İntihar psikolojisi belirtileri: Bu soruyu sormak neden hayat kurtarır?

Büyük yaşamsal krizler ve yoğun stres dönemleri, intihar riskini artırabilen en tehlikeli faktörler arasında yer alıyor. Tamamlanmış intiharların %90’ında altta yatan bir psikiyatrik tanı olduğunu belirten uzmanlar, erken uyarı işaretlerini fark etmenin ve doğru müdahalede bulunmanın hayati önem taşıdığını vurguluyor. İyileşme sürecinde ise ailenin ve çevrenin sağlayacağı koruyucu faktörler, kişinin hayata tutunmasında kilit bir rol oynuyor.

İntihar riski taşıyan bir kişiye destek olma konsepti; psikiyatrik tanı ve yaşamsal krizler karşısında koruyucu faktörlerin önemi.


⚠️ Önemli Bilgilendirme: Yalnız Değilsiniz

Eğer siz veya bir yakınınız zor zamanlar geçiriyorsanız, kendinize veya bir başkasına zarar verme düşünceleriniz varsa, lütfen unutmayın ki yardım alabileceğiniz yerler var. Acil bir durumda tereddüt etmeden aşağıdaki numarayı arayın:

📞 112 Acil Çağrı Merkezi

📞 184 PSİKOSOSYAL DESTEK HATTI

Ayrıca ruhsal destek ve danışmanlık için Sağlık Bakanlığı Psikososyal Destek Hattı‘na 184‘ü arayarak ulaşabilirsiniz. Profesyonel yardım almak, güçlü bir adımdır.


“İntihar etmeyi düşünüyor musun?” Uzmanlar bu soruyu sormanın hayat kurtardığını söylüyor

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, kriz anındaki bir kişiye doğrudan intihar düşüncesi olup olmadığını sormanın, sanılanın aksine riskli değil, kurtarıcı bir hamle olduğunu belirtiyor. Ruh sağlığı farkındalığının artması, psikiyatrik hastalıklar konusundaki önyargıların kırılması ve ihtiyaç anında profesyonel yardım almaktan çekinilmemesi, bu önlenebilir trajedilerin önüne geçebilir. Unutulmamalıdır ki, doğru sosyal destek ve etkili baş etme becerileri hayat kurtarır.

📌 İntihar riski ve koruyucu önlemler hakkında öne çıkanlar

  • Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, tamamlanmış intiharların %90’ında depresyon, bipolar bozukluk gibi bir psikiyatrik tanı bulunduğunu belirtiyor.
  • Büyük yaşamsal krizler (ayrılık, iflas, yas), çocukluk çağı travmaları ve yoğun stres, intihar riskini artıran en önemli etkenlerdir.
  • Toplumdaki “intihar eden bundan bahsetmez” algısı yanlıştır. Krizdeki birine “İntihar düşüncen var mı?” diye doğrudan sormak, yardım için bir kapı aralayabilir.
  • Daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerde, ilk üç ay tekrarlama açısından en riskli dönemdir ve yakın takip gerektirir.
  • Güçlü aile bağları, sosyal destek, yaşam amacı ve profesyonel yardım almak, intihara karşı en önemli koruyucu faktörlerdir.

🔎 En çok merak edilenler

  • Birinin intiharı düşündüğünü nasıl anlarım?
    Yoğun umutsuzluk, sosyal geri çekilme, kişisel bakımı ihmal etme, veda eder gibi konuşmalar yapma ve ani davranış değişiklikleri en önemli uyarı işaretleridir.
  • İntihar hakkında konuşmak kişiyi teşvik eder mi?
    Hayır. Yapılan tüm bilimsel çalışmalar, intihar hakkında yargılamadan ve şefkatle konuşmanın, kişinin anlaşıldığını hissetmesini sağladığını ve yardım arama olasılığını artırdığını göstermektedir.
  • Kriz anında ne yapmalıyım?
    Kişiyi asla yalnız bırakmayın. Evdeki tehlikeli (kesici alet, ilaç vb.) nesneleri uzaklaştırın. Sakin kalarak onu dinleyin ve derhal profesyonel yardım için 112 Acil Çağrı Merkezi’ni veya psikososyal destek hatlarını arayın.
  • Koruyucu faktörler neden bu kadar önemli?
    Çünkü intihar düşüncesi genellikle yoğun bir yalnızlık ve çaresizlik hissinden beslenir. Aile desteği, arkadaşlık bağları ve bir amaca sahip olmak gibi koruyucu faktörler, bu çaresizlik hissine karşı bir kalkan görevi görür.

🧠 Psikiyatri Uzmanı Açıkladı: İntihar Riski ve Koruyucu Önlemler

Ruh sağlığı farkındalığının özellikle stresli dönemlerde hayati önem taşıdığını belirten uzmanlar, intihar riskinin erken fark edilmesinin önemli olduğunu söylüyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, zaman zaman gündemi meşgul eden intihar davranışı ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunur.

