Languishing: Duygusal boşluk hissiyle mücadele

Languishing

Günlük yaşamın karmaşıklığı, iş stresi ve sosyal baskılar arasında sıkışıp kalan pek çok kişi, ‘languishing’ adı verilen duygusal bir boşluk hissiyle mücadele ediyor. Depresyon veya tükenmişlik kadar ciddi olmasa da yaşam enerjisini azaltıyor.

Bu durumun, motivasyonun düşmesine ve yaşam enerjisinin azalmasına sebep olabildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Günlük yaşamın monotonluğu, heyecan kaybı, amaçsızlık gibi duygular hissetmeye neden olabiliyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan bir duygusal durum olan ‘Languishing’ hakkında bilgi verdi.


Languishing umutsuzluk ve içsel boşluk gibi hislere yol açabiliyor

‘Languishing’in yaşam enerjisinin ve motivasyonunun düşük olduğu, ama depresyon veya tükenmişlik gibi ciddi bir ruhsal bozukluk olmayan bir duygusal durum olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu durum kitlesel hadiseler, iş stresi, aile sorunları gibi etkenlerle ortaya çıkabilir ve kişide ilgi kaybı, umutsuzluk ve içsel boşluk gibi hislere yol açabilir. Languishing, ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan bir duygusal durumdur. Kişinin, yaşam enerjisinin ve motivasyonunun düşmesine neden olan ama depresyon veya tükenmişlik gibi ciddi bir ruhsal bozukluk olmayan bir durumdur.” dedi.

Kişinin duygularını tanıma ve yönetme becerisini zayıflatabilir

Bu durumun uzun sürmesi veya zorlu hislerin artmasının majör depresyona yol açabildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Languishing, duygusal sağlık üzerinde de etkilidir. Kişinin duygularını tanıma ve yönetme becerisini zayıflatabilir; kendine güvenini, özsaygısını ve özgüvenini azaltabilir. Bununla birlikte kişinin mutluluk, sevinç, heyecan gibi olumlu duyguları yaşama kapasitesini düşürebilir.” diye konuştu.

Languishing durumunda olan bir kişi, sosyal ilişkilerinde de sorunlar yaşayabilir

Languishing durumunda olan bir kişinin, yaşamda bir anlam veya amaç bulamama, ilgi ve heyecan kaybı, umutsuzluk ve içsel boşluk gibi hislere sahip olabileceğini de anlatan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu kişilerin genel yaşam tatmini, enerji seviyeleri ve motivasyon düzeyi de olumsuz yönde etkilenebilir. Bu durum içinde olan bir kişi, yaşamın zorluklarına karşı daha az dirençli, daha az üretken, daha az yaratıcı ve daha az başarılı olabilir. Languishing durumunda olan bir kişi, sosyal ilişkilerinde de sorunlar yaşayabilir. Ayrıca kişinin kendisini yalnız, izole ve anlaşılmaz hissetmesine de sebebiyet verebilir.” dedi.

Languishing, sosyal izolasyon bu durumun yaşanmasında etkili

Hangi faktörlerin, insanları languishing durumuna sokabileceğini de dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, şöyle devam etti:

Burada birkaç nedenden söz edilebilmektedir. Bunlara bakacak olursak;

• Modern yaşamın hızı: Günümüzde iş, eğitim, aile, sosyal hayat gibi pek çok alanda başarılı olmak için bireyler yoğun bir yaşam sürdürmektedir. Bu durum, stres, baskı, yorgunluk ve tükenmişlik gibi olumsuz duygulara yol açabilir. Ayrıca, insanlar kendilerine zaman ayırmak, hobi veya ilgi alanlarına yönelmek, dinlenmek ve keyif almak gibi ihtiyaçlarını ihmal edebilir. Bu da languishing durumunu tetikleyebilir.

