Seçil Erzan’ın saat 16:30 taktiği

Seçil Erzan

Sahte fon vurgununda Seçil Erzan’ın çoğu kişiden parayı elden alması dikkat çekti. Şikayetçilerden Uğur Gözaçan, Erzan’ı bilerek görüşmelerini 16:00’dan sonra yaptığını söyledi: ‘Bu saatten sonra para transfer aracı olmuyor, genel merkeze parayı elden ben götüreceğim” diyerek bizi inandırdı

Seçil Erzan davasın’da Arda Turan, Fatih Terim, Muslera, Selçuk İnan, Emre Belözoğlu gibi ünlü kişilerin ismi ön plana çıktı ve dava süreci bu kişilerin nasıl dolandırıldığı üzerinden işlendi. Ancak iddianamede şikayetçi olan 18 kişi arasında ünlü olmayan ve Erzan’a para kaptıran emlakçısından emeklisine, esnafından estetisyenine kadar sıradan kişiler de var.

Erdoğan: Banka yönetimi soruşturuluyor

Seçil Erzan davası hakkında ilk kez konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Futbolcu arkadaşlarla ve bankanın en üst düzey yöneticileriyle ilgili süreç devam ediyor. Buradan sakınma diye bir şey söz konusu değil. Öyle zannediyorum ki kısa zamanda netice alırız” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin Seçil Erzan davasıyla ilgili sorularına da cevap verdi. Erdoğan yüksek karlı gizli fon vaadiyle yaşanan dolandırıcılık davasıyla ilgili şunları söyledi.

  • Türkiye hukuk devletidir ve kim hukuksuzluk yapıyor ise cezasını çeker. Konu yargıdadır ve yargı bununla ilgili gerekli araştırmasını yapmaktadır. Vatandaşlarımızın kolay para vaadiyle, kısa zamanda yüksek kar sunan dolandırıcıların türlü tuzaklarına düşmemelidir.
  • Devlet tabii ki bunların peşindedir ve oyunları bozmaktadır. Ancak bu illegal fon vaatlerine, yasal olmayan yollarla elde edileceği söylenen karlara karşı halkımız çok dikkatli olmalıdır.
  • Bu konularla ilgili kararlar inanıyorum ki yargı tarafından en ideal şekilde verilecektir.
  • Buradan sakınma diye bir şey söz konusu değil. Bu olayda adı geçen şüphelilerle ilgili araştırmalar devam ediyor. Futbolcu arkadaşlarla ilgili de aynı şekilde süreç devam ediyor. Bankanın en üst düzey yöneticileri ile ilgili de şu anda bütün soruşturmalar devam ediyor. Öyle zannediyorum ki kısa zamanda burada da inşallah neticeleri alacağız.

Seçil Erzan mağdurları arasında baba oğul Nurettin ve Uğur Gözaçan da bulunuyor.

“500 bin dolar verdik”

Baba oğlun Erzan’a kaptırdıkları miktar 500 bin dolar. Gayrimenkul sektöründe çalışan Uğur Gözaçan yaşanan süreci, Erzan ile aralarında geçen görüşmeleri, nasıl dolandırıldıklarını anlattı. Kendi hikayelerini anlatırken ilk sözü ise, “Biz davada adı geçen diğer kişiler gibi çok varlıklı bir aile değiliz. Erzan’a iki seferde toplam 500 bin dolar verdik ancak bu para bizim yıllarca emek harcayarak sağladığımız bir birikimdi. Öyle ki savcılık ifademde de belirttiğim gibi yazın, ağustos ayında düğün yapacağım için bu paraya ihtiyacım vardı. Parayı verirken Erzan’a da defalarca bu durumumu ilettim” oldu.

Hayırlı olsun mesajıyla başladı

Şimdi gelelim baba oğlun Erzan’a paralarını verme sürecine… Erzan’ı Florya şube müdürü olduğu dönemden tanıyorlar. Denizbank Florya Şbesi’nde yıllar öncesinde açılan hesapları var ve Erzan’ın daha sonra buraya tayini çıkıyor. Ardından Erzan’ın Büyükdere Şubesi’ne tayini çıkıyor. O dönemde baba Nurettin Gözaçan, 2022 Aralık ayında emekli promosyonlarıyla ilgili bilgi almak için Florya şubesini arayınca Erzan’ın terfi alarak Levent-Büyükdere şubesine tayin olduğunu öğreniyor. Bunun üzerine de banka müşterisi ile banka müdürü arasında olan ilişkiye dayanarak Erzan’a hayırlı olsun mesajı çekiyor. İşte bu mesaj onların 500 bin dolarına mal oluyor çünkü Erzan mesajdan yaklaşık 10 gün sonra Nurettin Gözaçan’ arayıp şöyle konuşuyor: “Bankada dolar bazlı özel bir fon var. Fonda Fatih Terim, Arda Turan gibi zengin ve tanınmış kişiler bulunuyor. Katılım için en az 1 milyon dolar gerekiyor ama siz neyiniz varsa getirin ben yardımcı olacağım.” Bu konuşma üzerine Nurettin ve Uğur Gözaçan 26 Aralık 2022 tarihinde Denizbank’ın Büyükdere Şubesi’ne görüşmeye gidiyor.

