Kozmik gidişatı dinamitlemek de insan işi lakin parmak şıklatma mesafesi ve saniyesine indirgenebilmesinin epey zaman gerektirmesi büyük şans dedik içimizden, aynı anda- benzer samimiyette. Ne kadar imkansız görünürse görünsün, bu gezegen, kocaman kütlesine karşın sınırlı boyutları olan bir iletken gibi davranıyordu.
Aşkın Yoğunlaştırılmış Işın Partikülleri
Özet geçesim vardı her şeyi. Aslında sadece şeyi ama neyi? Çünkü biz ne kadar düşünürsek ve konuşursak ölüyorduk. Akışına bırakmak güzel ve her özet gizel. Gizeme ne anlam yüklüyorsak o olduğundan…

Mesela yoğunlaştırılmış ışın partikülleri 400 km mesafeden içimdeki düşman uçaklarına dalabilecek, karşı koyabilecekti onun sayesinde. İçimizdeki ve dışımızdaki tüm savaşları imkansız kılacak, kanatsız meleklerin kanadının tütsüyle şenlendirecekti koku duyumuzu.
Dokuz sene önce aklından geçer geçmez dillendirdiği yüksek frekanslı akımların insan bedeninin üzerindeki sağaltıcılığına değindi ve alaka kurmak için ciğerlerinden temiz hava çektim ciğerime. Diatermi! Nicola Tesla yı zora sokmuş olan Edison un ve Westinghouse un, bilmem kaçıncı bacaktan akrabaları diatermi cihazından dibine kadar faydalanmış olabilirler- kimin aklına gelirdi ki-; lakin her ikisinin de bu durumdan nasılsa haberi olmayacaktı.
[quote] Kozmik gidişatı dinamitlemek de insan işi lakin parmak şıklatma mesafesi ve saniyesine indirgenebilmesinin epey zaman gerektirmesi büyük şans dedik içimizden, aynı anda- benzer samimiyette. Ne kadar imkansız görünürse görünsün, bu gezegen, kocaman kütlesine karşın sınırlı boyutları olan bir iletken gibi davranıyordu. [/quote]

Benden sonraki biricik aşkının tahmin edilemez bir durumu olduğunu varsayıyordu. Nedir o şaşkınlığın dibine vurduğun s(açılım) deyiverdim. İkincil aşkım fizik yasalarına karşı gelmekte; transandantal güçlerin bu işte parmağı var ve ben bunu bu asır ispatlayamayacağım demesin mi! Ayrı parçacıklar ya da dalgalar hikayesini bir celsede boşayıverdim o an.
Atmosferin en üst rütbeli seviyelerinde aşırı dozda elektrik enerjisinin nereye istersek oraya gönderilebileceğini ispatlamış olabilirdi. Mikroişlemci İntel ve ABD’de bilimadamları tarafından kurulan WİTricity şirketi de Teslacığım ile vücut bulacak elektrik akımını kablosuz taşıma fikrini çokca benimseyecekti yirmibirinci yüzyılda ve diğerleri de müteşekkir olacaktı elbet. Peki Mısırlıların rölyeflerinde kablosuz elektrik kaynağına bulanan ampulümsü lambalara ne demeli! Fakat şöyle ki dedim ona Refah – bolluk bilinci aşılandığında bundan rant sağlayamayacağından korkanlar olacaktır, korkanın sen olmamanı umuyorum. Fare deliği eşik atlayana dek var olacaktır. –Fareler de eşik atlayacağından o deliğe ihtiyacı da kalmayacak- Üstelik tavşanlar da hep gelinlikle gezer. Bu enerji o kadar güçlü ki dedi bilmemkaç voltluk enerji deşarjları kafasına göre ya da her önüne gelen elemetle şevişince atmosferin alev topuna döneceğinden korkuyorum . O derece yani.
Tesla nın ağzından su içip sırtından Nobel ödülü alan Frederik ve Irene Juliot-Curie, Henri Becquerel, Robert A. Millikan, Arthur H. Compton ve Lawrence bu ikilikten memnun olabilirlerdi; zafer diye bir şey var ise belki de bu kendisine basından ajanlar kiralamamış olanın ya da her yüzyılın yaşında olanındı. Gerçi 75. doğum gününde birçok itiraf gelmiş, methiyeler düzülmüştü; alamadığı patentlerin çoğu ortak dağarcığa bahşedilmişti ve nihayet demeli ki nasıl olsa hepsi Akaşik kayıtlarda!
İlgili yazılar
Nikola Tesla’nın Akı Üzümün Çöpü (1)
Nikola Tesla’nın Akı, Üzümün Çöpü 2
Güney Amerika’daki Gizli Şehir




