Türkiye’de Emniyet ve Eylem Sancısı

Siyaset, eylemler, çatışmalar ve niceleri… Son günlerde Türkiye’nin gündemi oldukça sıcak ve hareketli, bu şekilde de devam edeceğe benziyor. Bu hararetli ortamın içerisinden ise benim ele almak istediğim konu yapılan ”eylemler”. Gelin bu demokratik, bir o kadarda anarşik eylemleri birlikte değerlendirelim.

emniyet eylem miting şiddet

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; ben olayı farklı bir açıdan ele almak istiyorum. Yani tüm bu olan bitenleri siyasi ya da benzer şekilde değerlendirmek yerine, protestoların seviyesinden, amacından ve karşılığında gösterilen yatıştırma yöntemlerinin doğruluğundan bahsetmek istiyorum. Üniversiteli bir genç olarak belirtmek isterim ki; bu tarz protestolara, eylemlere ben de sıkça şahit oluyorum.

Ülkemizde kimi kesimlerin beğenmediği politikalar izleniyor olabilir. Bizi rahatsız eden ve gündemi elinde tutan bazı tatsız olaylar yaşıyor olabiliriz. Bunlara zamanla tahammülümüz de azalabilir ve sonuç olarak, bizim gibi düşünen insanlar ile bir araya gelip eylem yapma kararı alırız. Olayın temelini bu şekilde açıklamak kâfi diye düşünüyorum. Peki, sonra neler olur? Bence hatalar zinciri burada başlıyor. Öncelikle her kafadan bir ses çıkar. Yasal olarak izin alınmaz kimi zaman. Bazen yer, saat son anda değişir. Pankartlar, eylemde kullanılacak materyaller doğru dürüst hazırlanmaz… Bu şartlara rağmen kararlıdır kesim. Eleştirecektir olan biteni. Amaç; sesi duyurmaktır aslında. Fakat günümüzde, sesi şiddet çıkarır oldu!


eylem_emniyet_odtu_hatirasi_yumurta_kolektif_senligi_kuzu_4

Yanlış politika nimeti şiddete teslim etti!

Sıcak gündem olduğu için bu yazıyı okurken, aklınıza büyük ihtimalle siyasi protestolar ve son günlerde ki ”yumurtalı eylemler” gelecektir. Doğrudur, bende oraya değinerek devam etmek istiyorum zaten. Başlıkta ki politika kelimesi, aslında eylemcilerin izlediği politika! Gençler toplanmış, bazı bakanları, yeri gelince başbakanı bile eleştirmek istiyorlar. Mekân olarak; üniversitelerini, eylemci olarak; arkadaşlarını, eylem içeriğini; yumurta atıp, bağırmak olarak belirliyorlar. İlk adımdan isyan ve anarşizm kokusu gelmiyor mu sizinde burnunuza? Niçin yumurta, ayakkabı ya da benzeri şeyler atılıyor bu tip protestolarda? Soframızda büyük küçük hepimizin her sabah yediği yumurta, bizim gibi dinine sadık, geleneklerine sadık bir ülkede niçin şiddet unsuru oluyor? Ya da ”yumurta atmayı” neden bazıları şiddet eylemi olarak görmüyor?

Avrupa’ya baktığımızda, şiddetsiz eylemlerin daha iyi ses getirdiğini görmemiz mümkün. En azından Türkiye’de ki seviyeye gelmesi için, inanılmaz durumların olması gerekiyor. Bkz: Yunanistan’da geçen sene polis dayağından sonra gündeme gelen eylemler. Veya bu sene hükümete karşı yapılan ekonomik kriz eylemleri… Takip ettiğiniz üzere komşuda her gün bir karmaşa, eylem mevcut aslında, fakat manşetlere yansıyacak boyuta sene de birkaç defa geliyor o kadar. Bizim sorunumuz bence; eylem yapmayı çoğu zaman şiddet içerikli görmemizdir.