Tüm psikiyatri hastalarında intihar düşüncesinin mutlaka sorgulanması gerektiğini belirten Dr. Şentürk, “Çocukluk çağı travmaları, özellikle de cinsel ve fiziksel istismar öyküsü intihar için bağımsız bir risk etmeni olup, olasılığı yaklaşık 10 kat kadar artırır. Büyük yaşamsal krizler ve akabinde gelen yoğun stres yükü ile gelen intihar düşüncesi nadir değildir.” dedi.

Önemli belirtiler ve koruyucu faktörler

Yoğun bunalmışlık, umutsuzluk ve sosyal geri çekilme gibi belirtilerin intihar öncesi görülebildiğini aktaran Dr. Şentürk, bu düşüncelerin her zaman bir girişimle sonuçlanmayacağını da belirtti. “Kişinin sahip olduğu bireysel ve çevresel kaynaklar, profesyonel yardım oldukça etkili olabilir. Yaşamda bir amaca sahip olmak, iyi iletişim becerileri, düzenli spor ve iyi sosyal destekler gibi koruyucu faktörler intihar riskini önemli ölçüde azaltır.” diye ekledi.

Krizdeki kişiye intihar düşüncesi sorulmalı!

Toplumdaki “intihar edecek kişi bundan bahsetmez” algısının yanlış olduğunu vurgulayan Dr. Şentürk, “Kriz dönemlerinde olan bireylere intiharla ilgili düşüncesini sormaktan korkulmamalı. Kendine zarar verme düşüncesi açık, doğrudan sorular ile araştırılmalı.” dedi.

İlk üç ayda tekrar riski çok yüksek!

Daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerin, yineleyen girişimler açısından büyük risk taşıdığına dikkat çeken Dr. Erman Şentürk, “İntihar girişimini tekrarlama riski intihar girişiminden sonraki ilk bir yılda ve de özellikle ilk üç ayda çok yüksek. İntihar edeceğini söyleyen kişilerin bu paylaşımını sır olarak saklamamak ve hemen yardım arayışına başlamak gerekir.” uyarısında bulundu.

❓ “İntihar düşüncen var mı?” Bu soruyu sormak neden hayat kurtarır?

"İntihar düşüncen var mı?" Bu soruyu sormak neden hayat kurtarır?

Birçok insan, krizdeki bir yakınına bu soruyu sormaktan, “aklına bu fikri sokacağı” endişesiyle korkar. Ancak psikoloji bilimi ve ruh sağlığı uzmanları, bunun tam tersinin doğru olduğunu vurgular. İntihar düşünceleriyle boğuşan bir kişi, genellikle yoğun bir yalnızlık, utanç ve anlaşılmama hissi içindedir. Bu soruyu doğrudan ve yargısız bir tonda sormak:

  • Yalnız Olmadığını Hissettirir: Kişiye, birinin onun acısını fark ettiğini ve önemsediğini gösterir. Bu, izolasyon duvarını kıran ilk adımdır.
  • Gizli Yükü Hafifletir: İntihar düşüncelerini bir sır olarak taşımak, kişi üzerinde ezici bir ağırlık yaratır. Bu konuyu konuşma fırsatı bulmak, bu yükün bir kısmını hafifletebilir.
  • Yardım İçin Kapı Aralar: Bu soru, kişinin profesyonel yardım alması gerektiğini konuşmak için bir başlangıç noktası oluşturur. “Evet, düşünüyorum” yanıtı, bir sonraki adım olan “Sana nasıl yardım edebilirim?” sorusuna geçişi sağlar.

Kısacası, bu soruyu sormak bir fikir vermek değil, zaten var olan acı verici bir fikri aydınlığa çıkarmak ve müdahale şansı yaratmaktır. (Kaynak: National Institute of Mental Health – NIMH, 2024)

📊 Psikiyatrik hastalıklar ve intihar riski: Hangi durumlar daha çok dikkat gerektirir?

Tamamlanmış intiharların %90’ında bir psikiyatrik tanı bulunması, bu hastalıkların belirtilerini ve risklerini bilmenin önemini ortaya koymaktadır. Her hastalığın riski farklı mekanizmalarla ortaya çıkar.

Psikiyatrik Durum Riski Artıran Ana Belirtiler
Majör Depresyon Yoğun umutsuzluk, değersizlik hissi, geleceğe dair karamsarlık.
Bipolar Bozukluk Özellikle depresif veya karma dönemlerdeki yoğun dürtüsellik ve çaresizlik.
Alkol/Madde Kullanım Bozukluğu Dürtü kontrolünün zayıflaması, sosyal ve finansal kayıplar, umutsuzluk.
Şizofreni Kişiye kendine zarar vermesini söyleyen emredici halüsinasyonlar veya paranoid sanrılar.
Borderline Kişilik Bozukluğu Terk edilme korkusu, kronik boşluk hissi ve yoğun duygusal kriz anlarındaki dürtüsellik.

