Depreme dayanıklı binaların anahtarı: Fay kanunu ve zemin etüdü

depreme dayanıklı zemin

Afetin zararlarını azaltıcı ve önleyici yasal düzenlemelerin; teknik normlara, bilimsel ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gerekiyor.

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Abdulkerim İlgün, depremlerin afete dönüşmemesi ve binaların daha dayanıklı olması için alınabilecek önlemlerle ilgili bilgiler paylaştı.

“Fay Hatlarının Üzerine Yapı İnşa Edilmemeli”

Depremlere karşı alınacak önlemlerin başında gelen zemin-bina ilişkisine değinen KTO Karatay Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Öğr. Abdulkerim İlgün; “Deprem başta olmak üzere ülkemizde meydana gelen doğa olaylarının afete dönüşmemesi için yasal düzenlemelerin mutlaka teknik normlara, bilimsel ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gerekiyor. Fay hatlarının üzerine yapı inşa etmemek alacağımız önlemlerin başında yer alıyor. Yapının inşa edileceği yerin, zemin etüdünün doğru yapılması gerekiyor. Yapıların oturacağı parseller oluşturulurken dikdörtgen olarak yapılırsa, inşa edilecek yapının da en boy oranı farklı olacağından kuşkusuz ki bina kısa yönünde çok fazla hasar alıyor ya da yıkılıyor. Bu sebeple parsellerin kare ya da kareye yakın olarak yapılması önem arz ediyor” dedi.



“Yapı Denetimcilerinin Dikkatli Çalışması Çok Önemli”

Parsellerin imar durumlarına göre Mimari projelerin çizim aşamasında zemin katların ticari olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen İlgün; “Bir doğa olayı olan depremin, doğal afete dönüşmesini önlemenin bir başka önemli aşamasının da yapı denetim sisteminden geçiyor. Özellikle mimari çizim aşamasında zemin katların ticari olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Mimarlar ve Şehir Plancıları tarafından ortak karar şehir planlarında, zemin katın yüksekliğine özellikle dikkat edilmeli. Yapı üretimi ve denetimi süreçlerinde zemin etüdü, mimari, statik, peyzaj, elektrik, makine gibi tüm etüt ve projelerinin yapımı tek tek ilgili meslek disiplini tarafından standart ve yönetmeliklere harfiyen uyularak yerine getirilmeli. Daha güvenli tasarımlar yapıldıktan ve ruhsat süreci bittikten sonra inşa edilen yapı yerinde yapı denetim firmalarınca çok dikkatli bir şekilde kontrol edilmeli. Yapı denetimcilerinin bu aşamada dikkatli çalışması çok önemli” ifadelerine yer verdi.

“Depreme Dayanıklı Bina İçin Fay Hatları Mutlaka İmar Paftalarına işlenmeli”


Binaların depreme dayanıklı inşa edilmesi için şehir yerleşim alanlarında fay hattının geçtiği yerlerin mutlak suretle belirlenerek imar paftalarına işlenmesi gerektiğini vurgulayan İlgün; “Öncelikle depreme dayanıklı bir bina için, şehir merkezlerinden geçen fay hatları tespit edilmelidir. Yapıları doğrudan fay hattının üzerine inşa etmek yanlıştır. Bu nedenle fayların olduğu bölgeler imar paftalarına işaretlenerek park ve yeşil olarak değerlendirilmelidir. Aynı zamanda yapının inşa edileceği yer büyük önem teşkil eder. Deniz kenarlarında bulunan bölgelerde ise denizden uzak deniz seviyesinden daha yüksek alüvyon olmayan sağlam zeminlere sahip bölgelerin seçilmesi gereklidir” dedi.

MATAM depreme karşı her binayı modelleyecek: İvme ölçerler kurulacak


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.