Yoğun bakım süreci: Bilinmesi gerekenler ve iyileşme yolları

Hayatımızı tehdit eden ani sağlık problemleri veya büyük ameliyatlar sonrası, kritik durumdaki hastaların hayati fonksiyonlarının takip edildiği özel bir alana ihtiyaç duyulur. İşte tam da bu noktada, yaşam desteği ve yakın takibin sağlandığı yoğun bakım üniteleri devreye girer. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Tülin Tünel, yoğun bakım sürecinin bilinmeyenlerini aydınlatıyor.

Yoğun bakım

Dr. Tülin Tünel, yoğun bakım ünitesine alınan hastaların hayatını kaybetmeye yakın olduğu düşüncesinin genelde paniğe ve karamsarlığa yol açtığını, oysa bu varsayımın hatalı olduğuna dikkat çekiyor: “Kişinin kritik durumu kendine özgüdür ve tedavi edilebilir pek çok sağlık sorunu için de yoğun bakım ihtiyacı doğabilir. Ağır enfeksiyonlar, kafa travması, büyük cerrahi sonrası gibi 7/24 gözlem ya da müdahale gerektiren durumlar korkutucu olsa da doğru ve zamanında uygulamalarla kontrol altına alınabilir.”

📌 Öne çıkanlar:

  • Yoğun bakım, hayati fonksiyon tehlikesi yaşayan hastaların tedavi edildiği özel bir alandır.
  • Yoğun bakımda olmak her zaman ölüm riski taşımaz; birçok durum tedavi edilebilir.
  • Kalp atışı, oksijen seviyesi gibi yaşamsal fonksiyonların takibi, ilaç tedavileri ve beslenme desteği başlıca müdahalelerdir.
  • Yoğun bakım süreci, multidisipliner bir ekiple (hekimler, fizyoterapistler, hemşireler vb.) yönetilir.
  • Kalış süresi hastalığın şiddetine göre değişir; iyileşme ihtimali skorlama sistemleriyle öngörülebilir.
  • Post yoğun bakım sendromunun belirtileri hakkında hasta yakınları bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir.
  • İyileşme sürecinde ilaç, diyet, fizik tedavi, hijyen ve psikososyal destek hayati önem taşır.

🔎 En çok merak edilenler:

  • Yoğun bakım ünitesi ne zaman gereklidir?
  • Yoğun bakımda hastalar hangi müdahaleleri alır?
  • Yoğun bakım ekibinde kimler bulunur?
  • Yoğun bakımda kalış süresi ne kadar olabilir?
  • Post yoğun bakım sendromu nedir ve nasıl başa çıkılır?
  • Yoğun bakımdan sonra iyileşme sürecinde nelere dikkat edilmeli?

🩺 Yoğun Bakım Süreci Birden Fazla Uzmanlıkla Yönetiliyor

Dr. Tülin Tünel, yoğun bakımdaki başlıca müdahaleler ve ekibin yapısını şöyle açıklıyor:

  • Kalp atış hızı, oksijen seviyesi ve solunum durumu gibi yaşamsal fonksiyonların takibi.
  • Özel ilaç tedavileri ve ihtiyaç varsa oksijen ve beslenme desteği.
  • Fizik tedavi ve rehabilitasyon.
  • Beslenme yardımı için mide tüpü ya da damardan gıda solüsyonları gibi destek tedaviler.
  • Böbrek fonksiyon bozukluğu veya solunum yetmezliği gibi durumlarda kanın temizlenmesini sağlayan diyaliz benzeri işlemler.

“Yoğun bakımda hastalar multidisipliner bir ekiple takip edilir. Bu ekipte genellikle; yoğun bakım hekimi, enfeksiyon hekimi, beslenme uzmanı, genel cerrahi ekip, göğüs hastalıkları gerekiyorsa da onkoloji hekimi, fizyoterapistler ve yara bakım hemşireleri görev alır. Bu ünitenin, hayati fonksiyonlar söz konusu olduğu için tecrübeli ekipler tarafından yönetilmesi çok kıymetli” şeklinde konuştu.

Dr. Tülin Tünel, yoğun bakımda kalış süresi hakkında da bilgi veriyor:

  • Kalış süresi, hastalığın şiddetine ve tedavi ihtiyacına bağlı olarak değişir.
  • Hastalar birkaç günden birkaç aya, hatta bazı durumlarda daha uzun sürelerle yoğun bakım desteği alabilir.
  • Hastalığın şiddetini özel skorlama sistemleri ile hesaplayarak yoğun bakımdaki bir hastanın yüzde kaç ihtimalle iyileşebileceğini de öngörebiliyoruz.

🤝 Hasta Yakınları Bilinçlenmeli

Dr. Tülin Tünel, Post yoğun bakım sendromunun (PICS) önemine dikkat çekiyor:

  • PICS, yoğun bakımda kalmış hastalarda görülen, fiziksel, psikolojik ve bilişsel bir klinik tablodur.
  • Uzun süre yatağa bağımlı kalma, sinir hasarı, anksiyete bozukluğu, uykusuzluk, halüsinasyon, ağrı, bellek sorunları, karar verme güçlüğü gibi faktörler bu sendromun oluşmasına zemin hazırlıyor.
  • Ortalama olarak beş ila altı ay kadar süren bu sendrom için hasta yakınlarının önceden hazırlanması, süreç adaptasyonu için değerlidir.
  • Hastaya duygusal desteği nasıl sağlamaları gerektiğinden, herhangi bir kötüleşmeyi hangi yöntemlerle fark edebileceklerine kadar kapsamlı bir bilgilendirme, sağlık merkezi tarafından mutlaka yapılmalı.

✨ İyileşme Sürecinde Hassasiyet Gerekli

Dr. Tülin Tünel, yoğun bakımdan eve geçişte ve iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri vurguluyor:

  • Hastanın bakım planlarının aksatılmaması şarttır; alınması gereken ilaçlar ihmal edilmemeli ve özel bir diyete uyulması gerekiyorsa yeni bir beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır.
  • Fizik tedavi uzmanları eşliğindeki fiziksel aktivite ve istirahat alanının konforu göz ardı edilmemeli.
  • Hasta yakınları yoğun bakım sonrasında kişide ortaya çıkabilecek semptomları iyi gözlemlemeli ve değerlendirmeli.
  • El hijyenine hassasiyet göstererek hastayı enfeksiyonlardan korumalı.
  • Psikososyal desteğin önemi büyüktür; gerekli durumlarda profesyonel yardım alınması kesinlikle tavsiye edilir.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.