🗓️ İntihar girişimi sonrası: “İlk üç ay” neden kritik ve nasıl destek olunmalı?

Bir intihar girişiminden sonraki dönem, kişinin en savunmasız olduğu ve desteğe en çok ihtiyaç duyduğu zamandır. Özellikle ilk üç ayın en riskli dönem olarak kabul edilmesinin birkaç nedeni vardır:

  • Psikiyatrik Durumun Devam Etmesi: Girişime neden olan depresyon gibi altta yatan ruhsal bozukluk, hemen ortadan kalkmaz. Tedavinin etkisini göstermesi zaman alır.
  • Krizin Tekrarlama Olasılığı: Kişiyi girişime sürükleyen büyük kayıplar veya stres faktörleri (iflas, boşanma vb.) genellikle hala devam etmektedir.
  • Ambivalans (İkircikli Duygular): Kişi, hayatta kaldığı için bir yandan rahatlama hissederken, diğer yandan sorunları devam ettiği için umutsuzluğa kapılabilir.

Bu kritik dönemde ailelerin ve yakınların yapması gerekenler: Kişiyi asla yalnız bırakmamak, evdeki potansiyel tehlikeleri (ilaçlar, kesici aletler) güvenli bir yere kaldırmak, tüm terapi ve doktor randevularına gitmesini sağlamak ve onu yargılamadan, sadece yanında olduklarını hissettirmektir. (Kaynak: American Foundation for Suicide Prevention)

📞 Bir yakınınız krizdeyse: Acil durumda aranacak yardım hatları ve kurumlar

Eğer siz veya bir yakınınız acil bir ruhsal kriz yaşıyorsanız veya intihar düşünceleriniz varsa, yalnız değilsiniz ve yardım alabileceğiniz yerler var. Bu kaynaklara ulaşmaktan çekinmeyin:

  • 112 Acil Tıbbi Yardım: Fiziksel bir kendine zarar verme durumu veya riski varsa, tereddüt etmeden aranması gereken ilk numaradır.
  • Sağlık Bakanlığı Psikososyal Destek Hattı (Danışma Hattı SABİM): Türkiye genelinde hizmet veren bu hatta 184 numarasından ulaşarak ruhsal destek ve doğru yönlendirme alabilirsiniz.
  • En Yakın Hastanenin Acil Servisi: Özellikle psikiyatri kliniği bulunan devlet veya üniversite hastanelerinin acil servisleri, 7/24 kriz durumlarına müdahale edebilecek uzmanlara sahiptir.
  • Belediyelerin Psikolojik Danışmanlık Merkezleri: Birçok büyükşehir ve ilçe belediyesi, vatandaşlarına ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
  • Sivil Toplum Kuruluşları: Türk Kızılayı gibi kuruluşlar, toplumsal travma ve kriz anlarında psikososyal destek hizmetleri sunmaktadır. (Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı)

❤️ Koruyucu faktörleri güçlendirmek: Anlamlı bir yaşam ve sosyal bağlar nasıl inşa edilir?

İntihar düşüncesine karşı en güçlü kalkan, kişinin ruhsal dayanıklılığını (rezilyans) artıran koruyucu faktörlerdir. Bu faktörler, hayatın zorlukları karşısında bir tampon görevi görür. Bunları güçlendirmek için atılabilecek adımlar şunlardır:

  • Anlam ve Amaç Bulmak: Bu, sadece büyük hedefler demek değildir. Bir hobi edinmek, bir sivil toplum kuruluşunda gönüllü olmak, bir evcil hayvanın sorumluluğunu almak veya sadece bir bitki yetiştirmek bile yaşama bir anlam katabilir.
  • Sosyal Bağları Güçlendirmek: Aile üyeleri ve arkadaşlarla düzenli olarak kaliteli zaman geçirmek, yalnızlık hissini azaltan en önemli faktördür. Sadece bir kişiyle bile kurulan derin ve güvene dayalı bir ilişki, en büyük sosyal destek kaynağı olabilir.
  • Baş Etme Becerileri Geliştirmek: Stresle karşılaşıldığında sağlıklı başa çıkma yolları öğrenmek (spor yapmak, mindfulness, sorunları konuşarak ifade etmek gibi) önemlidir.
  • Yardım İstemeyi Normalleştirmek: Zorlandığında bir arkadaşından, aile üyesinden veya bir profesyonelden yardım istemenin bir zayıflık değil, bir güç göstergesi olduğunu kabul etmek.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.