Regresyon terapisiyle geçmişle yüzleşerek dönüşmek

Kişisel gelişim ve dönüşüm için kişi birçok yöntemi kullanabilir. Ruhun yolculuğunda en önemli faktör egoyu beslememektir. Bu dönüşüm; ruhumuzu, sevgi ışıkla güçlendirmekten geçiyor.

Regresyon nedir? Geçmiş yaşam terapisi nasıl yapılır?

Bunun için pek çok disiplin ve yöntem var. En uygununu araştırmak, kişinin kendi seçimidir. Popülariteyi iyi sorgulamak gerekir. Yani yardım almak istediğiniz kişilerin, kurum ve hocaları iyi birer referanstır.

İç sesinizi dinleyin diyorum her zaman olduğu gibi. Şunu da belirtmek istiyorum, kapı kapı gezip herkesten yardım istemek yerine bir çalışmayı ve disiplini takip etmek daha uygun geliyor bana…


Değişerek dönüşmek

Hayatın kendisi değişimden ibaret… Gözlerimizi açtığımız bu dünyaya, yine değişe dönüşe gözlerimizi kapar ve bu yolculuğu sonlandırırız. Dünyadaki yaşam yolculuğumuzun, öncelikli amaçlarından biri de değişmek ve dönüşmektir insan olarak. Yani, “geldiğimiz gibi gitmemek” bir anlamda… Hepimiz daha olgun, daha deneyimli, daha farkındalıklı ve daha gelişmiş olarak tamamlamayı amaçlarız bu yolculuğu, özümüzde.

Çok kolay değil elbette bunu başarmak. Gelişim ve dönüşüm; bir niyet, bir çaba ve bir süreç gerektirir. Bu süreçte insanı en çok düşündüren sorular da; bu dönüşümü, tek başıma yapabilir miyim ve nasıl yapabilirim sorularıdır.

Bu sorulara cevap bulmak için Astrolog ve Regresyon Terapisti Ayda Eser ile keyifli bir röportaj yaptık. Röportajın, sorularınıza cevap olması niyetiyle…

Ayda-Ersan

Röportaj | Ayda Ersan

Bilmeyenler için regresyon terapisi nedir ve hangi konulara uygulanır?

Regresyon kelime anlamıyla ‘kaynağa inmek’ demektir. Bu yöntem, şimdiki hayatımızdan yani anne karnı döneminden ve geçmiş hayatlardan getirdiğimiz sorunların kaynağına inerek, onları çözmemizi sağlıyor. Regresyon sayesinde, farklı hayatlarda yaşadığımız travmaların neden olduğu ilişki problemleri, korkular ve takıntılar yeniden yapılandırılıyor.

Tek bir seansla konu çözümlenebilir mi? Yoksa konuya ve kişilere olan etkilerine göre seans sayısı değişir mi?

Tek bir seans, genellikle bir konunun açığa çıkması için yararlıdır. Ancak sorunun kaynağının ne kadar derinde olduğunu ilk seferde anlayamayabiliriz. Bu, kişinin üst benliğinin şifaya ne kadar açık olduğu ile de ilgilidir. Danışanla terapistin güven ilişkisi içinde olması da çok önemli elbette. Ego direnci de çok önemli. Yani aslında kişi, zihinsel olarak iyileşmesi gerektiğinin farkında ama dönüşüm gerçekleşirse hayatının bambaşka olacağını da biliyor ve bundan korkuyor. Çünkü bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacaktır. Korkularla yüzleşmek, hiçbir zaman kolay değildir. Çünkü kendi ruhunuzun, çok negatif yansımalarıyla da karşılaşabilirsiniz. Gölge hayatlar dediğimiz ve bizim tabiri caizse, kötü adam rolünde olduğumuz hayatlarımız var.

