İnsan ömrü 150 yıl olabilir mi? Zombi hücre avcıları: Senolitikler

İnsan ömrü 150 yıl olabilir mi? Bu hedefte Senolitikler gibi yeni moleküller ve CRISPR ve PA gibi gen düzenleme teknolojileri öne çıkıyor. Üsküdar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, bu gelişmelerin 50 yıl içinde mümkün olabileceğini belirtiyor.

İnsan ömrü 150 yıl olabilir mi? Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Senolitikler ve CRISPR ve PA teknolojilerinin rolünü anlatıyor.

İnsan ömrü 150 yıl hedefini kovalayan sağlıklı yaşlanmak, genetik mühendislik ve biyoteknoloji alanlarında ilerliyor. Yaşlanmayı geciktiren moleküller (zombi hücreler) ve gen düzenleme teknolojileri (genetik materyali değiştirme) üzerine çalışan Üsküdar Üniversitesi uzmanları, geleceğin sağlık teknolojilerini şekillendiriyor.


📌 Öne çıkanlar: İnsan ömrü 150 yıl hedefi!

  • Putin ve Şi Cinping arasındaki diyalog, 150 yıl yaşam tartışmalarını yeniden başlattı.
  • Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, 150 yıllık ömür hedefinin 50 yıl içinde mümkün olabileceğini ve bugün doğan çocukların bunu görebileceğini belirtti.
  • Bu hedefe organ nakliyle değil, Senolitikler (zombi hücreleri temizleyen moleküller) ve CRISPR/PA gibi gen düzenleme teknolojileriyle ulaşılacak.
  • Ksenotransplantasyon (hayvandan insana organ nakli) ve kişinin kendi hücresinden organ üretme (iPS) teknolojileri de hızla gelişiyor.
  • Etik regülasyonların Batı’da sıkı olması nedeniyle, 150 yıl ömür hedefinin ilk olarak Asya ülkelerinde (Çin gibi) test edilmesi bekleniyor.
  • Longevity (uzun ve kaliteli yaşam) bilimi, Bryan Johnson gibi öncülerle sağlıklı yaşlanmaya odaklanıyor.

🧬 Genetik, biyoteknoloji ve ömür uzatma tartışmaları

Dünya basınında bir süre önce gündem yaratan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin lideri Şi Cinping arasında geçen “ömür uzatma” diyaloğu, insan yaşam süresinin gerçekten 150 yıla kadar çıkıp çıkamayacağı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı, Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, ömrün uzamasında genetik bilim, biyoteknoloji ve organ yenilenmesinin rolünü değerlendirdi.

⏳ İnsan yaşam süresi son 70 yılda uzadı

Prof. Dr. Yılancıoğlu, insan yaşam süresinin son 70 yılda belirgin biçimde uzadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“1950’li yıllardan beri insan ömrü zaten uzadı. Ortalama yaşam süresi 50’li, 60’lı yaşlardan 83-85 yaşlara kadar çıktı. Yapılan bilimsel çalışmalar, organların dayanıklılığı ve biyoteknolojik gelişmeler dikkate alındığında insan ömrünün 150 yıla kadar uzayabileceğini gösteriyor.”

Yılancıoğlu, Rockefeller örneğini vererek organ nakliyle ömrün uzatılabildiğini ancak bunun geçici bir çözüm olduğunu belirtti.

🎯 Konu uzun yaşamak değil, sağlıklı yaşamak

Ömrü uzatma araştırmalarının artık sadece “yaş almak” değil, sağlıklı yaşlanmak üzerine yoğunlaştığını vurgulayan Yılancıoğlu, “Longevity yani uzun ama kaliteli yaşam bilimi, bugünlerde çok revaçta. İnsan ömrü uzadıkça nörolojik, kalp ve hücresel düzeyde sağlığı korumak daha önemli hale geliyor. Artık sadece uzun yaşamak değil, sağlıklı yaşlanmak tartışılıyor.” ifadelerini kullandı.

🔬 Organ nakliyle değil, genetikle ulaşabiliriz

Organ nakillerinin insan ömrünü uzatmada geçici bir çözüm sunduğunu belirten Prof. Dr. Yılancıoğlu, “Başkasının organını aldığınızda vücudun bu organı kabul etmesi için uzun süre immün süpresif yani bağışıklık baskılayıcı tedavi görmeniz gerekir. Bu da sizi bakteriyel, viral, mantar enfeksiyonlarına açık hale getirir. Bu nedenle sadece organ nakliyle yüzyıllarca yaşamak mümkün değil.” dedi.

