İran’da protesto amacıyla soyunan Ahoo Deryaei için endişe büyüyor

iran protesto soyunan

İran’da protesto amacıyla soyunan Ahoo Deryaei gözaltında alınarak psikiyatri hastanesine sevk edildi. Destekçileri, işkence ve kötü muamele görebileceği endişesiyle serbest bırakılmasını istiyor.

İnsan hakları örgütleri, protesto amacıyla toplum içinde soyunduğu için tutuklanan İranlı Ahoo Deryaei için endişeli. The Guardian’ın haberine göre, gözaltına alındıktan sonra bir psikiyatri hastanesine sevk edilen genç kadının işkence, ilaç ve kötü muameleye maruz kalabileceği endişeleri artıyor.

Uluslararası Af Örgütü, rejim tarafından “akli dengesi bozuk” olarak etiketlenen muhalifleri susturmak için zorla elektrik şoku, sakinleştirici ve dayak dahil olmak üzere bu tür istismarlara dair kanıtlar olduğunu bildirdi. Kadının durumunu “endişe verici” olarak tanımladı.


Tahran’da bir üniversite kampüsünde iç çamaşırlarıyla görülen kadının görüntüleri tutuklanmadan önce sosyal medyada viral oldu. Haberlere göre kadın, İran’ın kadınlara yönelik kıyafet yönetmeliğine uymadığı için İslami Azad Üniversitesi güvenlik görevlileri tarafından fiziksel saldırıya uğraması üzerine bunu protesto ediyordu. Söz konusu vaka, cezalandırıcı bir tedbir olarak psikiyatri kurumlarına gönderilen tutuklular arasındaki son örneklerden biri olarak değerlendiriliyor.

Amaç protestocuların güvenilirliğini zayıflatmak

İran İnsan Hakları Merkezi (CHRI) öğrencinin naklini “insan kaçırma” olarak nitelendirerek, zorunlu hastaneye yatışların protestocuların güvenilirliğini zayıflatmak için kullanıldığı uyarısında bulundu.

CHRI İcra Direktörü Hadi Ghaemi, “Barışçıl protestocuların psikiyatri hastanelerine nakledilmesi keyfi bir gözaltı eylemidir ve aktivistleri akli dengesi bozuk olarak etiketleyerek itibarsızlaştırmayı amaçlamaktadır” dedi. İnsan hakları grupları bu taktiğin, Mahsa Amini’nin 2022’de polis gözetiminde ölümüne tepki olarak ortaya çıkan Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketine yönelik kamuoyu desteğini zayıflatmak için psikolojik bir araç olduğunu savunuyor.

Ahoo Deryaei

Bir protesto gösterisinde gözaltına alınan Kürt rapçi Saman Yasin de benzer bir muameleye maruz kaldı. Tahran’ın Aminabad psikiyatri hastanesine gönderildikten sonra işkence gördüğü, zaptedildiği ve kendisine yüksek dozda sakinleştirici verildiği bildirildi. İki yıl cezaevinde kalan Zakeri kısa süre önce tıbbi izinle serbest bırakıldı.


Bir başka vakada, rejim karşıtı bir protestocu olan Roya Zakeri, devlet medyasının kendisine “akıl hastası” demesinin ardından, sakinleştirici enjekte edildiği, dövüldüğü ve zincirlendiği bir psikiyatri hastanesine kapatıldı. Bu anlatılar İran’daki direniş hareketleri içinde yer alan diğer kişilerin deneyimlerini yansıtıyor ve hak grupları psikiyatrik tedavi kisvesi altında artan istismarlar konusunda uyarıda bulunuyor.

Destekçileri onu bir cesaret simgesi olarak görüyor

Aktivistlere göre İranlı yetkililer psikiyatri hastanelerini baskı aracı olarak kullanıyor ve siyasi muhalifleri akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler olarak lanse ediyor. Bir aktivist olan Azam Cangravi, Tahran’da başörtüsü yasalarını protesto ettikten sonra yaşadığı deneyimi anlattı. Yetkililerin kendisine “akıl sağlığı sorunları” nedeniyle protestosundan pişman olduğunu itiraf eden bir bildiri imzalaması için baskı yaptığını söyledi.

azam zangravi
Fotoğraf: İnsan hakları aktivisti Azam Jangravi, 2018’de Tahran’da bir protesto gösterisinde.

Jangravi, “Akli dengemin yerinde olmadığını söylememi istediler. Ben de imzalamadım. Bize psikiyatri hastanelerine gönderilen siyasi mahkumları hatırlatıp durdular ve pişmanlık göstermezsek aynı akıbete uğrayacağımız tehdidinde bulundular” dedi.

Hak örgütleri, İran hükümetinin özellikle Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketinden cesaret alan gençler arasında muhalefeti bastırmak için zorla psikiyatrik tedavi uyguladığı konusunda uyarıyor. Genç kadının destekçilerinden biri olan Tahran’da üniversite öğrencisi Farah (kimliğini korumak için The Guardian‘ın verdiği isim), “Protesto eden ve İslam Cumhuriyeti’nden özgürlük isteyen herkes onu destekliyor. Onun cesaretine hayranlık duyuyoruz. İşte bu yüzden savaşıyoruz. Seçme özgürlüğü için” dedi. Sosyal medyadaki destekçileri onu hareket içinde bir cesaret simgesi olarak görerek eylemlerini övdü.

İnsan haklarının doğrudan ihlali

Ancak rejim yanlısı sosyal medya hesapları genç kadın hakkında akıl sağlığını ve özel hayatını sorgulayan aşağılayıcı yorumlar yayınladı. İnsan hakları grupları bu taktiğin, genç kadının protestosunu baltalamak için planlı bir girişim olduğunu ve onu akli dengesi yerinde değilmiş gibi göstererek halkın desteğini kırmaya çalıştığını söylüyor.


Hak savunuculuğu gruplarına göre İran’ın zorla psikiyatrik hastaneye yatırma yöntemini kullanması temel insan haklarının doğrudan ihlalidir. Uluslararası Af Örgütü, CHRI ve diğerleri İran hükümetine uluslararası ilgi ve baskı çağrısında bulunmaya devam ediyor. Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketinin arkasında daha fazla genç İranlı toplandıkça, en ufak bir direniş gösterenlerin bile cezalandırıcı psikiyatrik gözaltı riski ortaya çıkıyor. Uluslararası hak savunucuları, genç kadının serbest bırakılmasını talep etmenin aciliyetini vurgulayarak, aksi takdirde kısıtlayıcı normları protesto etme cesaretinin ağır bir bedeli olmaya devam edeceğini belirtiyor.

Gündem


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.