Her şey değişiyor ve her şey dönüşüyor, kaynaktan geliş yine kaynağa doğru yöneliyor. Adım adım, nokta nokta ruhlar pişiyor ve olası olan her şey anda olup ta bitiveriyor. İstekler ve arzular birbiri peşi sıra diziliyor ve anlıyor insan arzularının sonunun gelmeyeceğini ve biliyor artık bu yaşadıklarımız “hayat ağacı”nın serbest hayalleri!
Döngüler; döngüler üzerine ve yollar hep birinden diğerine, samimi ve dürüstçe bir sonsuzluk salınımı. Sallana sallana ilerlesek de yol belirli ve yolcular hazır! Bekle bizi sonsuzluk, varacağız sana gözlerimiz ışıl ışıl ve apaydınlık!
Aklımızdan zorumuz var belki de, belki de yüreğimizden sıkıntımız ve yine belki de bir rüyada yaşamak istiyoruz ve bu nedenle yaşadığımız rüyayı benimsemek istemiyoruz. Benimsemeyince de itiyoruz, ittikçe de geriliyoruz. Yaşadığımız gerçekliği herhangi bir şekilde kabul etmiyoruz ve beraberinde “kurtulmak” istiyoruz. Kurtarıcılar bekliyor ve yaşamayı erteliyoruz. Yaşamadan bir hayat bitiriyoruz ve ruhumuzdaki köleliği işte bu nedenle göremiyoruz. Bakan gözler, gören gözler değil! Gördüklerimize bakıyor ve baktıklarımızı da görmüyoruz. Tüm bunları bilerek isteyerek yapıyoruz. Doğrusu insanoğlu çok inat! Kendisiyle savaşan ve ruhuna sarılmayan bir yalnızlık abidesi!

Haklısınız! Her şey sevgi olmalı. Ki zaten öyle. Öyleyse bu yaşadıklarımızda ne? Öyleyse önce kendimizi bağışlayacağız ve ruhumuzun kucağında sevgi dolu bir uykuya dalacağız ve sorumluluklarımıza sımsıkı sarılacağız! Sorumluluğunu bilen bir yeryüzü yaratacağız. Çalışmaya gönlü yeten kervana katılır. Sorumluluktan uzak duran eskisi gibi feryatlarına sarılır. Toprağa emek vermeden toprakta sana hasat vermez. “Emek”leyerek yürümedik mi? Yürümeye emek vermedik mi? O halde sevda yolunda topyekün“emek”leyelim! Sevgiyle yürümeyi öğrenelim ve sonra ayak bastığımız her bir noktada sevgi çiçekleri açsın. Sevgi ile yaklaşılan bir dünyada “zulüm, haksızlık, kin ve nefret” sonsuza kadar zindanlara kapatılsın!
Sevme tecrübeleriyle koşulsuza doğru ilerleyelim. Sonrada “koşulsuz” koşulunu da geçip sadece “sevgi” ile bütünleşelim. Koşullar aklımıza bile gelmesin artık çünkü aklın her sorgulaması koşullara tabidir. Koşulsuz sorgulayamaz akıl. Aklın bile sorgulayamadığı bir “sevgi” hali içerisinde var oluş!

Kolay Bir Hayat

Her şeyden önce aklın genel temizliğini yapılmalıdır. Araya sıkışmış pisliklerden zihin arındırılmalıdır. Arı bir zihni tozlardan korumalıdır. Korumalıdır aklı çünkü o tüm algılarımızın onay noktası. Dürüstlüğe onay veren akıl, aklıselimdir. Diğer seçim ise kendisiyle çelişmektedir. Aklını başına alan bir insanlık! Kin ve nefretin akılsızca olduğunu kavrayan bir temiz zihinler kervanı! Bütün bunlar için dönüp kendimize bakacağız. Kendimizi anlayacağız. Anlayıp anlatacağız. Sonsuzluk kervanına, sorumluluğuna sahip bir insanlık bağışlayacağız.



