Başlık şaşırtıcı. Merak etmeyin. Sarı mikrofonculuk yapmaya niyetim yok. Moralim çok bozuk. Ortadoğu yıkık, perişan. Türkiye’de milyonlarca kişinin milyonlarca kez içinden okuduğu duada geçen bir kalıbı başlık yapmak istedim.
Naim Kâsım
Naim Kâsım, Hizbullah’ın önemli isimlerinden biri. AlJazeera yayınında, Kâsım’ın son katliamlar ve suikastların ardından yaptığı konuşmayı asıl dilinde dinledim. Arapçam ileri seviye olmadığı için hepsini anlamadım. Ama anladığım bana yetti. Kâsım, ABD’den bahsederken ‘eşŞeytan-ı ekber’ diyordu. Yani ‘en büyük şeytan’. İsrail’den bahsederken de ABD’nin eli ya da kolu.
Kâsım, bu sözlerinde haksız mı? Şeytan kısmı zaten su götürmez. İsrail’in, ABD’nin eli ya da kolu olduğu kısmına sadece şunu söylemek isterim: ABD’de bazı bilinçli insanlar, İsrail’i ABD’nin 51. eyaleti olarak tanımlarlar.
Azmettirici ve Tetikçi
Lafı eveleyip gevelemeyeceğim. Siyasi terörde ABD’nin eline kimse su dökemez. Yani yangın yerine dönmüş hem Ukrayna’nın hem de Ortadoğu’nun (özellikle Filistin ve çevresi) azmettiricisi ABD’dir. Siyasi kimlik olarak da lider, Biden’dır. Son zamanlarda öğrendiklerime göre senatör olduğu dönemle birlikte son 20 yıldaki büyük gerilimlerin sorumlularından biridir Biden. Vitrinde gösterilen resim ise, sağduyulu temiz başkan!!
Siyasi terörde en büyük tetikçi, tabii ki İsrail’dir. Hali hazırda en büyük siyasi temsilcisi Netanyahu’dur. Ne kadar ‘Ya Hu’ desek de durmayacak, ABD’nin büyük savaşa giden planlarını bir bir ifa edecektir. Onun görev ifa şartı, Ortadoğu’yu cehenneme çevirmektir.
Büyük Plan
Yazacaklarım size komplo teorisi gibi gelecek kısmen. Ama ben son 3 yılı başka türlü yorumlayamıyorum. Dünyanın en büyük terör örgütü NATO (North Atlantic Terror Organisation) Rusya’ya tehdit unsuru olduğundan Rusya Ukrayna’ya saldırdı. 2022’deki vakayı anahaber olarak verenler, 2014’ten beri Doğu Ukrayna’da olanlardan pek bahsetmediler ama. Rusya bu şekilde meşgul edildi ve ediliyor.
Tüm plan, Ortadoğu’daki büyük karışıklık içindi. Rusya, meşgul olursa, mesela Suriye’ye sıçrayabilecek karışıklığa pek müdahale edemezdi. İsrail’de düğmeye basıldı. Batı medyasında bir gün anılarak (son örneği 7 Ekim) başlatılan hiç bir propagandaya inanmayın. Bunların gerçek temelli olanına ben daha rastlamadım. Benzer düşüncem 11 Eylül için de geçerlidir.
Soykırım ve Arkası
Bugün ABD’nin hem maddi hem de manevi desteği ile canlı yayında soykırım izliyoruz. İsrail Gazze’ye yabancı gazeteci sokmadığı için, AlJazeera’nin yerel muhabirleri gösteriyor bütün vahşeti. Gazze, o insanlar için toplama kampıydı şimdi birçoğuna mezar oldu. Ana akım medyada verilmeyen görüntüleri izlemeye kalksanız, bir süre kendinize gelemezsiniz!
İsrail, azmettiricinin desteği ile saldırılarına devam ediyor. Şimdi Lübnan’a da geçti. Oraya saldırıyor. Bir de insanlara çağrı yapıyor, ‘Kuzeye göç edin’ diye. Bu ne rahatlıktır! Bu ne pervasızlıktır!
İsrail’in saldırganlığının pek duracağını düşünmüyorum. Muhtemelen ABD seçimleri zamanı bir dehşet filminin sinema arası gibi, Washington’dan düğmeye basılacaktır. O sinema arasında bazıları, patlamış Mısır ve kola satın alacaklardır. Ondan sonra katle devam.
İran’ın Atom Bombası
İran’a atom bombası attırdıkları günü de, muhtemelen kendini savunmak için birileri önemli tarih olarak medyada kullanacak. Tabii yersen. İran atom bombası atınca, İran’a da atacaklar. Sonra Rusya devreye girecek. İşte ondan sonrası, dünyanın sonuna giden yol. Rusya, Polonya’ya da atabilir. Almanya’ya da. Anlayacağınız, dünya cehenneme emin adımlarla ilerliyor. Bu azmettirici (ABD) ile dünyanın bu hale geleceği zaten çok belliydi.
