Vazgeçememenin ağır yükü: Concorde sendromu

Concorde sendromu

Sizin için hiç sağlıklı, verimli, mantıklı olmayan ancak buna rağmen bırakamadığınız, vazgeçemediğiniz şeyler var mı? Literatürde “Concorde Sendromu” olarak geçen bu durum sizi bir süre sonra depresyona sürükleyebilir.

HiDoctor Uzman Klinik Psikoloğu Gizem Konuş, concorde sendromunun önüne geçilmediği taktirde suçluluk ve değersizlik hissi, konsantrasyon bozukluğu, karar vermede güçlük, uyku ve iştahta değişiklikler gibi depresif semptomlara; düşük benlik saygısı ve özgüven zedelenmesi gibi durumlara neden olabileceğini belirtiyor.

Hayatta emek harcadığımız her şey bizim için değerlidir. Uzun bir yol kat ettiğimiz, bir yere getirdiğimiz her iş, her durum, her ilişki bizim için paha biçilemezdir. Bunları yarı yolda bırakmak, bunca emek vermişken tamamlayamayacak olmak hepimizi üzer, gücendirir. Fakat bazı durumlar ve kişiler vardır ki, bize zarar verdiğini bilsek bile verdiğimiz emeği düşünüp bırakamayız. Kaybeden kişi olmamak için hırpalanıp sonunda yine “kaybeden kişi” oluruz. İşte tam da bu durum “Concorde Sendromu”ndan kaynaklanıyor.


Concorde Sendromu nedir?

“Concorde Sendromu” (İngilizce: Concorde Fallacy) ismini İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Fransa’nın yapımı için birlikte kolları sıvadığı, sesten daha hızlı, süpersonik uçakların yapımından alır. Her şey Concorde adlı bir uçağın başarılı olmayan uçuş denemelerine rağmen, bu uçağa emek veren insanların ümidini yitirmeyerek maddi yatırım yapmaya devam etmesi ile meydana gelir. Ama Concorde yatırımı yapan kişilerin, paralarını ısrarla yatırmaya devam ettikleri umutsuz vakaya dönüşür.

psikoloji

Uzman Klinik Psikolog Gizem Konuş, “Concorde Sendromu”nun kadınlarda daha çok romantik ilişkilerde, erkeklerde ise genellikle “parayı batırma yanılgısı” olarak da adlandırılan maddi nedenlerden kaynaklı ortaya çıktığını belirtiyor ve bu sendromun belirtilerinden bazılarını şu şekilde sıralıyor:


  • Olumsuz koşullara rağmen yapılan plandan vazgeçememek,
  • Verimli olmasa da hobilere veya kurslara devam etmek,
  • Sağlıklı olmayan bir ilişkiyi/evliliği bitirememek,
  • Beğenilmeyen bir filmi sonuna kadar izlemek,
  • Maddi yatırım dolayısıyla planlardan vazgeçememek,
  • İkram edilen ücretsiz yiyecekler ve içecekler varsa, kişinin tok olmasına rağmen sadece ücretsiz olduğu için yemesi ve içmesi,
  • Kıyafetleri artık giyilmese de atamamak ya da başkasına verememek.

Uzman Klinik Psikolog Gizem Konuş, bu sendromdan muzdarip kişilerin vazgeçemedikleri kişinin/durumun onlara verdiği zarar arttıkça kişide günlük aktivitelere karşı ilgi ve zevk kaybı, suçluluk ve değersizlik hissi, konsantrasyon bozukluğu, karar vermede güçlük, uyku ve iştahta değişiklikler gibi depresif semptomların gözlenebileceğini, düşük benlik saygısı ve özgüven zedelenmesi gibi durumlara neden olabileceğini belirtiyor.

Concorde sendromu yaşadığımızı fark ettiğimiz noktada öncelikle içinde bulunduğumuz süreçteki ‘kar-zarar analizini’ düzenlemek önemli. Karar, geçmişte yapılan yatırımlara göre değil; gelecekte olan kazanımlara göre yapılırsa fayda sağlar. Gördüğümüz zararı önemseyip daha mantıklı tercihler doğrultusunda ilerlemeye devam etmek, olumsuz gidişatı olumluya çevirerek, sürecin daha sağlıklı ilerlemesi için bir fırsat sağlar.

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu sendrom neyse ki tedavisi mümkün bir psikolojik rahatsızlık. Gizem Konuş, psikolojik destek ile üstesinden gelebileceğiniz bu sendromu önlemek için alınabilecek en etkili önlemin, gerçeklerle yüzleşmek olduğunun altını çiziyor ve ekliyor; “Bazen konfor alanlarınızı terk etmeniz sizin için en sağlıklı olandır. Size zarar veren, rahatsız eden şeyler konfor alanınızı oluşturuyorsa ayrılmanın vakti gelmiş demektir.”


Kaynak: Hal Richard Arkes, Peter Ayton. “The Sunk Cost and Concorde Effects: Are Humans Less Rational Than Lower Animals?” (September 1999) Psychological Bulletin 125(5):591-600 DOI:10.1037/0033-2909.125.5.591 https://www.researchgate.net/publication/228471310_The_Sunk_Cost_and_Concorde_Effects_Are_Humans_Less_Rational_Than_Lower_Animals

Ruh sağlığı için denge şart: Beden, iş ve başarı, ilişkiler ve gelecek beklentilerinize eşit enerji harcayın


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.