Eklem kireçlenmesi (Artroz): Nedenleri, belirtileri ve tedavisi

Halk arasında ‘kireçlenme’ olarak bilinen artroz, eklemi oluşturan kıkırdak dokusunun zamanla aşınması ve işlevini yitirmesiyle ortaya çıkan, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir rahatsızlıktır. Egepol Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Burçin Keçeci, günümüzün yaşam koşulları nedeniyle eklem kireçlenmesi görülme sıklığının giderek arttığını belirterek erken tanı ve tedavinin önemini vurguluyor.

Eklem kireçlenmesi (artroz) nedir, belirtileri nelerdir

Kireçlenme, sinsi ilerleyen ve belirtileri yavaş gelişen bir hastalıktır. Eklemde ağrı, sertlik, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi şikayetlerle kendini gösterir. Obezite, spor yaralanmaları, genetik yatkınlık ve yaş en önemli risk faktörleri arasındadır. Geri dönüşü olmayan bir rahatsızlık olsa da, modern tıp sayesinde ağrıyı azaltmak, hareket kabiliyetini artırmak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak mümkündür.


📌 Öne çıkanlar

  • 🔺 Tanımı ve Nedenleri: Eklem kireçlenmesi (artroz), kıkırdak dokusunun aşınmasıdır. Obezite, yaş, genetik ve eklemlerin aşırı kullanımı en büyük risk faktörleridir.
  • 🔺 Sinsi Belirtiler: Ağrı, sertlik, eklemden gelen gıcırtı sesleri (krepitus) ve şişlik en yaygın belirtilerdir ve zamanla kötüleşirler.
  • 🔺 Tedavi Seçenekleri: Tedavi; ilaçlar, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyonlar ve yaşam tarzı değişikliklerini (kilo verme, egzersiz) içerir. İleri vakalarda eklem protezi ameliyatı gerekebilir.
  • 🔺 Kireçlenme vs. Romatoid Artrit: Kireçlenme “aşınma” hastalığıyken, Romatoid Artrit vücudun kendi eklemlerine saldırdığı iltihaplı bir otoimmün hastalıktır.
  • 🔺 Beslenmenin Rolü: Anti-inflamatuar (iltihap karşıtı) beslenme modeli, kireçlenme semptomlarının ve ağrının yönetilmesine yardımcı olabilir.

🔎 En çok merak edilenler: Eklem kireçlenmesi (Artroz)

  • 🔹 Kireçlenme nedir ve neden olur?
    Kireçlenme (artroz), eklem kıkırdağının zamanla yıpranarak işlevini kaybetmesidir. Yaş, fazla kilo, genetik yatkınlık, geçmiş eklem yaralanmaları ve eklemlerin aşırı kullanımı en yaygın nedenlerdir.
  • 🔹 En sık hangi eklemlerde görülür?
    En sık vücudun yükünü taşıyan diz ve kalça eklemlerinde görülür. Bunun yanı sıra omurga, eller ve ayaklarda da sıkça rastlanır.
  • 🔹 Kireçlenme tamamen tedavi edilebilir mi?
    Hayır, kireçlenme geri dönüşü olmayan bir durumdur, yani aşınan kıkırdak kendini yenilemez. Ancak uygulanan tedavilerle ağrı kontrol altına alınabilir, hareket kabiliyeti artırılabilir ve hastalığın ilerlemesi önemli ölçüde yavaşlatılabilir.
  • 🔹 Kireçlenmeye hangi besinler iyi gelir?
    Omega-3 zengini yağlı balıklar, zencefil, zerdeçal, antioksidan içeren meyve ve sebzeler gibi iltihap karşıtı (anti-inflamatuar) besinler, eklem ağrılarının hafiflemesine yardımcı olabilir. Şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak önemlidir.
  • 🔹 Ne zaman ameliyat gerekir?
    İlaç tedavisi, fizik tedavi, enjeksiyonlar ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemlerle ağrının kontrol altına alınamadığı, hastanın yürüme gibi günlük aktivitelerini yapamaz hale geldiği ve yaşam kalitesinin ileri derecede düştüğü durumlarda eklem protezi ameliyatı bir seçenek haline gelir.