“500 bin dolar altı takip edilemez”

Bundan sonrasını Uğur Gözaçan anlatıyor:

“Ne benim ne de babamın daha önce fon ilgili bir yatırımımız yoktu. Bu yüzden öncelikli olarak bilgi almak için görüşmeye gittik. Sonuçta Denizbank’ın şube müdürü görüşmeye davet ediyor diye baktık biz, Seçil Erzan daveti olarak değerlendirmedik. Şubeye gittik ve bizi işi olduğu için beklettiler. Ardından yanına çıktık. Bize özel fon olduğunu, fonu genel müdürlüğün yürüttüğünü ve paraların da genel müdürlükte tutulduğunu, 40-45 gün vadeli getirinin yüzde 15-20 olduğunu ve bundan getiriye oranla stopaj vergisinin düşüleceğini söyledi. Fon hakkında detaylı bilgiler istedik, bize çok kazançlı olduğunu Göktürk’ten ev ve son model Mercedes otomobil aldığını söyledi. Bunun üzerine kendisinden hesabımızı nasıl takip edeceğimizi sorduk. Bize 500 bin doların altında yatıranların cep telefonu uygulaması üzerinden takip edemeyeceklerini ancak kendisinin bize belge vereceğini söyledi.”

“Yüzde 1 milyon zarar etmeyeceksiniz”

Gözaçan bu konuşmadan sonra fona para yatırma kararı aldıklarını söylüyor: “Biz de yanımızda getirdiğimiz 292 bin doları yatırmaya karar verdik. Bu esnada yazın düğün yapacağımı, paraya ihtiyacım olacağını ve riskli bir yatırım ise para yatırmak istemediğimi defalarca kendisine söyledim. Babam da yıllarca ticaretle uğraştığını, ununu eleyip astığını, asla riskli bir yatırım istemediğini, herhangi zarar bir zarar görme ihtimali varsa para yatırmak istemediğini anlattı.  Kendisi hiç endişelenmemiz gerektiğini, fonun merkez tarafından yürütüldüğünü, yüzde 1 milyon zarar olamayacağını hatta kendisinin de fonda olduğunu söyledi.”

Seçil Erzan’ın 16:30 taktiği

Uğur Gözaçan parayı şubede elden teslim ettiklerini söyledi ancak o gün Erzan’ın uyguladığı stratejiyi şimdi daha iyi anladığına dikkat çekerek yaşananları şöyle anlattı: “Parayı hesaba yatıralım deyince bize, ‘Saat 16:30 oldu, bankanın para nakil aracı gelmez artık. Ayrıca fon genel müdürlüğe ait olduğu için paranın bugün merkeze teslim edilmesi gerekir. Parayı elden ben teslim edeceğim’ dedi. Biz de kabul ettik. Ancak şimdi erken vakitte gitmemize rağmen bizi neden beklettiğini daha iyi anlıyorum çünkü bizimle görüşmek için saatin 16.00’yı geçmesini bekledi. Bunu bilerek yaptı. Ardından bize ISIN kodu yazan imzalı, kaşeli belgesini verdi. Bu belgeyi vermeden önce de genel müdürlüğü aradığını ve oradan fon için ISIN kodu aldığını söyledi. Parayı banka şubesinde teslim ettik, belge de bankanın bilgisayarında hazırlanıp yine bankanın yazıcısından çıkış alınarak bize verildi.”

Bir ay sonra aradı

Uğur Gözaçan parayı yatırmalarından 1 ay sonra Erzan’ın kendilerini aradığını ve ‘Fon çok yükseldi, kar marjı arttı. Gerekirse eşten dosttan para bulun getirin’ diye arandıklarını söyledi:

“Bunun üzerine 208 bin dolar daha bulduk ve Erzan’a gittik. Bu sefer kendisine ‘500 bin dolar oldu, hesabımızı artık cep telefonu uygulamasından takip edebilirim’ dedim. Kendisi de ‘Tabii ki’ diyerek telefonda birisini aradı ve görüşmeden sonra yetki verildiğini ancak sistemde arıza olduğu için belli bir süre hesabı göremeyeceğimizi söyledi. Ardından tekrar kaşeli, imzalı ISIN kodlu belge verildi. Vade ise 6 Mart 2023 tarihliydi.”


Deprem neden oldu

Uğur Gözaçan bütün uğraşlarına rağmen sistemde yatırımlarını göremeyince tekrar Erzan ile iletişim kurmaya çalıştıklarını paralarını istediklerini söylüyor:

“Ancak bizi hep oyaladı hatta 6 Şubat depremlerini de bahane etti, deprem yüzünden para veremeyeceğini söyledi. Vadeyi uzatmamızı sağladı. Daha sonra ise alacağımız meblağın az olduğunu, büyük bir miktar çıkış olduğunda parayı verebileceğini söyledi. Bunun üzerine babamla 5 Nisan tarihinde bankaya gittik. Bize, ‘Artık fon kapanıyor, ödemeleri cuma gününe kadar banka yapacak. Bu nedenle banka şubesinde size hesap açalım’ dedi ve bunun üzerine hesap açtırdık. Ama bu görüşmenin ardından ortadan kayboldu birkaç gün sonra da tutuklandı.”

