Zihnime motor takılmış gibi adeta, sürekli çalışmakta, oradan oraya atlamakta. Henüz bir odağa yeni adapte olmuşken aynı anda bir diğeri içinde düşünmeye başlamakta. Ve hatta bir üçüncüsü. Hepsi için aynı anda eyleme geçebilir miyim? Zihnime göre evet ama ben darmadağınık hale geliyorum. İşte bir hiperaktif insanın isyan söylemleri.
Hiperaktif çalışan bir beyin ile yaşamak fırtınalı bir yolculuk gibidir.
“Zihnime motor takılmış gibi adeta, sürekli çalışmakta , oradan oraya atlamakta . Henüz bir odağa yeni adapte olmuşken aynı anda bir diğeri içinde düşünmeye başlamakta. Ve hatta bir üçüncüsü. Hepsi için aynı anda eyleme geçebilir miyim ? Zihnime göre evet ama ben darmadağınık hale geliyorum.” İşte bir hiperaktif insanın isyan söylemleri.
Çağımızın yeni insan yapılanmasında yaşadığı başlı başına sorunlardan biri. Eğer bu şikayetlerle bir uzmana başvurursanız size hasta muamelesi de yapabilir ve hatta bu durum düzeltilebilmek için ilaç tedavisine kadar uzar .
Peki kimlerde görülür bu davranış bozukluğu?
Genç, yetişkin, çocuk pek çok kesimde görebiliriz.
Tarif edecek olursak hiperaktivite adı üzerinde, sözlük anlamlarıyla da yüksek, aşırı, üstün, çok büyük etkinlik demek. Aşırı hareket halindeki kişinin zihinsel faaliyetleri onu tek bir konuya odaklayamadığı için de Dikkat Eksikliği’ne götürür. İfadeden de anlaşılacağı üzere dengenin bozulmuş olduğu durum gözlenmektedir.
Aşırı etkinlik içinde bulunan bir insan nasıl düşünür? Nasıl algılar?
Zihinsel faaliyetler süreklidir. Bir konudan bir diğerine atlayarak hiç bir konuyu tam olarak anlama ve algılama fırsatını bulamaz ve bir şeyleri kaçırır. Bunun sonucu iletişim kopukluğu ve odaklanamama sorunudur.
Zihnin sürekli aktif olması durumunda kişi dinleyememe gibi bir sorunla da karşı karşıya kalır. Dinler gibi görünürken zihin aynı anda başka bir şeyi daha düşünmeye başladığı için konu ile hiç alakası olmayan bir soru yöneltebilir.
İkili ilişkilerde bu durum anlaşmazlıklara yol açar ancak eğer bunu yapan bir öğrenci ise öğretmenlerinin, ebeveynlerinin sabrına ve anlaşılmaya ihtiyacı var demektir. Çünkü bu davranışı kasdi, maksatlı değildir. Eğer Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu’nun karşısındaki kişi eğer durumun farkında değilse hemen yargıda bulunacaktır. İşe yaramaz, tembel, sorumsuz tanıları yakıştırılacaktır.
Çocuk, ergen ve yetişkinde bu durum aynı şekilde mi tezahür eder?
Gerek çocuklarda, gerek ergenlerde ve gerekse yetişkinlerde durum aynıdır. Onların gerçekleştiremedikleri pek çok şey vardır. En başta sorumluluklarını yerine getiremezler. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu olan kişi, yaşadığı olumsuzluklar için bir suçlu arıyor gibi gözükse de kendi ile baş başa kaldığında en çok kendisine kızar.
Pek çok soru sorar kendisine “Neden kendimi kontrol etmeyi başaramıyorum, neden benden beklentileri yerine getiremiyorum?” Böylece kendisine öfke duymaya başlar. Zaman zaman patlamalar yaşar ve içinde bulunduğu bu açmaz durumun acısını çevresinden ve/veya ailesinden çıkarır.
Anlaşılamamış olmaktan ötürü çevresini suçlar. Tek istediği içinde bulunduğu davranışlarını isteyerek yapmadığının anlaşılmasıdır. Çocuklar bu durumlarının farkındalığında değilken ergen ve yetişkinlerde hem kendi tarafından hemde başkaları tarafından anlaşılamama depresyon nedeni bile olabilir.
Kişi hiperaktif veya Dikkat Eksikliği’ndeyken kendi ile ilgili güven sorunu yaşar mı?
Evet, özellikle ergenlerde güven sorunu başlıca problemdir. İstemsizce yaptığı davranışlar nedeniyle kendisine olan güvenini kaybeder. Kendi bilişinde ve algısında olan bu durum davranışlarıyla da başkaları tarafından gözlenir. Odaklanma sorunu yaşadığından sorumluluklarını tam olarak yerine getiremediğinden dışarıdaki insanlar da ona güven duymazlar.
Hiperaktif bir kişinin zamanla ilişkisi nasıldır?
Aynı anda birden çok şeyle ilgileniyor olmalarından ötürü zamana karşı kendilerini yarış içinde hissederler. Çoğu zamanda onlardan hiç bir şeyi yetiştiremedikleri yakınmalarını duyarsınız. Zihinde algılamaları eş zamanlı gözükse de eylem aşamasında bu aynı olmayabilir. Yapacaklarından biri mutlaka ihmale uğruyor demektir. Ya da hepsini aynı anda yapmaya çalışmasından dolayı bitmesi gereken zamanın dışına çıkılıyordur. Bu da sorumluluk anlamında iletişim halindeki kişi yada kurumlar tarafından sorun yaşanması anlamına gelir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Sendromu (DEHB) gerçekten bir hastalık mıdır?
Hafıza, dikkat, düşünce ve duygu merkezlerinde tam randımanlı bir çalışma olabilirse Beyinsel aktivitede de denge olur. Eğer Hiperaktivite, dikkat eksikliği varsa bu merkezler arasında düzen ve denge yok demektir. Bu durumda ortaya dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik isteği çıkar. Bu hızlı beyin sürecinde düşünmeden hareket edilir. İçinde bulundukları durumların yeterince analizi yapılmamış, kendilerinden ne istendiği anlaşılamamış dolayısıyla anlamsız davranışlar ortaya çıkmıştır. Hastalık olarak değil de bir tür davranış bozukluğu olarak ifade edebiliriz.