📈 Kireçlenmenin görülme sıklığı artıyor

Doç. Dr. Burçin Keçeci, “Obezite, spor yaralanmaları, genetik etkiler, eklemlerin aşırı kullanımı ve yaş kireçlenmeye neden olabilir. Kıkırdakların yapımında genlerden kaynaklı olan bir kalıtsal problem bulunduğundan eklemlerin daha hızlı bir şekilde bozulmasına sebep olabilmektedir. Bununla birlikte bazı eklemler aşırı derecede fazla kullanıldığı zaman kireçlenme riski de bir hayli artmaktadır. Yaş ilerledikçe kireçlenme sorunu yaşama olasılığınız da eş zamanlı şekilde yükseliyor” diye konuştu.

⚠️ Sinsi ilerliyor, belirtiler yavaş gelişiyor

Eklem kireçlenmesi hastalığının oldukça sinsi bir şekilde ilerlediğini kaydeden Keçeci, belirtilerin yavaş yavaş geliştiğini ve zamanla kötüleştiğini belirtiyor. Kireçlenme semptomları arasında en sık görülenler şunlardır:

  • Ağrı
  • Sertlik (özellikle sabahları veya hareketsizlik sonrası)
  • Hassasiyet (ekleme bastırınca ağrı)
  • Gıcırtı sesleri (hareket sırasında duyulan sürtünme veya çıtırtı sesleri)
  • Şişkinlik (eklem çevresindeki yumuşak doku iltihabı)

“Eklem kireçlenmesi geri dönüşü olmayan bir rahatsızlıktır. Ancak tedaviyle ağrıyı azaltıp daha iyi hareket edebilir ve hastalığın ilerlemesini önleyebilirsiniz.” – Doç. Dr. Burçin Keçeci

💉 Cerrahi dışı ve cerrahi tedavi yöntemleri

Tedavide ilk amacın ağrıyı yönetmek ve fonksiyonu artırmak olduğunu belirten Keçeci, tedavi seçeneklerini şöyle özetliyor:

Cerrahi Dışı Yöntemler:

  • İlaç Tedavisi: Ağrıyı hafifletmek için ağrı kesiciler, kremler, losyonlar ve iltihap önleyici ilaçlar kullanılabilir.
  • Fizik Tedavi: Eklem çevresindeki kasları güçlendiren ve esnekliği artıran egzersizler, fizyoterapist eşliğinde planlanır.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kilo vermek eklemlerdeki stresi azaltmaya yardımcı olur. Düzenli egzersiz ve eklem sağlığını koruyucu alışkanlıklar edinmek gerekir.
  • Eklem İçi Enjeksiyonlar: Lokal enjeksiyonlar, ağrıyı ve iltihabı azaltmak için uygun hastalarda bir seçenektir.

Cerrahi Müdahale:

Diğer yöntemlerin etkisiz kaldığı durumlarda ameliyat bir seçenek haline gelir. İki ana cerrahi yöntem bulunur:

  • Eklem Protezi Ameliyatı: Hasarlı olan eklem yüzeyleri çıkarılarak yerine metal ya da plastik parçalardan oluşan yapay bir eklem (protez) konulur.
  • Osteotomi: Özellikle dizlerde, kemiklerin yeniden hizalanması sağlanır. Bu operasyon sayesinde vücut ağırlığı, dizin yıpranmış olan kısmından sağlam olan kısmına aktarılır.

📍 En sık görülen kireçlenme bölgeleri

Kireçlenme vücuttaki herhangi bir eklemi etkileyebilse de, bazı bölgeler “aşınma ve yıpranmaya” daha açıktır:

  • Diz Kireçlenmesi: Vücudun tüm yükünü taşıdığı için en sık görülen türdür. Merdiven inip çıkarken, yürüdükten sonra veya çömelirken ağrı ile kendini belli eder.
  • Kalça Kireçlenmesi: Genellikle kasık bölgesinde veya uylukta hissedilen ağrıya neden olur. Yürümede zorluk, topallama ve bacağı içe doğru çevirememe gibi belirtiler verir.
  • El Kireçlenmesi: Özellikle parmakların uç ve orta eklemlerini etkiler. Eklemlerde sertlik, ağrı ve “Heberden nodülleri” olarak bilinen küçük kemik çıkıntıları oluşabilir.
  • Omurga Kireçlenmesi: Boyun veya bel omurlarında görülebilir. Sinir köklerine baskı yaparak kollara veya bacaklara yayılan ağrıya, uyuşmaya neden olabilir.

