Lüsid rüya sırasında iki insan arasında iletişim sağlandı

Lüsid rüya

ABD merkezli bir girişim olan REMspace, rüyalar dünyasında devrim niteliğinde bir buluşa imza attı. Şirketin gerçekleştirdiği deneyde, iki kişi lucid rüya sırasında başarılı bir şekilde iletişim kurdu. Bu deney, insanlık tarihinin ilk rüya içi iletişim denemesi olarak kayıtlara geçti ve bu teknolojinin gelecekte insan potansiyelini nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne serdi.

Lucid rüya, kişinin rüyada olduğunu fark ettiği ve rüya deneyimini aktif olarak kontrol edebildiği özel bir bilinç durumu olarak bilinir. Bu tür rüyalar, REM uykusu sırasında gerçekleşir ve birçok olası kullanım alanına sahiptir. Fiziksel sorunların çözümünden yeni beceriler öğrenmeye kadar pek çok alanda etkili olabilen lucid rüyalar, şimdi de iletişimde devrim yaratıyor.

Lucid rüyalarda iletişim: Deney nasıl gerçekleşti?

REMspace tarafından geliştirilen özel bir cihaz ile katılımcılar, kendi evlerinde uyurken takip edildi. 24 Eylül’de gerçekleştirilen bu deney sırasında, katılımcıların beyin dalgaları ve diğer polisomnografik verileri uzaktan izleniyordu. İlk katılımcı lucid rüya evresine geçtiğinde, sistem tarafından oluşturulan rastgele bir Remmyo kelimesi ona kulaklık aracılığıyla iletildi. Katılımcı, rüya içinde bu kelimeyi tekrarladı ve bu yanıt, sunucu tarafından kaydedildi.


Sekiz dakika sonra, ikinci katılımcı lucid rüyaya geçti ve kaydedilen mesaj ona iletildi. İkinci katılımcı, uyandıktan sonra mesajı doğru bir şekilde onaylayarak rüya içi ilk “sohbet” deneyiminin başarıyla tamamlandığını gösterdi. Buna ek olarak, iki diğer katılımcı daha rüyaları sırasında sunucuya mesaj iletebildi ve bu durum, rüyalar üzerinden iletişimin farklı kişiler ve sistemlerle de mümkün olduğunu ortaya koydu.

Remmyo: Rüya içi iletişim dili

Bu deney, REMspace’in uzun süredir üzerinde çalıştığı Remmyo dilinin de ilk başarılı kullanımına işaret ediyor. Remmyo, REM uykusu sırasında yüz kaslarının hareketleriyle oluşturulan ve hassas sensörler tarafından algılanabilen özel bir dil olarak tanımlanıyor. Daha önceki araştırmalarda REMspace, yüz hareketlerini takip ederek rüya sırasında oluşturulan belirli sesleri çözümlemeyi başarmıştı. Bu gelişme, rüya içi dilin yaratılmasına ve sonrasında rüyada iletişim kurma teknolojisinin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

Teknoloji ve rüya dünyasının geleceği

REMspace’in kurucusu ve CEO’su Michael Raduga, bu gelişme hakkında şunları söyledi: “Daha düne kadar rüyalarda iletişim kurmak bilim kurgu gibi görünüyordu. Ancak yarın, bu teknoloji o kadar sıradan hale gelecek ki onsuz bir yaşam hayal bile edemeyeceğiz. Bu gelişme, sadece iletişim anlayışımızı değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda rüyalar dünyasında ticari uygulamalara kapı açacak. Bu nedenle REM uykusu ve lucid rüyalar, yapay zekanın ardından bir sonraki büyük endüstri haline gelecek.”


Bu başarı, REMspace ekibinin beş yıllık titiz araştırma ve geliştirme sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. İlk rüya içi iletişimin gerçekleşmesinden bu yana, ekip teknolojiyi sürekli olarak geliştiriyor ve her yeni denemede daha iyi sonuçlar elde ediyor. Şirketin bir sonraki hedefi ise çok daha karmaşık bir proje: lucid rüyalarda gerçek zamanlı iletişim sağlamak. Ancak, bu zor hedefe ulaşmanın birkaç ay içinde mümkün olabileceğine inanıyorlar.

Rüyaların ötesinde yeni bir dönem başlıyor

REMspace’in bu çığır açan başarısı, rüya araştırmalarında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Lucid rüyalar yoluyla iletişim, sadece bilim dünyası için değil, aynı zamanda psikoterapi, eğitim ve eğlence gibi pek çok farklı alan için de devrim yaratacak bir potansiyele sahip. REMspace’in bu alandaki çalışmaları, yakın gelecekte rüya deneyimlerinin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunuyor.

Gelecekte, rüyalarda sevdiklerimizle iletişim kurmak, bilinçaltımızla daha derin bir bağ kurmak ve hatta rüyaların içinde birlikte zaman geçirmek mümkün olabilir. REMspace’in geliştirdiği bu teknoloji, insanlığın bilinç dünyasını yeniden tanımlayabilir ve rüyalar aracılığıyla yeni bir iletişim çağı başlatabilir.



Kaynak:

Lüsid rüyalar: Rüyalar kontrol edilebilir mi?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.