Özgecan Aslan davası sonuçlandı

11 Şubat 2015 günü, üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan Mersin’in Tarsus ilçesinde kaybolmuştu. İki gün sonra kayıp olarak aranan Özgecan’ın, yakılmış cesedi bulunmuştu. Cinayetin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladıkça tüm Türkiye’nin kanını donduran bir vahşetle karşı karşıya kalındı.

Özgecan Aslan ozgecan aslan cinayeti mahkeme sonucu

Bugün üçüncü kez mahkeme karşısına çıkan Ahmet Suphi Aldındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ailenin avukatı Efkan Bolaç, kararın istedikleri doğrultuda verildiğini belirtti.

Necmettin Altındöken özür diledi

Baba Altındöken ”Oğlumun yaptıklarından dolayı tüm Türkiye’den özür dilerim” dedi. Ve özür dilemenin ne kadar yanlış anlaşılmış olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak istemeyerek yapmış olduğunuz ve telafisi biraz da olsa mümkün olabilecek bir durum için özür dilemek mümkün olur. Kızınıza tecavüz etmeye kalkıştım o da yetmedi öldürdüm hatta ve hatta bu da yetmedi yaktım, kusura bakmayın diyemezsiniz. Yaşı, cinsiyeti, konumu, makamı her ne olursa olsun alınan bir canın, kayıp bir hayatın özrü de olamaz, diyeti de…



Şüphesiz ki, halkımızın bu cinayetten dolayı göstermiş olduğu tepki, kararın indirimsiz bir şekilde sonuçlanmasında çok büyük bir etkiye sahiptir. Biz birlik olmaya devam ettikçe, sesimizi yükselttikçe biraz da olsa bu insanların gözlerini korkutmaya başlayabileceğiz. Vicdansız yüreklere, vicdan ve merhamet veremeyiz belki ama en azından içlerindeki vahşi dürtülerini korkarak engellemelerini sağlayabiliriz. En azından bunu umut edip hareket etmeliyiz. Umarım Özgecan son olur ama bundan sonra işlenecek bu tip cinayetlere de bu davanın emsal olmasını ve indirim sayılamayacak, insanların kişisel haklarından dolayı ceza indirimleri uğramaz.

Mekanın cennet olsun Özgecan Aslan…

İlgili Yazılar:

 

Gülşah Gür
Dumlupınar Üniversitesi Sigortacılık ve Risk Yönetimi bölümünden mezunum. Sosyal sorumluluk projelerinin, bir derneğin ve insanlık adına atılan en küçük adımın bile gönülden destekçisiyim. Edebiyat, müzik ve çocuk gelişimi alanları ile çok yakından ilgiliyim. Bir milletin yapacağı en büyük yatırımın sağlıklı, bilinçli, farkındalığı yüksek, iletişimi önemseyen ve her yaşta öğreneceği birçok şeyin olduğuna inanan çocuklar, nesiller yetiştirmek olduğuna inanıyorum.