Bunlardan bazılarında oynadığımız kötü sayılabilecek roller, bugünkü hayatımızda zaman zaman alt kişiliklerimiz olarak ortaya çıkabiliyor. Yani biz, zalimleri hırsızları ve dolandırıcıları en çok kınadığımız zamanlarda aslında kendi içimizdeki o negatif gölgeleri kınıyoruz. Yargılamak bu açıdan bakarsanız gülünç tabii, çünkü bu hayatta asla yapmayacağımız şeyleri biz başkalarına yapmışız ama farkında değiliz. O yüzden de gölgelerimizle yüzleşmek, arınmak ve özgürleşmek anlamına geliyor. Yargılamayınca ve öfkelenmeyince çok daha huzurlusunuz. Kafanızın bir tarafı, sürekli intikam ya da ilahi adalet diye bağırmıyor. Aslında zaten her şey, olması gerektiği gibi devam ediyor.

Regresyon terapisi nedir?

Regresyon seansını ne şekilde gerçekleştiriyorsunuz? Hipnozla mı yoksa kişiyi Alfa moduna geçirerek mi?

Regresyon seansı için çok hafif bir trans seviyesi yeterlidir. Hipnoza gerek duyulmuyor. Alfa moduyla Teta arası gibi bir modda oluyor. Kişi yaptığı zihinsel yolculuğun farkında, sesimi ve kendi sesini duyabiliyor ama bedeni ve ruhu bambaşka bir olayı deneyimliyor o anda. Bedendeki kasılmalar, acıların boşalması ve duygusal katarsisler çok önemlidir. Çünkü beden, yaşanmış bütün acıları kaydediyor. Bedene yönelik terapi bu açıdan çok önemli… Bunlar olmadan, bir geçmiş yaşama kişiyi götürüp “baak neymişsin” demek pek de anlamlı değil. Sonuçta bunları yaşayıp, üç saatlik uzun bir seanstan sonra şaşkınlıkla ben bunları uydurdum mu acaba diye düşünsek de, neden bu kadar acı çekmiş olduğumuzu açıklayamıyoruz. Acıdan ve endişeden kurtulmak ancak yüzleşmeyle mümkün oluyor.

Kişi terapi sırasında bilinçli bir durumda mı oluyor?

Dediğim gibi kesinlikle bir bilinç kaybı yok. Alfa ile Teta dalgaları arasında oluyor çalışma. Gözlerimizi kapatıp gevşediğimizde, beyin dalgalarımız Alfa frekansındadır. Yaratıcılığımız bu aşamada artar. Bilinçli zihnin kontrolü azalır. Rüya görürken, meditasyon yaparken veya derin hipnozda, Teta zihin durumuna geçeriz. Tekrarlayan ses veya hareketler, bu süreci kolaylaştırır.

Daha derine inmek kişinin yapısıyla da ilgili. Ama bugüne kadar çalışmayı hatırlayamayan kimse olmadı. Tam tersine, daha sonraki çalışmalarda bir önceki yaşam karakterini sorduğumda onları yine ayrıntılı olarak hatırlayabildiler.

Çocuklara regresyon terapisi mümkün mü? Bu terapi için kişinin en az kaç yaşında olması gerekir?

Çocuklarla çalışabilmek için terapistin özel bir eğitim alması gerekiyor. Çocuğun kendini ifade edebilecek yaşta olması ve 18 yaşın altında olması da önemli. Ben bu çalışmayı uygulamıyorum mesela ama uygulayan arkadaşlarım ve tabi ki hocam var.

Regresyon Terapisi ile tanışmanız nasıl oldu?

İlginçtir, Diba ile ilk regresyon çalışmasına, eğitim alma niyetiyle gitmemiştim. Ama o kadar büyük bir rahatlama yaşadım ki, bunu herkesin yapması gerektiğini düşündüm. Ve tabii ilk seansımda her türlü şifa alanında sorumluluk alabileceğimi de öğrendim. Böylece Diba’dan Regresyon Eğitimi almaya başladım. Radianced Okul’da regresyon eğitimini tamamlayıp, diplomamı aldım ve regresyon ve astroloji çalışmalarımı İstanbul ve İzmir’de sürdürüyorum.


