Covid Frankenstein varyantı: Rekombinant (hibrit) virüs tehlikesi!

Kış ayları yaklaşırken, dünya genelinde “Frankenstein Varyantı” olarak adlandırılan yeni bir COVID-19 türü endişe yaratıyor. Uzmanlar, birden fazla alt varyantın birleşimiyle oluşan bu “hibrit virüs“ün, yeni COVID belirtileri gösterdiğini ve bağışıklıktan kısmen kaçabildiğini belirtiyor. Rekombinant virüs olarak da bilinen bu tür, Türkiye’de de tespit edilmiş durumda.

Frankenstein Varyantı: Yeni COVID belirtileri (mide bulantısı) ve rekombinant virüs tehlikesi ile aşıların etkinliği.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Deniz Dazkır, Frankenstein Varyantı‘nın belirtilerinin klasik COVID-19’dan farklılaştığını vurguluyor. Tat ve koku kaybı daha az görülürken, mide bulantısı ve sindirim sorunları gibi belirtiler ön plana çıkabiliyor. Aşıların etkinliği tartışılırken, uzmanlar özellikle risk grupları için güncellenmiş aşıların ve maske gibi temel önlemlerin önemini koruduğu konusunda hemfikir.

📌 Öne çıkanlar: Frankenstein varyantı, yeni COVID belirtileri ve aşıların etkinliği

  • Uzm. Dr. Deniz Dazkır, “Frankenstein Varyantı”nın birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle oluşan hibrit (rekombinant) bir tür olduğunu belirtti.
  • Yeni varyantın belirtileri değişti: Tat ve koku kaybı azalırken, boğaz ağrısı, yorgunluk ve özellikle mide bulantısı ile sindirim sistemi problemleri daha sık görülüyor.
  • Bu varyant, mevcut aşıların koruyuculuğunu kısmen aşabilse de, güncellenmiş aşıların ciddi hastalık ve ölüm riskini belirgin şekilde azalttığı ifade ediliyor.
  • Uzmanlar, kış aylarında sadece COVID değil, aynı zamanda grip ve RSV’nin de dolaşımda olacağı bir “üçlü salgın” (tripledemic) riskine karşı uyarıyor.
  • Korunma yöntemleri değişmedi: Toplu taşıma gibi kalabalık kapalı alanlarda maske, el hijyeni ve güncel aşılar en etkili yöntemler olmaya devam ediyor.

🔎 En çok merak edilenler

  • “Frankenstein Varyantı” adı nereden geliyor?
    Bu, bilimsel bir isimlendirme değildir. Birden fazla farklı Covid-19 alt varyantının genetik parçalarını “birleştirerek” (tıpkı Frankenstein’ın canavarı gibi) oluştuğu için halk arasında bu isimle anılmaktadır. Bilimsel adı “rekombinant virüs”tür.
  • Yeni varyantın belirtileri tam olarak nedir?
    Klasik belirtilerden çok, ağır bir soğuk algınlığı veya gribe benziyor: Şiddetli boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı, yorgunluk ve giderek daha sık raporlanan mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sindirim sorunları.
  • Aşılar bu varyanta karşı koruyor mu?
    Evet. Uzmanlar, aşıların (özellikle en son güncellenen formüllerin) bu varyanta karşı da ciddi hastalık, hastaneye yatış ve ölümü önlemede yüksek oranda etkili olduğunu belirtiyor. Ancak, varyant bağışıklıktan kısmen kaçabildiği için, aşılı kişilerin hastalığı hafif semptomlarla geçirmesi (enfekte olması) mümkün.
  • “Üçlü salgın” (Tripledemic) nedir?
    Kış aylarında, üç farklı solunum yolu virüsünün (COVID-19, Grip ve RSV) aynı anda toplumda yoğun bir şekilde dolaşarak hastane kapasitelerini zorlaması riskidir.

Frankenstein Varyantı Nedir?

Son dönemde dünya genelinde Covid-19’un yeni varyantı olan “Frankenstein Varyantı” gündeme oturdu. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji hekimi Uzm. Dr. Deniz Dazkır, bu varyantın özellikle kış ayları öncesinde vaka sayılarında artışa neden olabileceğini belirtiyor. Varyantın hızlı bulaşma potansiyeli ve farklı semptomlarla seyretmesi toplumda endişelere yol açıyor.

