Gençlerin kariyer platformu Youthall, 125 insan kaynakları profesyonelinin katılımıyla gerçekleştirdiği Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2024 İK Trendleri Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı.
Türkiye’de insan kaynaklarının geleceğine ışık tutmayı amaçlayan araştırmanın sonuçları, iş dünyasında önemli bir değişim ve odak kayması olduğunu gösteriyor.
İnsan kaynakları profesyonellerine göre 2024’te İK’nın öncelikleri arasında yer alacak başlıklar şöyle:
- %28,8’i “Çalışan deneyimi ve memnuniyetinin iyileştirilmesi”
- %19,2’si “Dijital dönüşüm ve teknolojik entegrasyona uyum sağlamak”
- %16,8’i “İnsan merkezli liderlik gelişimine odaklanılması”
- %11,2’si “Esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi”
Hibrit çalışma modeli
Araştırmaya göre pandemi ile hayatımıza giren hibrit çalışma modeli; iş dünyasındaki yerini sağlamlaştırıyor.
Araştırmaya göre insan kaynakları profesyonellerinin;
- %88’i hibrit çalışma modelinin verimliliği artırdığını,
- %75,2’si hibrit çalışma modelinin esnek çalışma saatleri sunarak iş-yaşam dengesini sağladığını,
- %64,8’i ulaşım stresini azaltırken konforu artırdığını,
- %32,8’i iş fırsatlarına erişimi kolaylaştırdığını düşünüyor.
Katılımcıların %53,6’sı yapay zeka uygulamalarının işe alım ve yerleştirme süreçlerinde %44’ü ise eğitim ve gelişim desteği sunan uygulamalarda kullanıldığını ifade ediyor.
Türkiye’de değişen İK süreçleri ve şirketlerin bu alandaki yeni beklentilerinin analiz edildiği, 125 insan kaynakları profesyonelinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada; katılımcıların 2024 İK trendlerine yönelik beklenti ve görüşleri alındı. Araştırmaya katılanların %73,6’sı, Y kuşağının temsilcilerinden oluşuyor. Katılımcıların %28,8’i iş dünyasında 15 yılın üzerinde deneyime sahipken %33,6’sı müdür ve müdür yardımcısı pozisyonunda görev alıyor.
İşe alım ve yerleştirme süreçlerinde yapay zeka hakimiyeti
Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2024 İK Trendleri Araştırması yapay zeka teknolojisinin insan kaynakları yönetimi ve işe alım süreçleri ile eğitim ve gelişim odaklı uygulamalarda etkin bir şekilde kullanılmaya başlandığını gösteriyor. Katılımcıların %53,6’sı yapay zeka uygulamalarının işe alım ve yerleştirme süreçlerinde yaygın olarak kullanıldığını, %44’ü ise eğitim ve gelişim desteği sunan uygulamalara yön verdiğini ifade ediyor. Katılımcıların %36’sı, işe alım ve yerleştirme alanında kullanılan yapay zeka teknolojisini güvenilir bulurken %49,6’sı güven düzeyinde belirsizlik ve endişe yaşıyor.
Teknoloji, insan kaynakları süreçlerini daha verimli hale getiriyor
Katılımcıların yanıtlarına göre insan kaynakları teknolojilerinin geleceğin iş dünyasında pozitif bir etki yaratması bekleniyor. En yüksek oranda beklenen etki, %36,8 ile daha etkili insan kaynakları süreçleri ve verimlilik artışı. Katılımcıların %25,6’sı insan kaynakları teknolojilerinin otomatize edilmiş performans yönetimi ve geri bildirimlerin sağlanması açısından önemli bulurken %18,4’ü yapay zekanın yetenek keşfi ve yönetimini destekleyeceğini, %14,4’ü dijitalleşme sayesinde işe alım süreçlerinin hızlanacağını düşünüyor. Bu beklentiler; teknolojinin insan kaynakları süreçlerini daha verimli hale getirme, performans yönetimi alanında otomasyonu artırma, yetenek yönetimini geliştirme ve işe alım süreçlerini hızlandırma potansiyelini vurguluyor.
İK profesyonellerinin %58,4’ü şirketlerden rekabetçi maaş ve yan haklar güvencesi bekliyor
Katılımcıların iş dünyasından beklentilerini de analiz eden araştırmaya göre; rekabetçi maaş ve yan haklar, esnek çalışma saatleri ile uzaktan çalışma imkanları en belirgin beklentiler arasında öne çıkıyor. Katılımcıların %58,4’ü şirketlerden rekabetçi maaş ve yan haklar konusunda güvence beklerken, %57,6’sı esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanlarını öncelikli buluyor.