Hayatımızda birden fazla konuda tıkanıklık varsa; ilişkiler veya kendine güven mesela… Hangisini öncelikle çözmemiz gerektiğini ya da nereden başlamamız gerektiğini nasıl bilebiliriz?

Genellikle hayat sorunlarımız bir tane değil ve öncelikli olarak hangi konudan başlanılacağı, tamamen terapistle danışan arasında belirlenebilen bir durum. Bazen yapılan terapi birkaç soruna birden ışık tutuyor. Ancak sonuç almak, birkaç seansı da bulabilir elbette.

Belli bir konuyla size başvuran danışanınızın, regresyon seansı sırasında, aslında bambaşka bir sorunu olduğunu ve o durumun aslında hayatını etkilediği ortaya çıkabiliyor mu zaman zaman?

Tabii ki… Bambaşka diyemeyiz, sonuçta bütün sorunlar birbirleriyle bağlantısız gibi görünse de bağlantılıdır. Yani aralarında bir link vardır. Mesela hiç ilişki yaşayamayan ve bu durumdan çok mutsuz görünen bir danışanımın, aslında kendi içinde yalnız kalmayı ne kadar sevip, tercih ettiğini şaşkınlıkla anlaması enteresandır. Bununla birlikte, yine aynı kişinin ister istemez kendine çekmiş olduğu davetsiz enerjiler yani eklentiler var. Onlar da yalnızlığına bir şekilde eşlik ettiğinden, kişi görüntüdeki yalnızlığının bir kurgudan ibaret olduğunu fark edemiyor. Eklenti enerjiler temizlenip, kişi bunun nedeninin kendi içinde yapmış olduğu bir seçim olduğunu fark edince, sorun da çözüldü. Bu sadece küçük bir örnek… Çok daha komplike durumlar var elbette. Ama tek bir seansla, her problemi çözmeyi beklemek de hayalcilik olur.

Bu çalışmalarda bizim yaptığımız bir terapi yılar önce yaşanmış ve de şu an bizden uzakta olan kişiyle bazı karmik durumları da çözüyor mu? Yani biriyle önemli bir karmik durum yaşadık ve bu iki kişiyi de bir şekilde etkiledi. Benim bunu şifalandırmam, diğer kişinin de hislerini ve durumlarını da değiştiriyor mu? Yoksa bir tek benim için mi bir çözüm sunuyor?

karma regresyon

Sonuçta birlik bilincinden yola çıkarsak, hepimiz birbirimizle bağlantı içindeyiz ve herkes birbiriyle çok komplike bir ilişki içinde. Bu yüzden affetme ve özgürleştirme çalışmaları harika sonuçlar verebiliyor. Ben kendim için her an regresyona giremiyorum elbette. Ama başına zorlu bir durum gelmiş olan birisi için de, onun yaşadığından sorumlu olan kısmımın ondan özür dilemesi temeline dayanan bir özür dileme sistemini uyguluyorum. Sebebini bilemediğim her durum için bunu sık sık uygularım. Çünkü her ruh varlığı, birbiriyle ilişki içinde. Hele de karmik olarak çok yoğun bir bağlantı varsa.

Danışan kişi, kaynaktaki meseleyi hafiflettiğinde bundan diğer ruh varlıkları da etkilenir ve özgürleşirler. Bununla ilgili çok ilginç bir örnek vermek isterim. Bir arkadaşımın kızı F’nin ilişki ve kilo ile ilgili sorunları vardı. F’ nin annesi G, benim çok iyi bir arkadaşım ve G’nin annesi 3 yıldır ALS hastasıydı. G de daha önce annesi ile ilişkisi için regresyon yaptırmıştı bana. Çünkü annesinden çok çekmesine ve bakımını en çok o üstlenmesine karşın en çok da öfke duyan kişi o idi. ALS kas erimesi hastalığı ve annesi 1 senedir tüp ile besleniyordu bu arada… Regresyonda G’ nin kızı F’ nin yani danışanımın şimdiki hayattaki anneannesi, o geçmiş hayattaki annesiydi ve tıpkı bu hayatında olduğu gibi dominant ve eleştirel bir karakterdi. Ruhsal boyut çalışmasında F onu, uzun süre affetmek istemedi ve yüzüne bakmadı.

