Salda Gölü’nde beyaz kumların üzerine asfalt döküldü

salda gölü asfalt

‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen Burdur’daki Salda Gölü’ndeki beyaz kumların üzerine siyah asfalt döküldü. Uzmanlar, uygulamanın göle vereceği zararın göz ardı edildiği görüşünde.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Salda Gölü’nün beyaz kumul ve turkuaz renklerinin en yoğun olduğu Kayadibi bölgesinde yıllar önce yol yapılmasının göl ekosistemine büyük zarar vereceği yönünde çok kez bilimsel uyarıda bulunmalarına rağmen, önceki yıllardan bugüne devam ettirilen yol yapım çalışmalarını eleştirdi.

“Göle vereceği zarar göz ardı edildi”

Dr. Kesici, “Kayadibi ve Doğanbaba köyleri arasındaki gölün batı kesimindeki yaklaşık 15 kilometrelik alanın, insanların rahatları için yol olarak açılmasına karar verilmesi çok üzücüydü. Dünyanın ender alanlarından Salda Gölü’ne vereceği zarar göz ardı edildi. Oysa Doğanbaba Köyü gölün batı kesiminden Burdur’a ve çevresindeki yerleşim alanlarına rahatlıkla ulaşabilmekteydi. Hafta içerisinde Burdur Valiliği’nden ‘Salda Gölü kıyısı boyunca uzanan mevcut yolun platformunda daraltma/genişletme yapılmaksızın, zeminin bozulduğu lokasyonlarda platform genişliği korunarak güçlendirme ve iyileştirme yapılarak paylaşımlı bisiklet yolu olarak halkımızın kullanımına sunulmuştur’ açıklaması yapıldı. Gölün kıyısında yer alan kesimde, zemin bozukluğunun giderilmesi için sıcak asfalt uygulaması yapılmıştır” dedi.


“Salda Gölü tehlike altında!”

Yıllar önce yapılan yol nedeniyle, insan faaliyetlerinden korunması gereken gölün yarı çevresinin yapılaşmaya da açıldığını kaydeden Dr. Erol Kesici, “Ayrıca bu alanda zengin manyezit yatakları var. Göl kıyısından dağın eteklerine kadar yükselen bu doğal kaynağın, göl ekosistemi arasındaki bağlantısı yol yapımıyla kesilmiştir. Bu yolun bulunduğu alan, yüzde 90’dan daha fazla magnezyum ve demirce zengin, koyu renkli mineral içeren göl ortamında oluşmuş kayaçların yer aldığı çökellerle kaplı alandır. Bu her bakımdan çok değerli olan hidratlı karbonatlar biyomineralizasyonla adeta karnabaharın oluşması gibi büyümekte olduğundan yıllar öncesinde, her biri canlılık özelliği içeren tohumlar olduğu içim bu beyaz kayaçların ve tortul çökellerin bulunduğu yerlere ‘ayakkabınızla bile basmayın’ uyarısında bulunmuştum. Ama bugün Salda Gölü’nün suyu ve beyazlıkları kararmakta ve tehlike altında” dedi.


Yola asfalt dökmenin yanlış ve göl ekosistemine zarar vereceğini söyleyen Dr. Kesici, “Potansiyel kanserojen birçok madde içerdiği için asfalt, yağmur suyu ve diğer nedenlerle suya karışınca canlı hayatını olumsuz etkilediği, asfaltın ve dökümü sırasında asfalt dumanının yayılması ve solunmasının, çevresindeki hava, toprak, su ve canlı ortamına kısa ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabileceği bildirilmektedir. Asfaltın atıklarının, bozulan parçalanan kısımlarının, araç kullanımıyla artan karbon salınımını artırdığı bilinmektedir. Suya karışması, balıklar, yaban hayatı ve su ekosistemi için ciddi risk ve tehlike oluşturuyor” diye konuştu.

“Beton yol, asfalt yola göre daha çevreci”

Dr. Kesici, “Salda Gölü ve çevresindeki ekosistemin canlılığını koruyabilmesi için asfaltın kaldırılıp, yerine ekosisteme uygun, koruyucu, diğer kaplama türlerine daha uzun ömürlü çimento betonundan yol kaplamaları yapılmalıydı. Keşke bu şekilde hiç yapılmasaydı. Beton yolun taşıtlarda yakıt tasarrufu ve bu tasarruf sayesinde karbon emisyonunu düşürdüğü bilinmektedir. Özellikle hizmet ömrünün 30 veya 50 yıl olarak kabul edildiği göz önüne alındığında, yakıt tüketimindeki azalmadan kaynaklı emisyon farklılıkları ciddi mertebelere ulaşabilecektir. Asfalta göre çok daha çevrecidir ve petrol türevli asfalta göre biraz daha maliyetlidir. Ancak Salda Gölü için masraftan kaçılmamalıdır. Salda Gölü’nün değeri parayla ölçülemeyecek kadar büyüktür ve önemlidir” dedi.


Kaynak: Sözcü

Sokak hayvanları yasa teklifinde sona gelindi: Sokağa atana 50 bin TL ceza


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.