Türkiye’nin yüzde 87’si stres altında: Sebebi parasızlık!

stres parasızlık

BAREM’in global ortağı WIN Grubu, dünya genelinde ruh sağlığı ve stres başta olmak üzere sağlıkla ilgili kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Dünya genelinde stresin artışta olduğunu belirten araştırmaya göre; 2022 yılına kıyasla %36’lık bir artışla Türkiye’nin %87’si stres altında. Stresin ana kaynağı ise parasızlık.

BAREM’in global ortağı WIN International, dünya çapında 39 ülkeden 33.866 katılımcının görüş ve düşüncelerine dayanarak akıl sağlığı ve stres de dahil olmak üzere sağlıkla ilgili çeşitli alanlarda elde edilen sonuçlara, iyileştirmelere veya gelişmelere odaklanan kapsamlı bir araştırma yayınladı. Türkiye bacağının Barem tarafından gerçekleştirildiği araştırmada; tüm dünyada stresin ciddi bir yükselişte olduğunun altını çiziliyor.

Erkekler kadınlara kıyasla kendilerini daha sağlıklı hissediyor

Araştırma; dünya genelinde kişilerin sağlık düzeyine ilişkin algılarının %74 oranında olumlu olduğunu, ancak pandemi öncesi oranın, %76’nın az farkla da olsa altında olduğunu belirtiyor. Dünyadaki algı ile paralel olarak, Türkiye’de sağlık düzeyine ilişkin algı %76 ile olumlu; görüşülenlerin %57’si kendini sağlıklı, %19’u ise çok sağlıklı hissediyor.


Sağlık algıları cinsiyetlere göre incelendiğinde kadın ve erkekte farklılıklar görülüyor; erkeklerin %84’ü, kadınların ise %68’i kendini “sağlıklı ya da çok sağlıklı” olarak tanımlıyor. Yaş gruplarına göre ayrıldığında, Türkiye’de 18-34 yaş arasındaki bireyler kendilerini diğer tüm yaş gruplarına kıyasla daha yüksek oranda (%86) oranda sağlıklı hissettiğini söylüyor. Sosyo-ekonomik statü bakımından ise; üst ve orta sosyo-ekonomik statü gruplarında sağlık algısı sırasıyla, %85 ve % 82 iken, bu oran alt sosyo-ekonomik grupta %57’ye kadar düşüyor.

Hem dünyada hem Türkiye’de stres zirveyi zorluyor

Bir önceki global araştırmada dünya çapındaki bireylerin %40’ı, bu yılki araştırmada ise %21,5’i hiç stres yaşamadığını belirtiyor. 2022 yılında %60 olarak saptanan “değişen derecelerde stres yaşayan” oranının bu yıl, %78,5’e yükseldiği görülüyor. Günlük yaşamlarında stres yaşadığını belirtenler arasında, %82 ile tam zamanlı çalışanlar ve %83 ile öğrenciler başta geliyor. Coğrafi bölgelere göre bakıldığında da, dünyanın en “rahat” kesimi %26’lık bir oranla hiçbir zaman stresli hissedilmeyen APAC bölgesi.


Türkiye’de ise bireylerin %13’ü stres yaşamadığını belirtirken, kendini stresli hissedenlerin %51 olduğu; 2022 araştırmasına kıyasla stres yaşayan bireylerin %87’ye ulaştığı görülüyor. Türkiye’de günlük yaşamda stres hissetmeyenlerin oranlarında cinsiyet ve yaş gruplarına göre farklılıklar dikkat çekiyor; erkeklerin %19’u, kadınların ise %7’si stres yaşamadığını ifade ediyor, 55 yaş ve üzerindeki bireylerde stres yaşamayanlar %23 ile diğer yaş gruplarına göre daha yüksek. Sosyo-ekonomik statü bakımından incelendiğinde ise en çok stres hisseden grup %93 ile orta sosyo-ekonomik sınıf iken bu oranlar, üst ve alt sosyo-ekonomik sınıfta %84 – %85 olmak üzere benzer yüzdelerde görünüyor.

Stresin ana sebepleri iş ve para

Katılımcılar, kendilerini stresli hissetmelerinin ana nedeni olarak işe bağlı sebepleri (%24) gösteriyor. Cinsiyet ayrımı gözetildiğinde, kadınlara (%20) kıyasla erkeklerin %27’si kendilerine stres getiren faktörün daha çok iş olduğunu belirtiyor. Hem erkekler hem kadınların kendilerini eşit derecede stresli hissettiği gelir ve parasızlık ise bir diğer endişe kaynağı (%21). Öte yandan, kadınların aile konusundaki stres düzeyi, erkeklerdeki %15’e karşılık %22 ile çok daha yüksek. Bulguların yaşa bağlı olarak önemli ölçüde değiştiği araştırmada, işleriyle ilgili en çok stres yaşayanlar 25 ile 44 yaş arasındakiler (%29) iken 65 yaş üstü için bu oran %9’a kadar düşüyor.

Türkiye’de stresli hissedilmesinin ana sebebi olarak gelir ve parasızlık (%24) faktörleri zirvede yer alıyor. Stres nedenlerinde ikinci sırada gelen iş stresi (%17), cinsiyet ayrımına göre incelendiğinde erkeklerde %26 iken kadınlarda %8 olarak ortaya çıkıyor. Stres nedenlerinde üçüncü sırada ise %13’lük bir yüzdeyle aile yer alıyor; aileye bağlı nedenler kadınlarda erkeklerin dört katı olup %20 civarına denk geliyor.


Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de 20 – 26 Ocak 2024 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 523 kişi arasında gerçekleştirildi.

Flört uygulamalarında ilişkiler hızlı başlayıp hızlı bitiyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.