🧪 Geleceğin çözümü: Senolitikler ve hücresel yenilenme

Prof. Dr. Yılancıoğlu, geleceğin çözümünün genetik mühendislik ve hücresel yenilenmede olduğunu belirterek, “Yaşlanmayı geciktiren moleküller yani Senolitikler üzerinde çalışmalar hızla ilerliyor. Japonya’da yeniden diş çıkarmayı sağlayan ilaç denemeleri başladı. Benzer şekilde yaşlanmayı yavaşlatan hatta geriye çevirebilen moleküller üzerinde çalışmalar yürütülüyor.” dedi.

Zombi hücre avcıları: Senolitikler nedir?

🧟 Zombi hücre avcıları: Senolitikler nedir?

Prof. Dr. Yılancıoğlu’nun vurguladığı Senolitikler, yaşlanma karşıtı (anti-aging) araştırmaların merkezinde yer alıyor. Bu moleküller, vücutta biriken “zombi hücreleri” yani bilimsel adıyla senescent (yaşlanan) hücreleri hedef alır.

Mayo Clinic uzmanlarına göre, bu “zombi hücreler” artık bölünmeyi durduran ancak ölmeyi de reddeden hücrelerdir. Çevrelerindeki sağlıklı hücrelere zarar veren ve kronik iltihaplanmaya (inflamasyon) yol açan zararlı kimyasallar salgılarlar. Bu durum, yaşa bağlı birçok hastalığın (kanser, diyabet, Alzheimer ve kemik erimesi) temel nedenlerinden biri olarak görülmektedir.

Senolitikler, bu zararlı zombi hücreleri seçici olarak bularak onları intihara (apoptoz) sürükler ve vücuttan temizler. Nature dergisinde yayınlanan çalışmalar, senolitiklerin farelerde ömrü uzattığını ve fiziksel fonksiyonları iyileştirdiğini göstermiştir. Bu moleküller, insan ömrünü uzatmanın anahtarlarından biri olarak kabul edilmektedir.

🧬 Gen düzenlemenin geleceği: CRISPR ve Prime Editing (PA)

Bültende öne çıkan CRISPR ve PA (Prime Editing) teknolojileri, insan ömrünü uzatma potansiyeline sahip en devrimci araçlardır. Bu teknolojiler, DNA’mızdaki bozuk genetik materyali değiştirmemize olanak tanır.

  • CRISPR-Cas9: Genomu kesmek için bir “moleküler makas” kullanır. Ancak bazen istenmeyen yerleri de keserek hatalara yol açabilir.
  • Prime Editing (PA): CRISPR’dan daha yeni ve hassas bir teknolojidir. Broad Enstitüsü tarafından geliştirilen bu sistem, DNA’yı kesmeden, bir “arama ve değiştirme” işlemiyle genetik bilgiyi yeniden yazar. Tek bir DNA harfini (mutasyonu) bile hatasız düzeltebilir.

Prof. Dr. Yılancıoğlu’nun belirttiği gibi, bu teknolojiler sayesinde genetik hastalıkları tedavi etmek ve yaşlanmaya neden olan genetik hasarları onarmak teorik olarak mümkündür. Ancak sağlık regülasyonları ve etik tartışmalar, bu buluşların kliniğe yansımasını yavaşlatmaktadır.

🐷 Ksenotransplantasyon: Hayvandan insana organ nakli

Prof. Dr. Yılancıoğlu, kendi organlarımızı üretmenin (iPS teknolojisi) yanı sıra, “genetiği değiştirilmiş hayvanlardan organ nakli” çalışmalarına da dikkat çekti. Bu alanın bilimsel adı Ksenotransplantasyon‘dur.

“Domuzlarda insan bağışıklık sisteminin tanıyıp saldırdığı proteinler genetik olarak silindi. Bu organlar insanlara nakledilebilir hale geliyor. Yani hayvan kaynaklı organ nakli çok yakın bir gelecekte klinik aşamaya gelecek.”

Domuzların tercih edilmesinin nedeni, organ boyutlarının insana benzer olmasıdır. Ancak en büyük engel, insan bağışıklık sisteminin bu organları anında reddetmesidir. Science dergisinde yer alan son deneylerde, CRISPR kullanılarak genetiği değiştirilen domuz böbrekleri, beyin ölümü gerçekleşmiş insanlara başarıyla nakledilmiştir. Bu yöntem, organ bekleyen milyonlarca kişi için bir umut kapısıdır.

💰 Longevity öncüsü: Bryan Johnson’ın “Blueprint Projesi”

Prof. Dr. Yılancıoğlu’nun bahsettiği “sağlıklı yaşlanma” öncülerinden biri de (bültende Brian olarak geçse de) teknoloji milyoneri Bryan Johnson‘dır. Johnson, “Blueprint Protokolü” adını verdiği girişimle, biyolojik yaşını tersine çevirmeyi hedeflemektedir.