Liderler çalışan deneyimi ve memnuniyetini iyileştirmeye odaklanmalı
Araştırma sonuçlarına göre insan kaynakları liderlerinin 2024’te odaklanması gereken en önemli başlık, %28,8’lik oran ile “Çalışan deneyimi ve memnuniyetinin iyileştirilmesi” olarak ilk sırada yer alıyor. Ardından sırasıyla “Dijital dönüşüm ve teknolojik entegrasyona uyum sağlamak” (%19,2), “İnsanı merkeze koyarak tüm süreçlere odaklanmak” (%16,8), “Sürdürülebilirlik çalışmalarına ve toplumsal sorumluluk projelerine odaklanmak” (%11,2) geliyor. Bu veriler; çalışanların iş ortamında daha olumlu bir deneyim yaşamaları ve memnuniyetlerini artırmayı hedefleyen stratejilere ağırlık verilmesi, insan merkezli çalışma ve değer odaklı liderlik modellerinin geliştirilmesi ile faaliyetlerin çevresel ve toplumsal etkilerini de gözeterek sürdürülebilirlik adımlarının hızlandırması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Şirketlerin %72,8’inin insan kaynakları politikaları sürdürülebilirliği teşvik ediyor
Şirketlerin insan kaynakları politikalarında sürdürülebilirliğin kapladığı alan da giderek artıyor. Katılımcıların %72,8’i kendi şirketindeki insan kaynakları politikalarının sürdürülebilirlik değerlerini teşvik ettiğini belirtirken %60,8’i sürdürülebilirlik farkındalığını artırmak için iş stratejileriyle sürdürülebilirlik hedeflerini bütünleştirmeyi önemli görüyor. Performans değerlendirmelerinde sürdürülebilir projelere katılımı teşvik etmek de önemli bir strateji olarak öne çıkıyor. Katılımcıların %34,4’ü bu yönde teşvikin önemli olduğunu belirtirken %33,6’sı sürdürülebilirlik çalışmaları ile ilgili başarıları ödüllendiren bir sistem oluşturmanın önemine dikkat çekiyor.
İnsan kaynakları profesyonellerinin %31,2’si başarıya giden yolun yüksek motivasyondan geçtiğini düşünüyor
Bugünün iş dünyasında sürdürülebilir başarı için çoklu ve entegre bir strateji oluşturmak, bir seçenek olmaktan çıkıp gereklilik halini alıyor. Katılımcıların %31,2’si sürdürülebilir başarı için temel unsurun çalışanların motivasyonu sağlamak olduğunu, %31,2’si liderlerin iş gücünü motive etme, bağlılık oluşturma ve moral yükseltme konularına, %17,6’sı ise daha etkin iletişim, rehberlik ve takım yönetimi becerilerine odaklanması gerektiğine dikkat çekiyor. Diğer önemli faktörler arasında ise “Kapsayıcılık ve çeşitlilik odaklı bir iş yeri kültürü oluşturmak” (%15,2), “Teknolojik altyapıyı ve dijital dönüşümü desteklemek” (%11,2) ve “Stratejik yetenek yönetimi uygulamak” (%10,4) yer alıyor.
Çalışanlarda çok yönlü yetenekler aranıyor
İşe alım sürecinde adayların analitik düşünme, iletişim, iş deneyimi ve sosyal becerileri gibi çok yönlü yeteneklere sahip olmalarının önemi de giderek artıyor. Katılımcıların %34,4’ü işe alım sürecinde problem çözme ve analitik düşünme becerisinin, %32’si etkili iletişim ve takım çalışması yeteneğinin, %16’sı iş deneyimleri ve uzmanlıkların, %10,4’ü sosyal iletişim ve becerilerinin dikkate alınması noktasında birleşiyor.
Sürdürülebilirlik 2024’te de öne çıkan konulardan biri olacak
Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2024 İK Trendleri Araştırması’nın sonuçlarının insan kaynakları profesyonellerinin önümüzdeki yıllarda özellikle teknolojik gelişmeler, sürdürülebilirlik, çalışan deneyimi ve hibrit çalışma gibi konulara odaklanması gerektiğini gösterdiğini belirten Youthall CEO’su Emre Aykan, şu değerlendirmede bulundu:
• Yapay zeka, insan kaynakları süreçlerini daha verimli hale getirme, performans yönetimi alanında otomasyonu artırma, yetenek yönetimini geliştirme ve işe alım süreçlerini hızlandırma potansiyeline sahip. Dijitalleşme, insan kaynakları süreçlerini daha esnek ve erişilebilir hale getirerek bu alandaki aksiyonların daha hızlı alınmasına yardımcı olacak. Şirketlerin sürdürülebilirlik değerlerini teşvik etmesi ve bu yönde sürdürülebilirlik çalışmalarına, toplumsal sorumluluk projelerine odaklanması 2024’te daha da önemli hale gelecek.
• Hibrit çalışma modeli; 2024 yılında da esneklik, konfor, kariyer fırsatlarına erişim ve sağlık açısından sağladığı avantaj ile çalışanların en çok tercih ettiği çalışma modeli olacak. İnsan merkezli liderlik ve esnek çalışma modellerinin vurgulanması ise yetenek yönetimi, inovasyon, çeşitlilik ve rekabet avantajı gibi kritik unsurlarda şirket başarısına katkı sağlayarak 2024’te de öne çıkacak.
• İş dünyası 2024’te daha insan odaklı, teknolojiye adapte, sürdürülebilir başarıları merkeze alan, bilinci yüksek bir yöne doğru evrilecek. Gençlerin kariyer platformu olarak; iş dünyasının dinamiklerini inceleyerek gençleri sadece iş dünyasına adapte etmekle kalmıyor, gerçekleştirdiğimiz detaylı araştırmalarla, gençleri ve şirketleri yeni trendler hakkında bilgilendiriyor; birbirlerinin beklentilerinden haberdar olmalarına yardımcı oluyoruz.
• Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2024 İK Trendleri Araştırması da bu misyonumuzun bir yansımasını oluşturuyor. Araştırma sonuçlarının, şirketlerin işveren markası olma süreçlerinde modern gereksinimlere uygun yol haritaları çizmelerine rehberlik edeceğine inanıyoruz.