Frankenstein Varyantı, birden fazla Covid-19 alt varyantının birleşimiyle ortaya çıkan hibrit virüs olarak tanımlanıyor. Bu durum, bağışıklık sistemini daha kolay yanıltabilen ve mevcut bağışıklığı kısmen aşabilen bir özellik kazandırıyor.

Dr. Dazkır, Türkiye’de de görülen varyanta karşı korunma yöntemlerinin (maske, hijyen, aşı) aynı kaldığını vurguluyor.

🧬 “Frankenstein varyantı” bilimsel olarak nedir? “Rekombinant virüs” ne anlama geliyor?

“Frankenstein Varyantı” olarak adlandırılan bu tür, bilimsel olarak “rekombinant virüs” olarak sınıflandırılır. Bu, iki farklı virüsün genetik birleşmesi değildir. Rekombinasyon, bir kişi aynı anda iki farklı COVID-19 alt varyantı (örneğin Varyant A ve Varyant B) ile enfekte olduğunda meydana gelir. İki farklı virüs aynı hücreye girdiğinde, hücre içinde çoğalırken genetik materyallerini “karıştırabilirler”. Sonuç olarak, Varyant A’nın başak proteinine ve Varyant B’nin gövdesine sahip “yeni” bir hibrit virüs ortaya çıkar. Eğer bu yeni kombinasyon, virüse daha hızlı yayılma veya bağışıklıktan daha iyi kaçma yeteneği kazandırırsa, baskın hale gelerek “Frankenstein” gibi yeni bir varyant hattını oluşturur. (Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü – WHO)

🤢 Yeni belirtilere dikkat: Tat kaybı azaldı, mide bulantısı ve sindirim sorunları arttı

Virüs evrimleştikçe, vücutta en çok hedef aldığı dokular da değişebiliyor. COVID-19’un ilk dalgalarında imzası haline gelen ani tat ve koku kaybı, yeni varyantlarda çok daha az görülüyor. Uzm. Dr. Deniz Dazkır’ın da belirttiği gibi, Frankenstein Varyantı ile birlikte farklı belirtiler ön plana çıkıyor:

  • Boğaz Ağrısı ve Burun Akıntısı: Belirtiler artık daha çok ağır bir gribe veya soğuk algınlığına benziyor.
  • Mide Bulantısı ve Sindirim Sorunları: En dikkat çekici fark, sindirim sistemi üzerindeki etkisidir. Yeni varyantın, bağırsak hücrelerine daha kolay tutunduğu ve bu nedenle ishal, mide bulantısı ve kusma gibi gastrointestinal şikayetlerin arttığı rapor edilmektedir.
  • Yorgunluk ve Baş Ağrısı: Hastalığın değişmeyen belirtileri arasında şiddetli yorgunluk ve baş ağrısı yer almaya devam ediyor.

Bu durum, “midemi üşüttüm” veya “hafif grip oldum” diye düşünülen birçok vakanın aslında COVID-19 olabileceği ve bu nedenle test yapılmadığında bulaşma riskinin arttığı anlamına geliyor.

💉 Aşılar hâlâ işe yarıyor mu? Güncellenmiş aşılar Frankenstein varyantına karşı ne kadar etkili?

Yeni bir varyant haberi, her zaman aşıların etkinliği hakkında soru işaretleri yaratır. Uzmanların bu konudaki görüşü net: Evet, aşılar hâlâ işe yarıyor. Dr. Dazkır’ın da belirttiği gibi, “aşıların tamamen etkisiz olduğu düşüncesi yanlıştır”.

  • Mevcut Aşıların Etkisi: Temel aşı şemaları (ilk dozlar ve eski hatırlatıcılar), vücuda virüsün temel yapısını tanıttığı için, “Frankenstein Varyantı”na karşı bile ciddi hastalık, hastaneye yatış ve ölümü önlemede yüksek düzeyde koruma sağlamaya devam etmektedir.
  • Güncellenmiş Aşıların Rolü: 2025 sonbaharı için onaylanan “güncellenmiş aşı” formülleri, son aylarda dolaşımda olan varyantları (bu hibrit türün ebeveynleri de dahil) hedef alacak şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle, güncellenmiş aşılar, yeni varyanta karşı sadece ciddi hastalıktan değil, aynı zamanda enfeksiyona yakalanma ve hastalığı bulaştırma riskine karşı da daha güçlü bir koruma sunar.
  • Bağışıklıktan Kaçış: Varyantın “kısmen bağışıklıktan kaçabilmesi”, aşılı kişilerin de enfekte olabileceği anlamına gelir, ancak bu kişiler hastalığı çok daha hafif atlatacaktır.