• Sosyal izolasyon: İnsanlar, içinde bulunduğu şartlar ve kitlesel hadiseler gibi büyük ölçekli olaylar nedeniyle sosyal ilişkilerini kısıtlamak zorunda kalabilir. Bu da insanların yalnızlık, anlaşılmazlık, desteksizlik gibi duygular yaşamasına neden olabilir. Sosyal bağlantılar, insanların ruh halini olumlu yönde etkileyen önemli bir faktördür. Sosyal izolasyon ise bu durumun yaşanmasında etkilidir.

• Kişisel zorluklar: Sağlık sorunları, ekonomik sıkıntılar, ailevi problemler, travmatik olaylar gibi durumlar insanların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür zorluklarla başa çıkabilmek için uygun baş etme stratejileri geliştirmek önemlidir. Aksi takdirde, languishing durumu ortaya çıkabilir.


Günlük yaşamın monotonluğu, heyecan kaybı, amaçsızlık gibi duygular hissetmeye; belirsizlikler, kaygı seviyesinin artmasına ve kontrol duygusunun azalmasına; ilgi kaybı ise, insanların kendilerini boş ve anlamsız hissetmesine, motivasyonlarının düşmesine ve enerjilerinin azalmasına neden olabiliyor.

Languishing durumundan kurtulma veya bu durumu önleme stratejileri

Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, Languishing durumundan kurtulma veya bu durumu önleme konusunda da şunları sıraladı:

Duygularınızı paylaşmak, duygusal yükü azaltmaya ve duygusal dengenizi sağlamaya yardımcı olabilir. Arkadaşlarınızla, ailenizle veya bir uzmanla konuşarak kendinizi rahatlatın.

Sağlıklı alışkanlıklar edinin:

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, zihinsel sağlığınızı destekleyen önemli faktörlerdir. Vücudunuza iyi bakarak ruh halinizi de iyileştirebilirsiniz.

Hobiler ve ilgi alanlarına zaman ayırın:

Kişisel ilgi alanlarınıza ve hobilere zaman ayırmak, motive olmanıza ve zihinsel canlılığınızı artırmanıza yardımcı olabilir. Keyif aldığınız aktiviteler yaparak yaşam enerjinizi yükseltebilirsiniz.

Sosyal bağlantılar kurun:

Sevdiklerinizle iletişim kurmak, sosyal destek ağı oluşturmanıza yardımcı olabilir. Yakın ilişkiler duygusal dengenizi güçlendirebilir. Sosyal izolasyondan kaçınarak ruh halinizi iyileştirebilirsiniz. Kendinizi ödüllendirin ve takdir edin. Kendinize zaman ayırarak stresten uzaklaşın.

Bu yöntemlerin işe yaramadığını düşündüğünüzde ise profesyonel yardım alın:

Eğer languishing dönemi uzun sürüyor veya zorlu hisler artıyorsa, bir uzmana başvurmayı düşünün. Profesyonel destek, duygusal dengeyi sağlamak için önemlidir.

Bu stratejiler, languishing durumunu olumlu yönde etkileyebilecek davranışlar veya alışkanlıklardır. Languishing durumu, hayatın değişkenlikleri karşısında insanların duygusal sağlığını korumak için bilinçli adımlar atmalarını gerektirir. Kendinize zaman ayırmak, iyi bakmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, duygusal dengeyi sürdürmeye yardımcı olabilir.


Kaynak: Concerto C, Rodolico A, La Rosa VL, Aiello B, Martinez M, Stuto S, Infortuna C, Fusar-Poli L, Signorelli MS, Commodari E, Battaglia F, Aguglia E. Flourishing or Languishing? Predictors of Positive Mental Health in Medical Students during the COVID-19 Pandemic. Int J Environ Res Public Health. 2022 Nov 28;19(23):15814. doi: 10.3390/ijerph192315814. PMID: 36497895; PMCID: PMC9736882. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9736882/

Travma Psikolojisi nedir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.