En son olarak herkesle vedalaştıktan sonra “tekrar bak annene, hala onu neden seçtiğini anlayamadın mı?” dedim. O zaman baktı, nedenleri gördü ve ona karşı yumuşadı ve affedip salıverdi. F, bu hayatında da anneannesine karşı yakınlık hissetmiyordu pek. Biz regresyonu akşam saat 6 gibi bitirdik. İki saat sonra anneannesi vefat etmiş… Rahmetli anneanne, ölümden çok korkuyordu ve sanırım yaptığımız çalışmayla geçiş kararını daha kolay alabildi…

Siz, aynı zamanda Astrologsunuz Ayda Hanım. Astroloji aslında bildiğimizden daha fazla konuya cevap veriyor. Bunları bir de sizden öğrenebilir miyiz? Astroloji ile hangi sorulara cevap bulabiliriz? Yıldız haritasının yorumlaması kişiye neler sağlar?

Astroloji benim için kişinin hangi hayat planıyla buraya geldiğini göstermesi açısından çok iyi bir araç. Böylece kişinin ruh yapısını, zorlu ya da kolay hayat yolu dinamiklerini, hangi sorunlarla yüzleşmek üzere bu hayatı seçtiğini çok daha rahat saptayabiliyorum. Zorlu açılar, zorlu alt kişilikleri gösterebiliyor. Mesela zorlu açılar almış bir Mars savaşçı ancak çok yaralı bir geçmiş yaşam karakterinin gölgesini, zarar görmüş bir Venüs de, kadınlığıyla zarar görmüş bir alt kişiliği gösterebiliyor. Kadersel noktalar olan Kuzey ve Güney düğümler, bunlarla birleşen gezegenler, doğum öncesi Güneş tutulmaları, doğum öncesi Dolunay ve Yeniaylar da geçmiş hayat ve şimdiki hayatımız arasındaki yolculuğu açıklayan çok güzel bilgilerdir. Astrolojik olarak kehanet yapmak gibi bir misyonum artık yok. Amacım, kişinin kadersel yolunun kabullenilmesi ve bu yolda karşılaşabileceklerine karşı bireyin hazır olmasını ve dönüşmesini sağlamak. Zorlu deneyimler yine var olsa da, algı dönüştüğünde bunları karşılamak çok daha kolay olacaktır. Bunu da, regresyon yoluyla gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Regresyon ile karmalarımızı çözebilir miyiz?

Travmalarımızla yüzleştiğimizde ve şimdiki sorunların kökenindeki sorumluluğumuzu anladığımızda, yani aslında zamanın efendisi ve belalı gezegen tabiriyle anılan karma gezegeni sevgili Satürn’ün gölgeleriyle yüzleştiğimizde, karmalarımızın hafiflediğini de söyleyebiliriz. İşin özü, kendimizin ve başkalarının sorumluluğunu almaktan geçiyor. Öteki türlü herkes suçlu, biz mağdur oluruz. Kısacası kurban rolüne devam ederiz. Ve ben de dahil olmak üzere bunu o kadar çok tekrarlamışlığımız var ki şaşarsınız. İşin ucu, seçimlerin neden yapıldığını anlamakta yatıyor. Geçmiş hayatlara hiç inanmayan bir kişi bile, kendisinden çıkan bir geçmiş yaşam hikayesinin sonuçlarının ne denli dönüştürücü olabildiğini fark edebiliyor. Sonuçta bu, onun bilinçaltından çıkan bir senaryo ve tamamen özgün… Dönüşüm gerçekleşiyorsa, çalışma başarılı olmuş kabul edilebilir.

