İşe alımda yapay zeka destekli İK sistemlerinin avantajları

İşe alımda yapay zeka

İşe alımda fırsat eşitliğinin kapısını yapay zeka mı aralayacak? AI destekli İK sistemleri günümüzde adayların yetenekleri, deneyimleri, eğitim geçmişi ve kişilik özellikleri gibi oldukça geniş bir veri yelpazesini analiz ederek, en doğru eşleştirmelerde bulunabiliyor.

Kariyer yolculuğunda dijital eşleşme; en uygun aday ile en uygun şirket ve pozisyonu buluştururken, bu süreçte çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerinin gözetilmesi de işe alımda fırsat eşitliği kavramını yeniden gündeme getiriyor.

Youthall CEO’su Emre Aykan, “İK süreçlerinde yapay zeka teknolojileri; büyük veri analitiği ve öğrenme algoritmaları sayesinde, geleneksel İK yöntemlerine kıyasla çok daha kapsamlı ve nesnel değerlendirme yapabiliyor. Bu süreç çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerinin gözetilmesi, adaletli ve tarafsız bir işe alım sürecinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Kişinin yeteneklerini merkeze alan algoritmalar bu süreçte belirleyici rol oynuyor.” ifadelerini kullandı.


Yapay zeka destekli İK sistemleri, günümüzde adayların yetenekleri, deneyimleri, eğitim geçmişi ve kişilik özellikleri gibi geniş bir veri yelpazesini detaylı bir şekilde analiz ederek işe alım süreçlerini optimize ediyor. Dijital eşleştirme süreci, iş başvuruları ve işe alım aşamalarını daha etkin hale getirerek en uygun adayları en uygun şirket ve pozisyonlarla buluşturuyor. Ancak, bu teknolojilerin kullanımında çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerinin gözetilmesi, işe alımda fırsat eşitliği konusunu da gündeme getiriyor.

Yapay zeka teknolojilerinin İK aşamalarında büyük veri analitiği ve öğrenme algoritmalarıyla daha kapsamlı ve nesnel bir değerlendirme yapma avantajı sunduğuna dikkat çeken Youthall CEO’su Emre Aykan, “Algoritmaların kişinin yeteneklerini merkeze alan bir yaklaşım benimsemesi, işe alım süreçlerinde objektif ve etik bir değerlendirme sağlamada önemli bir rol oynuyor. Gelecekte tamamen fırsat eşitliğine dayalı ve tarafsız bir işe alım sürecinin sağlanması, bu algoritmaları merkeze alan dijital eşleştirme sistemleri ile mümkün hale gelebilir” açıklamasında bulundu.

Bu teknolojiler sayesinde adayların daha objektif bir değerlendirmeye tabi tutulabildiğini ve yeteneklerine dayalı olarak işe alımlar gerçekleştirilebildiğini de vurgulayan Aykan, “Bu da şirketlerin çeşitli yeteneklere sahip bireyleri iş gücüne katma konusunda daha başarılı olmalarına olanak tanıyarak, iş dünyasındaki çeşitliliği artırabilir” diye konuştu.


Yanlış yetenek yönetimi maliyet artışına da sebep oluyor

Global araştırmalara göre, başarılı bir yetenek yönetimine sahip olmayan şirketlerin ciddi bir maliyet yüküyle karşı karşıya olduğuna değinen Emre Aykan, yanlış tercihler nedeniyle bir çalışanı değiştirmenin maliyetinin o çalışanın yıllık maaşının iki katına kadar çıkabildiğini belirtti. Yine yanlış aday seçiminin çalışanların işten ayrılma olasılığını 8 kat artırdığına değinen Aykan, “İşe yeni başlayan her 3 çalışandan biri, başarısız yetenek yönetiminden ötürü 3 ay içinde işten ayrılıyor. Yetenek yönetiminde yardımcı bir rol üstlenen yapay zeka, iş arama ve yerleştirme sürecini hızlandırarak şirketlere nokta atışı bir çözüm sunuyor ve yüksek ciro kayıplarının önüne geçiyor” şeklinde konuştu.

Etik ve gizlilik konuları en hassas nokta 

Yapay zekanın dünyada ve Türkiye’de daha doğru bir yetenek yönetimi gerçekleştirme noktasında, İK’nın işlerini daha da kolaylaştıracağını ifade eden Aykan, etik ve gizlilik konularına hassasiyet gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aykan, “Özellikle, adayların kişisel verilerinin doğru ve güvenli bir şekilde işlenmesi ve saklanması en kritik nokta. Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin verilerdeki ön yargıları tekrarlaması riski bulunuyor.

Şu anki yaygın yapay zeka sistemlerinde bile, basit manipülasyonlarla yapılan değerlendirmelerin ön yargı içerebildiğini görüyoruz. Özetle ön yargı ve adalet eksikliği, yapay zekada da mümkün. Bu nedenle, yapay zeka algoritmalarının düzenli olarak denetlenmesi ve önyargıların giderilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Bu süreçte, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerinin gözetilmesi, adaletli ve tarafsız bir işe alım sürecinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Çalışanların ve adayların yapay zeka kullanımı hakkında bilgilendirilmesi ve şeffaf bir iletişim ortamının oluşturulması da oldukça önemli” dedi.

Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli kariyer platformu

Tek bir platform ile tüm işe alım sürecinin yönetilmesini sağlayarak, genç yetenekleri aradıkları iş fırsatlarıyla, işverenleri ise işlerine verimlilik kazandıracak yeni potansiyel çalışanlarıyla tanıştırdıklarını aktaran Aykan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT entegrasyonu ile Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli kariyer platformu unvanına sahibiz. ChatGPT entegrasyonuyla Fast Company Türkiye tarafından bu yıl 4’üncü kez gerçekleştirilen Türkiye’nin En İnovatif 50 şirketi arasında yerimizi aldık. Aday Takip Sistemimize (ATS) eklediğimiz otomasyon ve yapay zeka entegrasyonu ile işverenlerin işe alım sürecinde harcadıkları zaman ve çabayı minimuma indiriyoruz. Yapay zeka desteği ile işverenler, adayın uygunluğunu analiz edebiliyor ve aday hakkında öneriler alabiliyor. Böylece şirketlerin yetenek yönetimi kaslarını güçlendirerek, işe alım süreçlerindeki verimliliklerini artırmalarına katkı sağlıyoruz.”

Araştırma: Türkiye’de işverenlerin işe alım beklentileri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.