Uzayda şemsiye görevi görecek güneş kalkanı iklim krizini çözer mi?

güneş kalkanı

Dünya ile Güneş arasına konulacak devasa bir güneş kalkanı yaratmak iklim krizine çözüm olabilir. Bilim insanları bu şekilde güneş radyasyonunun yüzde 2’si engellenirse gezegenin 1,5 santigrat soğutulabileceğini hesapladı. New York Times tartışılan öneriyi bilim insanlarına sordu.

Fikir, devasa bir güneşlik yaratmak ve onu Dünya ile Güneş arasında uzak bir noktaya göndererek küresel ısınmaya karşı koymaya yetecek kadar küçük ama önemli miktarda güneş radyasyonunu engellemek. Bilim insanları, güneş radyasyonunun yüzde 2’sinin engellenmesi halinde bunun gezegeni 1,5 santigrat derece soğutmaya ve Dünya’yı yönetilebilir iklim sınırları içinde tutmaya yeteceğini hesapladılar.

Destekleyenler giderek artıyor

Bu fikir yıllardır iklim çözümleri hakkındaki konuşmaların dışında yer alıyordu. Ancak iklim krizi kötüleştikçe, güneş kalkanlarına olan ilgi ivme kazanıyor ve daha fazla araştırmacı varyasyonlar sunuyor. Güneş kalkanlarını desteklemeye adanmış bir vakıf bile var. Utah Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir çalışmada uzayın derinliklerine toz saçılması araştırılırken, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) bir ekip de uzay baloncuklarından oluşan bir kalkan yaratmaya çalışıyor.


Uzayda konumlandırılacak dev şemsiye benzeri güneş kalkanı iklim değişikliğine çözüm olabilir mi?

Geçen yaz, Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nde astronom olan Istvan Szapudi, yeniden tasarlanmış bir asteroide büyük bir güneş kalkanı bağlanmasını öneren bir makale yayınladı.

Arjantin büyüklüğünden olması gerek

İsrail Teknoloji Enstitüsü’ndeki fizik profesörü Yoram Rozen liderliğindeki bir ekip, iklim değişikliği ile mücadelede bir çözüm olarak güneş ışığını engelleyen bir “gölge” oluşturma fikrini geliştirdi. Bu gölgenin yaklaşık Arjantin büyüklüğünde olması gerektiği belirtiliyor, ancak bu boyutta bir gölgelik uzaya fırlatılamayacak kadar ağır olduğundan, projenin bir dizi küçük gölgelik içermesi gerekiyor.

Arjantin

Rozen, ekibinin 30 kilometre karelik bir prototip gölge tasarlamaya hazır olduğunu ve bu gösteriyi finanse etmek için 10 ila 20 milyon dolar aradığını söyledi. Fikri destekleyenler, fosil yakıtların yakılmasını durdurmanın tek başına iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli olmayacağını ve bir güneşliğin iklimi dengelemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Ancak, eleştirmenler bu çözümün diğer stratejileri tamamlamayacağını ve uzun vadeli çözümlerle birlikte kullanılması gerektiğini savunuyorlar.

“Herkes olası çözüm için çalışmalı”

Gökbilimci Szapudi, asteroide güneşlik bağlanmasını önerirken, bu çözümün tek başına yeterli olmadığını ancak herkesin olası her çözüm üzerinde çalışması gerektiğini belirtiyor. James Early ise 1989’da Dünya ile Güneş arasında yer alan Lagrange Point One yakınına yerleştirilecek sabit bir noktaya “uzay tabanlı güneş kalkanı” önerdi.


şemsiye güneş kalkanı

Bu kalkan, Dünya ve Güneş’in çekim kuvvetlerini birbirini yok edecek şekilde etkileyecekti. Astronom Roger Angel ise 2006’da Ulusal Bilimler Akademisi’nde saptırıcı güneş kalkanı önerisini sundu. Bu kalkan, L1’e trilyonlarca hafif uzay aracının bırakılması ve şeffaf film ile yönlendirme teknolojisi kullanılarak güneş ışığının Dünya’ya ulaşımını azaltmayı amaçlıyordu. Bu yöntem, güneş ışığını azaltarak atmosferdeki ısınmayı kontrol altında tutmayı hedefliyordu.

saptırıcı solar kalkan

“Zamanında uygulanamayacak”

Güneşlik fikrini eleştirenler arasında Avrupa Bilimsel Hesaplama Araştırma ve İleri Eğitim Merkezi’nde güneş radyasyonu modifikasyonu üzerine çalışan doktora adayı Susanne Baur da bulunuyor. Baur, güneşliğin astronomik derecede pahalı olacağını ve küresel ısınmanın hızı göz önüne alındığında zamanında uygulanamayacağını savunuyor. Ayrıca, bir güneş fırtınasının veya uzay taşlarının kalkana zarar verebileceğini ve bu durumun ani ve hızlı ısınmaya neden olabileceğini belirtiyor.

Baur, zaman ve paranın sera gazı emisyonlarının azaltılması ve karbondioksitin atmosferden uzaklaştırılması çalışmalarına harcanmasının daha mantıklı olacağını ve güneş jeomühendisliği fikirlerine daha az kaynak ayrılması gerektiğini öne sürüyor. Ancak güneşlik savunucuları, sera gazı emisyonlarını azaltmanın tek başına iklim kaosunu durdurmayacağını, karbondioksiti uzaklaştırmanın zor olduğunu ve her potansiyel çözümün araştırılması gerektiğini savunuyorlar.

Uzay yatırımları olasılıkları genişletiyor

Planetary Sunshade Foundation’ın direktörü Morgan Goodwin, güneşliklerin ilgi görmemesinin sebeplerinden birinin, iklim araştırmacılarının uzaya değil, Dünya atmosferindeki sorunlara odaklanması olduğunu belirtti. Ancak, uzaya fırlatma maliyetlerinin düşmesiyle güneşlik fikrinin daha olası hale geldiğini söyledi.


Vakıf, uzay kaynaklarının kullanılmasını ve daha ekonomik olan güneş gölgeli gemilerin Ay’dan L1’e fırlatılmasını öneriyor. Goodwin, güneşlik fikrinin iklim savunucuları tarafından daha iyi anlaşıldıkça, tartışmanın daha önemli bir parçası olacağını düşündüklerini belirtti. Rozen ise prototipin üç yıl içinde piyasaya sürülebileceğini ancak tam boyutlu versiyonun trilyonlarca dolara mal olacağını belirtti.

Astroloji: 5 – 11 Şubat haftalık burç yorumları


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.