Süper gücü olan insanlar gerçekten var mı? 80 yıldır su içmeyen ve yemek yemeyen adam, buz adam, 50 yıldır uyumayan adam, röntgen gözlü kız, sonar duyusu olan çocuk… Bilim insanları bu insanları inceledi.
Hepimiz hangi süper güce sahip olmak istediğimizi merak etmişizdir. Uçmak, zamanı durdurmak veya görünmez olmak her çocuğun hayalidir ancak gerçekleşmesini beklemeyiz. Bununla birlikte, dünya genelinde az sayıda insan açıklanması imkansız görünen bazı güçlere sahip olduklarını iddia ediyor.
80 yıldır su içmeyen ve yemek yemeyen adam
Hindu din adamı Prahlad Jani, 80 yılı aşkın bir süre yemeden ve su içmeden yaşadığını iddia ederek damağındaki bir delikten su çekmeyi başardığını söyledi.
Batı Hindistan’ın Ahmedabad kentindeki Sterling Hastanesi’nden doktorlar, 2010 yılında bir kez bile yemek yediğini veya içtiğini görmeden iki haftadan fazla bir süre boyunca onu inceledikten sonra hayrete düştü.
O zamanlar 82 yaşında olan adamın sadece suyla gargara yaptığı ve banyo yaptığı ancak hiçbir şey tüketmediği görüldü.
Ek olarak Jani, 15 günlük deneyde herhangi bir idrar veya dışkı çıkarmadı.
Doktorlar bunun normalde diyaliz ihtiyacıyla sonuçlanacağını söyledi.
Din adamı bilimsel çalışmaların görünüşte insanüstü güçlerinin temeline inmeye çalışmasının ancak tatmin edici bir sonuca ulaşamamasının ardından Mayıs 2020’de 91 yaşında vefat etti.
Buz adam
64 yaşındaki altı çocuk babası Wim Hof, soğuğa karşı rekor kıran toleransı sayesinde ün kazandı.
Wim Hof, şortuyla dondurucu Kilimanjaro Dağı’na tırmandı, buz küpleriyle dolu bir kapta 112 dakika durdu ve karda çıplak ayakla koştu.
Ancak şaşırtıcı bir şekilde, belki de “Buz Adam” aslında soğuğu pek de sevmiyor; hatta nefret ediyor.
Buz Adam daha sağlıklı, daha mutlu ve daha güçlü olmanın pratik bir yolu olduğunu iddia ettiği kendi “Wim Hof yöntemini” geliştirdi.
Bu yöntem üç bileşenden oluşuyor; derin nefes alma, soğuk suya maruz kalma ve odaklanmış bir zihin.
Hollandalı adam, soğuk tedavisinden önce zihni temizlemenin ve “kesinlikle hiçbir şey” düşünmemenin önemli olduğunu söyledi.
50 yıldır uyumayan adam
Vietnamlı çiftçi Thai Ngoc geçen yıl yarım asırdır uyumadığını iddia etti.
O zamanlar 81 yaşında olan adam doktorları şaşkına çevirdikten sonra neden ve nasıl uyuyamadığı ya da yorgunluk hissetmediği konusunda “hiçbir fikri” olmadığını söyledi.
Yaşlı adam, “Başkalarının uyuduğunu görünce onları kıskanıyorum. Mehtaplı gecelerde genellikle ot toplamaya ve toprağı sürmeye giderim çünkü hareketsiz oturmak dayanılmazdır.” ifadelerini kullandı.
Yerel medya 2007 yılında uykusuzluğunun farkına vardı ve Ngoc dünya çapında daha da ünlü oldu.
Yabancı medya şirketlerinin hayatını belgelemek için yaptığı çok sayıda kazançlı teklifi geri çevirdi.
Uyanık kalabilme yeteneğinin ardındaki teorilerden biri, bunun Vietnam Savaşı’yla -belki de travma sonrası stres bozukluğuyla– ilgili olabileceği.
Röntgen gözlü kız
Natasha Demkina isimli genç kadın röntgen yeteneği olan gözlere sahip olduğunu iddia ediyor.
Genç kadın normal görüşüne ek olarak nüfuz edici bir görüş biçimi kullanarak vücutların içini doğrudan görebildiğini söylüyor.
Demkina, tıbbi durumları teşhis etmek ve ilacın etkilerini gerçek zamanlı olarak görmek için insanüstü yeteneğini kullandığını iddia eden bir doktor.
Henüz çocukluğundan başlayarak hayatının büyük bölümünde bu güce sahip olduğunu iddia ediyor ve hastalara tanı koymak için bu gücü kullandığını söylüyor.
Sonar duyusu olan çocuk
Ben Underwood, henüz üç yaşındayken kanser nedeniyle iki gözünü de kaybetti ancak ergenlik yıllarını baston veya rehber köpek olmadan atlatmayı başardı.
Genç çocuk yalnızca işitme duyusunu kullanarak, ağzıyla keskin tıklama sesleri çıkararak kalabalık dünyada dolaşmayı başardı.
Gözleri alındıktan yalnızca bir yıl sonra Ben, mucize gibi görünen bir şeyi gerçekleştirerek annesini hayrete düşürdü.
Arabadayken, kulaklarının binalardan yansıyan trafik seslerini almasıyla yanından geçtikleri büyük binanın ne olduğunu sordu.
Bilim insanları, erken görme kaybının süper işitme duyusunun gelişmesine yol açtığından şüpheleniyor.
Ben’in küçük erkek kardeşi ilk başta onun kör olduğunu bilmiyordu çünkü o hala herkes gibi yürüyebiliyor, basketbol oynayabiliyor ve bisiklete binebiliyordu.
Trajik bir şekilde Ben, gözlerini alan aynı kanserin tekrar ortaya çıkmasından sonra 16 yaşında vefat etti.
O günden bu yana geçen yıllarda, diğer kör insanlara yarasalar gibi yankıyla yön bulmanın öğretilebileceğini belirlemek için pek çok bilimsel araştırma yapıldı.