Kişisel gelişim ve dönüşüm için hangi araçları kullanmalı? Bize bu konuda neler yapmamızı tavsiye edersiniz?

Kişisel gelişim ve dönüşüm için kişi birçok yöntemi kullanabilir. Ruhun yolculuğunda en önemli faktör egoyu beslememektir. Bu dönüşüm; ruhumuzu, sevgi ışıkla güçlendirmekten geçiyor. Bunun için pek çok disiplin ve yöntem var. En uygununu araştırmak, kişinin kendi seçimidir. Popülariteyi iyi sorgulamak gerekir. Yani yardım almak istediğiniz kişilerin, kurum ve hocaları iyi birer referanstır. İç sesinizi dinleyin diyorum her zaman olduğu gibi. Şunu da belirtmek istiyorum, kapı kapı gezip herkesten yardım istemek yerine bir çalışmayı ve disiplini takip etmek daha uygun geliyor bana.

Seminerleriniz ve çalışmalarınız nelerdir? Bize biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Astroloji ile ilgili seminerlerim oluyor ama eskisi kadar sık değil. Daha çok hayat yolu seçimlerimizin kaynağıyla yüzleştirmeye yarayan seminerler bunlar. Regresyon çalışmalarım ise tam zamanlı olarak devam ediyor.

Bu röportaj ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz Ayda Hanım.

ayda
Ayda Ersan

Biyografi: Ayda Ersan


1969 yılında Ankara’da doğdu. Lise eğitimini Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra Boğaziçi’nde Tarih ve Marmara Üniversitesi’nde takı tasarımı eğitimi aldı. Hayatta daima, görünenin ardındakini bulma arzusu, üniversite yıllarında Ayda Ersan’ı astrolojiyle tanıştırdı. Sonrasında astroloji sevdası, diğer mesleklerinden daha ağır bastı ve 1998’den beri profesyonel Astrolog olarak çalışmaya başladı. Son yıllarda insanların ondan bilgiden çok şifa istemeye gelmeleri, Ayda Ersan’ı farklı bir şifa yoluna gitmeye niyet ettirdi ve böylece Regresyon terapisi ile tanıştı, regresyon eğitimi aldı ve bu terapiyi uygulamaya başladı.

EFT tekniği nedir? EFT duygusal özgürleşme tekniği nasıl uygulanır?


Figen Karaaslan
İstanbul’da doğdu ve İzmir’de büyüdü… Mersin Üniversitesi Seyahat İşletmeciliği, Yakındoğu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mezunu. İletişim Fakültesi’ni bitirdikten sonra reklam ajanslarında, birçok büyük firma için reklam kampanyaları hazırladı, reklam ve metin yazarlığı yaptı. Bir bilişim firmasında Editörlük yapıyor. Seyahat etmeyi, insanı içsel yolculuklara taşıdığını düşündüğü için seviyor. Bu sebeple fırsat buldukça bir seyyah gibi yolculuk yaparak; gördüklerini ve yaşadıklarını kendi sitesi; Seyyahca'da (www.seyyahca.com) yazarak, insanlarla paylaşmaktan keyif alıyor. Modern dans ve Latin danslarının yanı sıra Psikoloji ve Yaşam Koçluğu eğitimlerine katıldı. Almış olduğu bilgileri, şimdi diğer insanlarla paylaşıyor ve Yaşam Koçluğu eğitimleri veriyor. Doğada olmayı, tarihi yerleri gezmeyi, yolculuk yapmayı, okumayı, öğrenmeyi, araştırmayı, denizi, dansı ve dil öğrenmeyi seviyor. Hayatın, paylaşarak güzelleşeceğini ve anlam kazanacağını düşünüyor.