ISIN kodu vardı

Uğur Gözaçan, “Vade sonunda verilecek para da yüzde 15-20 civarındaydı. Her aradığımızda stopaj da düşülünce şu kadar para alacaksınız diye bilgi veriyordu. O günün şartlarında dolandırıldığımız anlayamadık, sonuçta ticaretle uğraşan herkes bankaların ‘özel’ hizmet verdiği kişiler ve özel ürünleri olduğunu bilir. Birçok esnaf banka şube müdürüne elden para teslim eder, ticaret ile uğraşanlar bunu çok iyi bilir. Biz burada bankaya güvendik” diyor.

Versace kazak, Chanel çanta

Gözaçan’ın bir gözlemi ise oldukça dikkat çekici: Seçil Erzan çok lüks giyinirdi. Her gittiğimde binlerce dolarlık Versace kazağı, Chanel çantası, kolundaki Rolex saati dikkatimi çekerdi. Hatta kocaman pırlanta takıları vardı. Bir banka müdürü maaşıyla bunların alınamayacağı çok açık. Nasıl kimsenin dikkatini çekmemiş?

Gözaçan’a son sorumuz ise ‘500 bin dolar gitti, düğünü nasıl yaptınız, evlendiniz mi?’ oluyor: “Allah’a şükür yaptık ama bazı eksiklerimiz de olmadı değil, ödemelerimiz hala devam ediyor. Ben ve ailem 6-7 aydır çok zor süreçten geçiyoruz” diyor…

Yurt dışına mı kaçırıldı?

Seçil Erzan ile birlikte tutuklu yargılanan bir kişi daha var o da Ali Yörük. 26 Ocak 2019 ile 5 Mart 2023 tarihleri arasında karayolu ile tam 86 kez Bulgaristan’a giriş yapıyor. Genelde bir gece kalıp geri dönüyor. Bazı tarihler ile şikayetçiler tarafından Seçil Erzan’a para verildiği günler ile benzerlik gösteren tarihler de var. Bazen paranın teslim edildiği gün bazen de birkaç gün sonra Bulgaristan’a giriş – çıkış yapıyor.

Örneğin Terim Arıcan tarafından Erzan’a 2 Kasım 2022 tarihinde 3.6 milyon TL veriliyor. Yörük ise Bulgaristan’a 4 Kasım tarihinde 17:30’da giriş yaparken Türkiye’ye dönüş tarihi ise 5 Kasım, sabah 06.31. Yine aynı kişi tarafından Erzan’a 13 Ocak 2023’te 50 bin dolar veriliyor.

Yörük ise aynı gün saat 17:26’da Bulgaristan’a giriş yaparken Türkiye’ye dönüşü ise 14 Ocak’ta saat saban 05:40’ta oluyor.

‘Seçilimmm’

Nazlı Can, Erzan’ın yakın arkadaşı. Cep telefonlarında ‘Nazlımmm’ ve ‘Seçilimmm’ isimleri ile kayıtlılar. Masada yaklaşık 350 bin dolar olduğu polis raporunda yazarken fotoğrafların Seçil tarafından çekildiği belirtiliyor.

Mert Zeydanlı: Belge verseydi şüphelenirdim

Seçil Erzan’a para verenlerden biri de iş insanı Mert Zeydanlı. Zeydanlı para verdikten sonra Erzan’dan belge almamış… Savcılık ifadesinde bu durum sorulduğunda ise şu cevabı veriyor: “Bu ödemeler için Şüpheli’den dekont vb. gibi belge almadım. Özel fon kurmanın amacı, birincisi yatırımcı gizliliği, bu fonların içinde bulunan tutar, fonun yöneticisi, tam yetkili aracı kurum, bu bilgiler TEFAS’ta yazar. Ancak fon yatırımcısının adı geçmez. O gizlidir. Görünmez. Bu fonların katılım payları da herhangi bir pay piyasasında işlem görmez. Dolayısıyla, bu fonlara yalnızca fon sahipleri para ekleyip para çekebilir. Ben de Denizbank nezdinde oluşturulmuş bu fona müdür Seçil Erzan’ın yarattığını düşündüğüm bir fırsat yolu ile para yatırdığımı düşünüyordum. Haliyle bu sadece fon sahibinin müsaadesi ile gerçekleşebilecek bir şey. Yatırımcısı gizli olan bir fona dışarıdan benim yatırdığım paraya dekont verilmesi zaten mümkün olmazdı. Verseler idi ben zaten şaşırırdım.”


Kaynak: Gazete Oksijen

Selin Ciğerci ve Gökhan Çıra hakkında soruşturma başlatıldı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.