Her seçimden önce gündeme gelen iki önemli grup, iki önemli simge… Onlar ne istedi; taleplerine karşılık onlara ne verildi? Yaklaşan seçimde onlar ne anlam ifade edecek? Evet, onlar Kürtler ve Aleviler.
Vazgeçilmez İkili: Kürtler ve Aleviler
Ey Aleviler, ey Kürtler hadi bakalım gün sizin yine! Ne kadar da şanslısınız. Gözler sizin üzerinizde yine. Sevinin, mutlu olun, havai fişekler atın, davul zurnalar çalın. Oynayın, oynayın… Ben bu kadar şanslı iki örgütlü grup görmedim. Daha ne istiyorsunuz siz Allah aşkına! Bu toplumda yeriniz her zaman belli değil mi? Siz neyin mücadelesini veriyorsunuz? Size yapılan bunca iyilik başka kimlere yapılır? Bu kadar yıl geçti hala anlamıyor musunuz sizleri ne kadar sevdiklerini?!
Sizin yerinizde olsam tamtamlar çalardım; ama ‘tamtam’ bizim geleneğimizde de yok ki, değil mi? Sonuçta bir Afrika çalgısı… Afrika demişken, Afrikalılar bugüne kadar sömürülen ender insanlardandır. Ne olacak canım sanki sadece onlar mı sömürülüyor! Sömürtmesinler kendilerini değil mi? Muhakkak ki her ülkede sömürülen insanlar vardır. Bu siyasi, etnik, mezhepsel… Çok boyutlu yani. Neyse, siz Kürtler ve Aleviler; siz, yine de geleneksel çalgılarımızdan davul, zurna çalın. Bu arada bu kadar yazdım. Neye sevineceğinizi hala söylemedim değil mi? Sizden önce ben gelin güvey oldum ne yapayım. Bu haberleri alınca göğsüm kabarıyor; onur, gurur duyuyorum!
Size yine müjde var! Ancak önce sizden iyilik bekleniyor. Hee yoksa kusura bakmayın avucunuzu yalarsınız! Ne mi? Aleviler, önce sizi mutlu edeyim de sevinin biraz! Hükümet, “Alevi Lisesi” açıyor. Nerede mi? İstanbul, Halkalı’da. Lisenin adı da belli şimdiden. “Hacı Bektaş Anadolu Lisesi“. Bu ismi daha önce de başka bir yerde duymuştum ama durun bakalım! Belki birazdan hatırlarım! Okulunun temel atma törenini Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı yaptı. Ne kadar çok sevinmişsinizdir kim bilir? Tahmin ediyorum yüzünüzdeki gülücükleri görür gibi oluyorum. Kalkıp oynamaya da başlamışsınızdır siz şimdiden! Aleviler için bu kadar güzel, bu kadar etkili haber uzun süredir duymamıştım, almamıştım! Pardon pardon! Bana şimdi nankör bu adam diyebilirsiniz. Hakikaten nankörlük yaptım sizler için! Siz ne kadar şanslısınız ey Aleviler! Ömrü hayatınızda da yapamazdınız bu okulu; kıymetini bilin! Hangi hükümet yaptı bugüne kadar size cem evi; hangi hükümet yapardı zorunlu din derslerinin kaldırılmasını ve hangi hükümet gerçekleştirirdi Sivas Madımak Oteli’ni, “Utanç Müzesi” haline getirmeyi. Söylesenize kim yaptı? Durun durun! Doğru ya gaza fazla bastım herhalde. Ne bu hükümet ne de daha önceki hükümetler gerçekleştirmişti bu isteklerinizi. Her iktidar tarafından ağzınıza bir parmak bal çalınıyor ve pışpışlanıyordunuz!
Seçim Oyunu!
Aaa, evet evet hatırladım. Hani “Hacı Bektaş Anadolu Lisesi” demiştim biraz önce, onu hatırladım… Bu isim yabancı gelmedi bana. İktidar, yani hükümet size (Aleviler’e) açılım yapıyoruz diyerek daha önce de Nevşehir Üniversitesi’nin ismini Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi yapmamış mıydı? Bu ‘açıl susam açıl’ın, açılımını; siz, Aleviler kıymetini bilin! Herkes bu iyiliği yapmaz. Size zamanında tam tamına 7 çalıştay yaptı bu hükümet unutmayın! Peki sonuç? Sonuç görmüyor musunuz?! Okul adı değişti işte! Biraz önce ifade ettiğim Afrikalılar ile, Aleviler’in ortak özelliği de yok değil. Siz, bu ortak özelliği yazıdan çıkarabilirsiniz. Sizin için zor olmasa gerek!.. Aleviler, bakın size yine şapkadan daha önce de yapıldığı gibi okul çıktı. Bu okul da sizin taleplerinizi karşılar zaten! Esas taleplerden uzak ve gerçek yaşama dokunabildiği kadar; idare edin artık…
Biraz da Kürt halkı ile ilgili konuşalım. Sahi bu “Çözüm Süreci” ne zaman başladı. Hatırlar mısınız siz sevgili Kürt halkı; daha önce de sizler için çeşitli adlarla açılım yapıyoruz dendi. Bu açılımın adı kimi zaman ‘Barış Süreci’, ‘Kürt Sorunu’, ‘Kardeşlik Projesi’, ‘Demokratikleşme Süreci’ gibi nice adlarla nitelendirildi. Size de iki üç harf (x, q, w) verildi. TRT Kürdi (Şeş) gibi bir kanal verildi. Köylerinizin ismi Kürtçe yapıldı. Siz ‘anayasal haklarımız’ dedikçe çemberin çevresinden geçildi. O çembere yaklaşılmadı dahi.
Önümüzdeki süreç hem Aleviler’e hem Kürtlere ne getirir bilinmez; ama her iki taraf da unutmasınlar ki her seçim öncesinde bu tür konulara benzer konular, halkın önüne her zaman getirilir. Dikkat edin seçimlerde en çok yine sizin adınız geçecek. Hükümet için siz vazgeçilmez öğelersiniz. Zaman gelecek seçimlerde Kürt oyları için, “Benim buyum da Kürt, şuyum da Kürt,” Aleviler için ise “Ben zaten bir Aleviyim. Ali bizimdir.” diyecekler. İzleyin, yakında sinemalarda! Kimileri için çok önemli olan, ulaşılması gereken somut talepler, kimisi için seçim propagandasından öteye geçmez, geçemez.
Barış Manço’nun bir şarkısı vardır… “Biraz da bana ver; biraz da ona ver. Çevir kazı yanmasın.” Kürtler ve Aleviler için de durum aynen bu şekildedir. O yüzden Aleviler ve Kürtler seçimlerde kullanılan vazgeçilmez ikilidir. Uyumayın, uyutmayın!