eylem_emniyet_odtu_hatirasi_yumurta_kolektif_senligi_kuzu_2

Eylem açılımı

Kabul etmek lazım, ülkemiz zor zamanlar atlattı, hala da atlatıyor diyebiliriz. İşsizlik, eğitim seviyemizde ki yetersizlik ve benzeri unsurlar toplumun hal ve hareketlerini oldukça etkiliyor. Terör örgütü yandaşlarının, eylemlerde küçük çocukları ön saflarda kullanmasını bunun en büyük örneği olarak görüyorum. Nasıl olurda ufacık çocuklar ön saflarda yüzleri kapalı şekilde, ellerinde taşlar sopalar emniyet güçlerine direnebilirler? Elbette kendi seçimleri değil fakat onları bu olaya teşvik edenlerin durumları ortada! Aynı şeyi öğrencilerimiz içinde söylemek mümkün. Birçoğu grup psikolojisi ile kendi savunduğu şey olmasa bile arkadaş hatırına böyle eylemlere dâhil olabiliyor. Geçen günlerde haberlere dahi konu olan bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Yapılan bir sokak röportajı gündemde. Rastgele seçilen insanlara ülkemiz siyaseti ile ilgili bazı sorular yöneltiliyor. Doğru cevap oranı maalesef vasatın altında kalıyor. Magazin ile ilgili sorulan sorularda ise doğru cevap oranı mükemmele yakın. Anlayacağınız; eleştiriyoruz fakat neyi kiminle eleştirmeye çalışıyoruz? Toplumun ne kadarı siyaset ile içli dışlı? Öğrencilerimizin ne kadarı bilinçli? Eylemcilerin sonuca varamamasındaki en büyük zihinsel engel; ses duyurmak istedikleri merci yerine, emniyet güçleri ile karşı karşıya gelmeye daha çok hazırlıklı olmalarıdır. Düzenledikleri başlıkları savunmaktan çok, kendilerini savunma çabasında bulunuyorlar.

Emniyet eylemin neresinde?

Ben şahidim, eminim sizinde aranızda şahit olanlar olmuştur. Birçok izni alınmış eylem, doğru düzgün devam ediyor ve amacına ulaşıyor. Emniyet güçlerinin sadece tedbir amaçlı olay yerinde bulunduğu, müdahale etmediği birçok eylem gördüm!  Yasal olan hakları, bizden iyi bilen emniyet güçleri emin olun ki eyleme şiddeti bulaştıran kesim değildir! Şiddet içeren eylemin içinde ya kalırlar, ya da zaten var olan şiddeti biraz harlarlar. Demokratik haklarımızı bazen anarşik haklar gibi varsayıp yola devam ediyoruz. Bu tutum karşısında, olayların büyümesini engellemeye çalışanlarda, yani emniyet güçlerimizde sizin benim gibi, etten kemikten insanlar. Olaylar anarşizm pençesinde gelişirse, karşıt tutumda dışarıdan bakınca anarşik gelebilir. Ben emniyetin tutumunu; ”nabza göre şerbet” olarak görüyorum. Karşılıklı çatışmalar, ne eylemcilere, ne de emniyet güçlerine kar sağlamaz.

Güzel ülkemin güzel insanları

Son yapılan eylemlerin ardından, geride kalan bazı yorumları sizlerle paylaşmak istiyorum:

  • Polislerinde bu ülkenin evlatları olduğunu unutarak, üniversite öğrencisi diye her gösteri yapanı haklı(?) bulmak hem o üniversite öğrencilerine hem de polisimize büyük haksızlıktır.
  • Babamdan yediğim son tokadı hatırladım da, annem azarlamıştı: “bu hızla büyümeye devam ederse seneye kalmaz seni katlayıverir” diye. Özet: “şimdilik iyi coplamalar keyfini çıkarın”.
  • Burada bir kere sert müdahale edilenler 3-5 kişidir ve gördükleri sertlikten fazlasını polise uygularlar. Ayrıca iznin olmayan yere girmek istersen suç işlemiş olursun ve polisin sana önlem alması gerekir.
  • Fotoğraf, şiddeti belgeliyor, polis hizmet etmesi geren insanlara, şiddet uyguluyor. Şiddetin her türünü özellikle devlet eliyle yapılanı kınıyorum. Saygılar.

Not: Yorumlar www.ntvmsnbc.com adresinin konuyla ilgili haberinden alıntı yapılmıştır.