Afyon İzmir Maratonu

Türk Ordusu Büyük Taarruz öncesi bir yıl boyunca hazırlıklarını sürdürür ve sıka sıka anca 208 bin asker çıkarır. Yunan Ordusu mevcudu ise 224 bin’dir. Askeri taktik kitapları “Saldıran, savunmada olanın en az 3 katı olmadıkça başarı mümkün değildir” der. 672 bin’i de anca rüyanda görürsün zaten…

30 ağustos mustafa kemal atatürk kocatepe başkomutan büyük taarruz

Afyon İzmir Maratonu

Cephe, Bilecik – Eskişehir – Kütahya – Afyon hattı boyunca 250 kilometredir. Adını duyduğunda önünü ilikleyeceğin kelli felli komutanların hepsi cepheden saldırma taraftarıdır. 41 yaşındaki mareşal ise cepheden saldırılırsa savaşın uzun süreceğini ve sonuç alınamayacağını söyler. İndigo Dergisi’nin daimi takipçileri, Bir Cephe İki Komutan: Gelibolu başlıklı yazımdan bilirler mareşalin aceleciliğini…

Mareşalin planı ise orduyu gizlice Afyon – Uşak hattının güneyine kaydırmaktır. Fakat bu planın en büyük riski, Ankara yolunun açık hale gelmesidir. Bu kaydırma, gece bütün birliklerin güneye, gündüz ise küçük bir kısmının kuzeye yürütülmesiyle yapılır. O zamanlar ülkenin paraleli, kesişeni de olmadığı için haini de şimdiki gibi bol değil tabii. Sonunda, bir ay içinde 100 bin asker gizlice Afyon – Uşak hattının güneyinde toplanır. Karşılarındaki Yunan kuvvetlerinin mevcudu ise 30 bin’dir. İşte Türk Ordusu 1’e 3 oranını anca burada yakalar. Senin anlayacağın; Yunan Ordusu yürüse Ankara’yı kuşatır, ama yandan kuşatıldığı için habersiz boş cepheyi beklemeye devam etmektedir.


batı cephesi harita 30 ağustos büyük taarruz afyon kocatepe

Sofrasına kadar gelen soğansız etin hala kasapta olduğunu zanneden Hacıanesti isimli arkadaş, o cumartesi sabahı İzmir Körfezi’ndeki yatında dinlenmektedir. Mustafa Kemal Paşa ise Yunan siperlerine kuş uçuşu 100 metre mesafedeki Kocatepe’de… Bilmem gidip göreniniz var mı ama ben Kocatepe’deki o siperden manzarayı seyrettim. Sincanlı Ovası adeta üç boyutlu harita gibi siperin önüne serilidir.

Saat 04.30’da yapılan ilk top atışı ile güneyden taarruz başlar. Bir süre sonra taarruzun ağırlık merkezinin güneyde olduğunu anlayan Yunanlar, kuzeyden birlik kaydırmaya başlar. Kuzeydeki 2. Ordu’ya saldırı emri verilirse de komutanı Yakup Şevki Paşa’nın çekingenliği nedeniyle bir türlü saldırı gerçekleşmez. Kritik saatlerdir, güneydeki cephenin yarılması güçleşmektedir. Gazi, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya dönerek “Kolordu komutanlarına direkt emri sen ver, o da kolordularının peşine takılsın gelsin” der. Fevzi Çakmak da “İşte bu kadar!” deyip kahkahayı patlatır. Nihayet kuzeyden de taarruzun başlamasıyla Yunanlar güneye birlik kaydıramaz ve güney cephesi yarılır. Ve Afyon’dan start alan 330 km’lik maraton 9 Eylül günü körfezin ılık sularında son bulur.


Bugün Afyon’dan trene binin, Allah sizi inandırsın; Basmane’ye indiğinizde bacaklarınız tutulmazsa namerdim. Ama maratonun yaratıcısı 15 gün boyunca her gün yorulmadan maraton koşmuş. Dert veren Allah kuvvetini de veriyor demek ki.

afyon izmir maratonu yunan

Körfezdeki yatta dinlenen ve daha iki gün önce “Bütün cepheyi gezdim, Mustafa Kemal isimli birine rastlamadım” diyen Anesti isimli hacı amca da Alsancak’a bile inmeden motoru çalıştırdığı gibi doğru Atina’ya topuklar. Limana indiğinde de boynuna Afyon sucuğunu geçirirler.


Zeka, askeri yetenek, cesaret, liderlik gücünü görüyor musunuz? Hep derim: İyi tarih bileceksiniz. Bilmek de yetmez, zekanız olacak ki bilgiyi yorumlayasınız. Yoksa her denilene inanır, her sövene alkış tutarsınız.

Hasan Tahsin: İzmir’de bir şehit


Taner Erim
1966 yılında İstanbul'da doğan yazar, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. Hava Kuvvetlerinin çeşitli birimlerinde hekim olarak görev yaptıktan sonra 2010 yılında emekli olmuştur. Halen özel sektörde kulak burun boğaz uzmanı ve bir yüksek öğretim kurumunda öğretim görevlisi olarak çalışmakta olan yazarın ilgi alanları siyasi tarih, sinema ve motosiklettir.