Araştırma: Beyin ortalama hangi yaşta yaşlanmaya başlıyor?

Beyin yaşlanması

ABD’deki Stony Brook Üniversitesi’nden bilim insanları, 19 bin 300 kişinin beyin taramaları ve testlerini analiz ederek beyin yaşlanmasının ortalama 44 yaşında belirginleşmeye başladığını buldu. Bu süreç, 67 yaşında en hızlı seviyeye ulaşıyor ve 90 yaş civarında hız kaybediyor.

Araştırma, nöronların strese nasıl tepki verdiğini ve yaşlanmanın arkasındaki temel mekanizmalardan birini inceledi. Bulgular, beyin hücrelerinin insüline karşı duyarlılığının zamanla azaldığını ve daha az glikoz emilimi nedeniyle beyin fonksiyonlarının bozulduğunu gösterdi.

Orta yaş, kritik bir müdahale penceresi sunuyor

Hesaplamalı Nörodiagnostik Laboratuvarı (LCNeuro) direktörü sinir bilimci Lilianne Mujica-Parodi, bu sürecin kırılma noktasına ulaşmadan önce geri döndürülebilir olabileceğini belirtiyor: “Beynin enerjiye erişiminin azaldığı ancak kalıcı hasarın oluşmadığı orta yaş, kritik bir müdahale penceresi sunuyor.”

Araştırma ekibinden Nathan Smith liderliğindeki ekibin önceki çalışması, beynin sinyallemesinin nöronların enerji kaybından (hipometabolizma) etkilendiğini göstermişti. Bu nedenle, popülasyon düzeyindeki geçiş noktaları, müdahalenin en etkili olabileceği belirli pencereler olduğunu gösteriyor.

“Keton bazlı beslenme ve takviyeler beyin yaşlanmasını yavaşlatabilir”

Araştırmacılar, bu teoriyi 101 kişilik bir grupla test etti. Katılımcılara, beyin hücrelerinde insülin duyarlılığını artırdığı bilinen keton takviyeleri verildi. Sonuçlar şunları gösterdi:

  • Beyin fonksiyonlarının bozulması yavaşladı.
  • En büyük fayda, 40-59 yaş arasındaki bireylerde görüldü.

Keton nedir?

Keton, vücudun enerji için yağ yaktığında karaciğer tarafından üretilen kimyasallardır. Vücuttaki glikoz ve yağ yetersiz olduğunda karaciğer devreye girer ve yağları parçalar. Bunun sonucunda üretilen ketonlar vücudun enerji ihtiyacı için alternatif bir yakıt olarak görev yapar.

Bu, beyin yaşlanmasını önlemek için erken müdahalenin kritik olduğunu düşündürüyor. Nöronlar belirli bir seviyeye kadar strese dayanabilir, ancak uzun süre aç kaldıklarında kalıcı hasar oluşabilir.

Sinir bilimci Botond Antal, bu araştırmanın beyin sağlığına bakış açımızda bir paradigma değişimi yaratabileceğini söylüyor:

“Bilişsel semptomlar ortaya çıkana kadar beklemek yerine, metabolik belirteçler aracılığıyla risk altında olan bireyleri erken tespit edip müdahale edebiliriz.”

Çalışma, orta yaşın beyin sağlığı açısından kritik bir dönem olduğunu gösteriyor. İnsülin duyarlılığını koruyacak beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri, yaşlanmayı yavaşlatabilir. Gelecekte, keton bazlı beslenme veya takviyeler gibi yaklaşımlar, nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi için yeni stratejiler sunabilir.

Kaynaklar:

  1. Bartosz Kula, Botond Antal, Corey Weistuch, Florian Gackière, Alexander Barre, Victor Velado, Jeffrey M Hubbard, Maria Kukley, Lilianne R Mujica-Parodi, Nathan A Smith, D-ꞵ-hydroxybutyrate stabilizes hippocampal CA3-CA1 circuit during acute insulin resistance, PNAS Nexus, Volume 3, Issue 5, May 2024, pgae196, https://academic.oup.com/pnasnexus/article/3/5/pgae196/7675459
  2. Botond B. Antal, Helena van Nieuwenhuizen, et al., Brain aging shows nonlinear transitions, suggesting a midlife “critical window” for metabolic intervention, Neuroscince; PNAS. (March 3, 2025) 122 (10) e2416433122 https://www.pnas.org/doi/10.1073/pnas.2416433122
  3. Research Reveals Critical ‘Midlife Window’ for Preventing Age-Related Brain Decline – SBU News

Bağırsak mikrobiyotası beyin sağlığını nasıl etkiliyor?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.