Longevity öncüsü: Bryan Johnson'ın "Blueprint Projesi"

Bloomberg’e göre, Johnson yılda 2 milyon dolardan fazla harcayarak 30’dan fazla doktorun gözetiminde bir yaşam sürmektedir. Bu rutin şunları içerir:

  • Her gün 2000’in üzerinde test ve ölçüm yapılması.
  • Katı bir vegan diyet ve onlarca takviye alınması.
  • Gençlerden (oğlu dahil) kan plazması nakli (bu yöntemi daha sonra durdurdu).
  • Sürekli vücut izlemi ve organ fonksiyonlarının optimize edilmesi.

Johnson, vücudunun 18 yaşında bir gencin seviyesine gerilediğini iddia etse de, bilim dünyası bu tür tek kişilik deneylere (n=1) şüpheyle yaklaşmaktadır. Ancak bu girişim, “Longevity” yani uzun ve kaliteli yaşam bilimine olan ilgiyi artırmıştır.

🌏 150 yıl ilk Asya’da mümkün olabilir

Prof. Dr. Yılancıoğlu, insan ömrünün 150 yıla ulaşmasının ilk olarak Batı’da değil, Asya ülkelerinde gerçekleşeceğini ifade ederek, “Regülasyonlar (düzenleme) Batı’da çok sıkı ama Asya ülkelerinde daha esnek. Genetiği değiştirilmiş ilk insanlar da Çin’de doğdu. Bu nedenle 150 yıllık ömür hedefi ilk olarak Çin gibi ülkelerde uygulanabilir. Orada bilimsel riskler daha serbest test ediliyor.” ifadesinde bulundu.

Putin–Şi arasındaki diyaloğun “sadece bir sohbet değil, aynı zamanda bir mesaj” olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılancıoğlu, “Biyoteknoloji ilk olarak bu ülkelerde hızlı gelişecek.” dedi.

👶 Bugün doğan çocuklar 150 yılı görebilir

İnsan ömrünün 150 yıla ulaşmasının 2030’da değil ama gelecek 50 yıl içinde mümkün olabileceğini belirten Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, şunları söyledi:

“2030 yılı biraz erken. Belki 90’lı yaş ortalamalarına ulaşabiliriz ama 150 yıl için 50 yıl daha gerekiyor. Bugün doğan çocuklar bu gelişmelere şahit olacak. Onların 150 yaşına kadar yaşayabileceğini görebiliriz. Bizim kuşak için sınır hala 100 yaş civarında.”

🚦 Sağlıkta süreçler neden yavaş ilerliyor?

Yapay zeka (AI) teknolojilerinin hızla ilerlemesine karşın sağlıkta aynı hızın mümkün olmadığını vurgulayan Yılancıoğlu, “Yapay zekada güvenlik regülasyonu yok, o yüzden çok hızlı. Ama sağlıkta etik ilkeler, onay süreçleri ve regülasyonlar var. Bu da ilerlemeyi doğal olarak yavaşlatıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.


🔎 En çok merak edilenler

İnsan ömrü 150 yıl olabilir mi?
Evet. Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu’na göre, genetik mühendislik ve biyoteknolojideki gelişmelerle bu hedefe önümüzdeki 50 yıl içinde ulaşmak mümkün. Bugün doğan çocukların 150 yaşına kadar yaşayabileceği öngörülüyor.

Senolitikler nedir ve ömrü nasıl uzatır?
Senolitikler, vücutta biriken ve yaşlanmaya neden olan “zombi hücreleri” (senescent cells) seçici olarak yok eden moleküllerdir. Bu hücrelerin temizlenmesi, yaşa bağlı hastalıkları azaltır ve ömrü uzatır.

CRISPR ve Prime Editing (PA) farkı nedir?
Her ikisi de gen düzenleme teknolojisidir. CRISPR, DNA’yı kesen bir “makas” gibidir ve bazen hata yapabilir. PA ise DNA’yı kesmeden, “arama ve değiştirme” yöntemiyle çalışan daha hassas bir teknolojidir.

Longevity (Uzun Ömürlülük) nedir?
Sadece uzun yaşamak değil, aynı zamanda bu ömrü sağlıklı ve kaliteli bir şekilde sürdürme bilimidir. Bryan Johnson’ın “Blueprint Projesi” bu alandaki en popüler örneklerden biridir.

Ksenotransplantasyon nedir?
Genetiği değiştirilmiş hayvanlardan (örn: domuz) alınan organların insanlara nakledilmesi işlemidir. Organ kıtlığına çözüm olması beklenmektedir.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:



🎯 Sponsorlu içerik ve tanıtım yazısı fırsatlarımızı keşfedin. İndigo Dergisi’nde tanıtım yazısı yayınlatın; asla silinmeyen/süresiz içeriklerle markanızı yüz binlerce okura ulaştırın.
👉 Reklam paketlerini incele
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.