🤧 “Üçlü salgın” (Tripledemic) geri mi dönüyor? Kış aylarında COVID, grip ve RSV’den nasıl korunulur?

Halk sağlığı uzmanları, bu kış sadece “Frankenstein Varyantı”ndan değil, “üçlü salgın” (Tripledemic) olarak adlandırılan bir senaryodan endişe duyuyor. Pandemi kısıtlamalarının tamamen kalkmasıyla birlikte, insanların bir araya gelmesi ve maske kullanımının azalması, üç solunum yolu virüsünün aynı anda dolaşıma girmesine neden oluyor:

  1. COVID-19: Yeni ve hibrit varyantlarla.
  2. Grip (Influenza): Pandemi yıllarında baskılanan grip virüsü, kısıtlamalar kalktığı için güçlü bir geri dönüş yapma potansiyeline sahip.
  3. RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs): Özellikle küçük çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar için ciddi zatürreye yol açabilen yaygın bir virüs.

Bu üç virüsün aynı anda yaygınlaşması, özellikle risk grupları için tehlikeli ve hastaneler üzerinde büyük bir baskı oluşturma riski taşıyor. Uzmanlar, bu “üçlü salgın”a karşı en iyi korunmanın, hem güncellenmiş COVID-19 aşısını hem de mevsimsel grip aşısını yaptırmak olduğunu vurguluyor.

🦠 Virüs neden sürekli mutasyon geçiriyor? Bağışıklıktan kaçışın evrimsel yarışı

Yeni varyantların (ister mutasyon, ister rekombinant virüs yoluyla olsun) sürekli ortaya çıkması, virüslerin doğal evrim sürecinin bir parçasıdır. Bu süreç, basit bir “hayatta kalma yarışı”dır:

  • Bir virüsün tek amacı çoğalmaktır. Çoğalırken, genetik kodunu kopyalar ve bu kopyalama sırasında bazen “yazım hataları” (mutasyonlar) yapar.
  • Bu mutasyonların çoğu anlamsızdır veya virüsü zayıflatır.
  • Ancak bazen bir mutasyon, virüse tesadüfen bir avantaj sağlar. Örneğin, virüsün insan hücresine daha kolay tutunmasını (daha bulaşıcı olmasını) veya aşılar ya da geçmiş enfeksiyonlar tarafından oluşturulan antikorlar tarafından tanınmamasını (bağışıklıktan kaçış) sağlar.
  • Bu avantajlı “yazım hatasına” sahip olan virüs, diğerlerinden daha başarılı bir şekilde yayılır ve zamanla baskın varyant haline gelir.

Kısacası, virüsün sürekli değişmesi kaçınılmazdır ve bu durum, aşıların ve tedavi yöntemlerinin de sürekli olarak güncellenmesini gerektiren dinamik bir süreçtir.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

  1. Uzm. Dr. Deniz Dazkır – Çamlıca Erdem Hastanesi (2025)
  2. COVID-19 Weekly Epidemiological Update – World Health Organization (WHO) (Ekim 2025)
  3. CDC’s Role in Tracking Variants – Centers for Disease Control and Prevention (CDC) (2025)
  4. Variants and Genomic Surveillance – CDC – Genomic Surveillance (2025)
  5. What to Know About the Frankenstein Variant of COVID-19 – University of Nebraska Medical Center (2025)
  6. What to Know About the Frankenstein Variant – Euronews (2025)
  7. SARS-CoV-2 Recombination and Variant Emergence – National Center for Biotechnology Information (NCBI) (2025)


🚀 Markanızın hikayesini yüz binlerce okurumuza ulaştırın. Sunduğumuz tanıtım yazısı ve backlink fırsatlarını inceleyerek SEO gücünüzü ve marka prestijinizi artırabilirsiniz.
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.