🍽️ Kireçlenmeye karşı beslenme: Eklem sağlığını destekleyen gıdalar

Hiçbir diyet kireçlenmeyi tedavi edemez, ancak doğru beslenme iltihabı azaltarak semptomların yönetilmesine yardımcı olabilir. Anti-inflamatuar (iltihap karşıtı) bir beslenme modeli benimsemek önemlidir.

Tüketilmesi Önerilenler:

  • Omega-3 Yağ Asitleri: Somon, uskumru gibi yağlı balıklar, ceviz ve keten tohumu.
  • Antioksidan Zengini Meyve ve Sebzeler: Özellikle yaban mersini, çilek gibi orman meyveleri ve ıspanak, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler.
  • Baharatlar: Zerdeçal ve zencefil, güçlü anti-inflamatuar etkileriyle bilinir.
  • Sağlıklı Yağlar: Zeytinyağı ve avokado.

Sınırlandırılması Gerekenler:

  • Şeker ve Rafine Karbonhidratlar: Beyaz ekmek, hamur işleri ve şekerli içecekler iltihabı artırabilir.
  • İşlenmiş Gıdalar ve Trans Yağlar: Paketli ürünler ve kızartmalar.

🏡 Günlük yaşamda kireçlenmeyle başa çıkma ipuçları

Eklem ağrısıyla yaşamak, günlük rutinlerinizi uyarlamayı gerektirebilir. İşte yaşam kalitenizi artıracak bazı ergonomik ipuçları:

  • Doğru Ayakkabı Seçimi: Eklemlere binen yükü azaltmak için darbe emici, destekleyici ve rahat ayakkabılar tercih edin.
  • Yardımcı Cihazlar: Diz veya kalça kireçlenmesi varsa, bir baston veya yürüteç kullanmak ağrılı ekleme binen yükü azaltarak daha rahat hareket etmenizi sağlar.
  • Aktiviteleri Planlayın: Zorlu işleri gün içine yayın ve düzenli olarak mola vererek eklemlerinizi dinlendirin.
  • Sıcak ve Soğuk Uygulama: Kronik ağrı ve sertlik için sıcak kompres veya sıcak duş iyi gelirken; ani alevlenmeler ve şişlikler için soğuk kompres (buz torbası) daha etkilidir.

🌿 Alternatif ve tamamlayıcı yöntemler

Modern tıp tedavilerinin yanı sıra, bazı hastalar semptomlarını yönetmek için tamamlayıcı yöntemlerden fayda görebilir. Bu yöntemleri denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmanız önemlidir.

  • Akupunktur: Vücudun belirli noktalarına ince iğneler uygulanarak yapılan bu geleneksel Çin tıbbı yöntemi, bazı kireçlenme hastalarında ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Masaj Terapisi: Eklem çevresindeki kasları gevşeterek sertliği azaltabilir ve kan dolaşımını artırabilir.
  • Takviyeler: Glukozamin ve kondroitin sülfat, kıkırdak yapısını desteklediği düşünülen popüler takviyelerdir. Etkinlikleri tartışmalı olsa da bazı hastalar fayda gördüğünü bildirmektedir.

🔍 Kireçlenme mi, romatoid artrit mi? Aradaki farklar

Eklem ağrısına neden olan bu iki yaygın rahatsızlık sıkça karıştırılır. Ancak nedenleri ve tedavi yaklaşımları tamamen farklıdır.

Eklem Kireçlenmesi (Artroz):

  • Neden: Mekanik bir “aşınma ve yıpranma” hastalığıdır. Kıkırdak zamanla bozulur.
  • Etkilenen Eklemler: Genellikle asimetriktir; yani sadece sağ diz veya sol kalça gibi tek bir eklemi etkileyebilir.
  • İltihap: İltihap, aşınmanın bir sonucudur, hastalığın birincil nedeni değildir.
  • Sistemik Etki: Vücudun genelini etkilemez, sadece etkilenen eklemlerle sınırlıdır.

Romatoid Artrit:

  • Neden: Vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi eklemlerine saldırdığı otoimmün bir hastalıktır.
  • Etkilenen Eklemler: Genellikle simetriktir; yani her iki el, her iki bilek veya her iki diz aynı anda etkilenir.
  • İltihap: Hastalığın birincil nedenidir ve eklem hasarına yol açar.
  • Sistemik Etki: Sadece eklemleri değil; deri, gözler, akciğerler ve kalp gibi diğer organları da etkileyebilir. Yorgunluk ve ateş gibi genel belirtilere neden olabilir.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.