Uzaya fırlatılmasından 4 aydan fazla bir süre sonra NASA’nın güneş yelkeni görevinde başarıya nihayet ulaşıldı. Güneş yelkenleri yakıtsız itki imkanı sağlayacak.
NASA‘nın Gelişmiş Kompozit Güneş Yelken Sistemi (ACS3) 23 Nisan’da Rocket Lab’in Electron roketi ile uzaya fırlatılmıştı. Yaklaşık mikrodalga fırın boyutundaki uydu, Dünya yüzeyinin yaklaşık 966 kilometre üzerinde yer alan Güneş’e senkronize yörüngede dönüyordu. NASA, bu aracın yelkenlerini açmakta zorlanıyor ve sorunlar yaşıyordu. Ancak kısa bir süre önce NASA, güneş yelkenlerini başarıyla açtığını açıkladı.
Güneş yelkenleri uzayda açıldı
NASA, yelkenlerini açan ACS3 görevini önümüzdeki birkaç hafta boyunca teste tabi tutacak. Henüz araçtan bir görüntü gelmedi ancak 4 Eylül tarihinde uydunun üzerinde bulunan dört kameradan ilk görüntülerin gelmesi bekleniyor. Bilim insanları şimdi aracın manevra kabiliyetlerini gözlemleyecek. Buradan elde edilecek değerli bilgiler gelecekteki görevlere büyük katkıda bulunacak.
Just in time for a Labor Day “sail”, @NASA’s Advanced Composite Solar Sail System (ACS3) has successfully deployed!
Solar sail propulsion systems like ACS3 can make future low-cost deep space missions possible.
Learn more about the ACS3 mission to fly using the power of the… pic.twitter.com/mahG9pJxnz
— NASA Langley Research Center (@NASA_Langley) August 29, 2024
Güneş yelkeni fikri bir süredir bilim dünyasında olsa da bu, ilk kez uzayda test ediliyor. Gemiler gezegenimizin denizlerinde binlerce yıldır birincil itici güç olarak rüzgarla çalışan yelkenleri kullanarak yol aldılar. Güneş yelkenleri de uzayda itkiyi oluşturmak için yine bir nevi rüzgarı kullanacak. Elbette buradaki rüzgar, Güneş rüzgarından başkası değil. Güneş’ten gelen fotonların yelkene çarpıp basınç oluşturmasıyla tahrik oluşturuluyor.
Bu da herhangi bir yakıt olmadan uzay aracının hareket etmesini sağlayacak. NASA’ya göre, Güneş ışığının yelken üzerindeki kuvveti, avucunuzda duran bir ataşın ağırlığına eşdeğer. Ancak bunun sürekli olması özellikle Güneş Sistemi içindeki yolculuklarda büyük potansiyele sahip.
ACS3 görevindeki uzay aracı, yelkenini açmak için esnek polimer ve karbon fiber kompozit bomlar kullanıyor. Yelken açıldıktan sonra yaklaşık 80 metrekarelik bir alana ulaşılıyor.
Güneş yelkenleri teorik olarak sonsuza kadar çalışabiliyor
Güneş ışığı foton adı verilen parçacıklardan oluşuyor. Bu parçacıklar yansıtıcı yelkenden sektikçe uzay aracı ivme kazanacak. Yukarıdaki animasyonda aracın nasıl çalışacağını daha detaylı bir şekilde görebilirsiniz.
Teorik olarak, Güneş yelkenleri neredeyse sonsuza kadar çalışabilir. Bununla birlikte elbette ömürleri kullanılan malzemelerin ve elektronik sistemlerin dayanıklılığı ile sınırlı. NASA’ya göre, bu demo görevi için kullanılan ‘kompozit boom’ teknolojisi bir basketbol sahası büyüklüğündeki Güneş yelkenlerinde bile kullanılabilir. Hatta dayanıklı, hafif ve kompakt bu malzemenin solar yelkenciliğin ötesinde de bir geleceği var gibi görünüyor. Zira sağladığı avantajlar onu Ay ve Mars’ta habitat inşa etmek için mükemmel bir malzeme hâline getiriyor.
Güneş yelkeni görevinin proje yöneticisi Rudy Aquilina, “Bu teknoloji hayal gücünü harekete geçiriyor, yelken fikrini yeniden inşa ediyor ve uzay yolculuğuna uyguluyor” diyor. Şimdi bir sonraki adım, gelecekteki görevlere ilham vermesi için bu kompozit teknolojinin marifetlerini sergilemek. Görevden elde edilen sonuçlar yeni nesil Güneş yelkenlerinin tasarımına rehberlik edecek.
ACS3 hava koşullarının uygun olması hâlinde Dünya’dan görülebilecek. Yelkenin tamamen açıldığında ve uygun açıda olduğunda yansıtıcı malzemesi nedeniyle gece gökyüzündeki Sirius kadar parlak olacağı aktarılıyor.
Kaynak: Donanım Haber, NASA Next-Generation Solar Sail Boom Technology Ready for Launch – NASA, Small Spacecraft Technology (nasa.gov)