yüzde 15-20 arası gerileme var’

Kiralık daire sayıları arttıkça kira fiyatları da geri çekilmeye başladı. Geri çekilmeler son birkaç haftada daha da yoğunlaştı diyebiliriz. Kış sezonu devam ediyor. Mal sahipleri için aidat yükü önemli bir etken. Bazı sitelerde daireler boş olsa bile merkezi sistemler nedeniyle aidat vb giderlerin malikler tarafından ödenmesi gerekiyor. Son 3 aydır kira fiyatları artmıyordu özellikle birkaç haftadır kira fiyatlarında yüzde 15-20 seviyelerinde bir gerileme var diyebiliyoruz.

İstanbul, İzmir, Ankara’da kiralar ne durumda?

Üç büyükşehir tarafında incelersek İstanbul’da ortalama konut kiralarında metrekare kira ortalamasının 150 TL seviyesinde olduğunu, son 1 yılda yüzde 80’e yakın kiraların yükseldiğini söylemek mümkün.

Ankara’da kiralar son 1 yılda yüzde 150 arttı. Deprem sonrasında Ankara’nın güvenilir olması, kiraların cazip olması ortalama metrekare kira bedellerinin 100 TL seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz.

İzmir’de kiralar ortalama son 1 yılda yüzde 120 artarken, kira metrekare değeri 140 TL seviyelerine ulaştı. İstanbul’da 100 metrekare bir daire 15 bin TL ise Ankara’da 10 bin TL, İzmir’de 14 bin TL ortalamasında diyebiliriz.


‘Mevduat faizleri etkili oldu’

Özellikle bazı illerimizde boş konut stoku vardı. Mevduat faizlerine verilen yüksek oranlar boş evlerin de kiraya verme yerine o parayı mevduatta değerlendirmek için cezbedici gözüküyor. O nedenle gayrimenkullerini insanlar bir dönem satarak mevduata da yatırmak istemişlerdi şu anda boş durmaktansa ya da satamamaktansa en azından kiraya verelim kısmı ağır basıyor diyebiliriz.

Kiralarla alakalı şöyle bir durum da var: Yıl sonuna doğru genel ücretler ve enflasyon artışı nedeniyle kiraya tutma imkanı düşebiliyor. Evlerini değiştirmek isteyenler kendilerinin ocak ayında artabilecek maaşlarını beklemeye çalışıyorlar. Arabuluculuk sistemi çerçevesinde kira anlaşmazlıkları belli bir oranda olumlu sonuçlandı.

Geçen ayki verilerde 1 Eylül’den itibaren kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 62 bin 348 olmuştu. Bu başvurudan 17 bin 201’i anlaşma ile sonuçlandı. Anlaşamayanlar 9 bin 661 oldu.

Yani aslında toplamda 62 bin davanın 26 bini sonuçlandı. 26 binde 17 bininde anlaşma sağlandı. Kiracı ve mal sahibi arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesinde önemli bir fayda sağladı. 17 bin anlaşma demek minimum 34 bin kişinin adliyeden dönmesi demektir. Kirada anlaşamasa bile arabulucu ile çözülebilir kısmının etkileri de olmuş olabilir.

Kira sınırlaması ile ilgili bir adım bekleniyor

Kira sınırlamasının gelecek yıl devam etmemesi elzem bir ihtiyaç oldu. Mal sahipleri de rahatlatılırsa kira fiyatlarının düşüşünün enflasyona olumlu etkileri olabileceğini söylüyoruz. Şu anki kira seviyeleri vatandaşların ulaşması açısından da güç seviyeler oluşturdu.

Bizler de emlak işletmeleri olarak kiraya verecek olanlara bazı tavsiyelerde bulunuyoruz. Örneğin sadece ben yüksek kiraya vermek istiyorum deme yerine, kiracı gerçekten bu kirayı ödeyebilir mi? Bu mutlaka kontrol edilebilmeli diyoruz.

2024’te e-kontrat sistemi devreye alınacak

2024 yılı itibarıyla e-kontrat sistemi devreye alınacak. Mal sahibi ve kiracılar arasındaki kontratlar e-Devlet sistemi üzerine entegre edilecek. Bu sistem üzerinden kiralar çok daha net bir şekilde oluşturulmuş olacak. 2024’ün gayrimenkul tarihine önemli bir yıl olarak gireceğini söyleyebiliriz. E-kontrat sistemi yetki belgeli emlak işletmeleri tarafından sisteme istenebilecek. Kiraların fahiş oranda artmasının önünde bir haritasal değer sistemi görmüş olacağız.

Kiraya verme süreleri gerçekten uzadı

Aynı zamanda kentsel dönüşüm de nispeten artan inşaat maliyetleri nedeniyle yavaş ilerliyor. O nedenle kentsel dönüşümde mal sahiplerinin müteahhitlerden aldığı kira destekleri, devletten aldıkları kira destekleri de yetersiz kaldığı için talep azaldı. Taşınmazların kiraya verme süreleri gün geçtikçe artıyor.Konut fiyatlarında gerilemeden bahsetmiştik. Konut fiyatlarındaki azalma kiralıklarda aynı oranda azalmaya tekabül etmedi.

Kiralama yapmak için en uygun zaman bu zaman mı?

Kişilerin yeni ev ihtiyacı varsa ben bu dönemin kiralamak için uygun zamanlardan olduğunu düşünüyorum. Yeni yıl ile artan maaşlar düşük kiradaki evlerin tutulması sürecini hızlandırabilir. Burada ihtiyaçtan önceki tarihlerde kiracılar arama ve araştırmalarını yapmalıdırlar. Taşınmazları yerinde görmeliler.

Ev sahipleri yıllık peşin kirada yüzde 20 indirim teklif ediyor!


Kiralayacak olanlar depozito ve kira ödemelerini bankadan yapmalı bunları belgelendirmelidirler. Kiracılar bazen kendilerinin ödeme kabiliyetini göstermek için belli gayrimenkulleri yıllık olarak teklif edebiliyorlar. Teklif verirken bu avantaj olabilir. Parayı mevduatta değerlendirmek isteyen mal sahipleri dairelerini daha düşük kiraya verme konusunda uzlaşabiliyorlar. Peşin ödeme imkanı olan kiracılar bu durumu değerlendirebilirler.”

Satılık evlere alıcı bulmak zorlaştı: Pazarlama süresi uzadı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.