Ölmüş bir insanın karakterini ve düşünce yapısını kopyalayarak robot yapmak mümkün mü? Robotlar kendi başlarına insanlardan daha zeki kararlar aldığı zaman ne olacak? Yapay Zeka geleceği ele geçirecek bir tehdit mi, yoksa hayatı kolaylaştıracak yardımcı mı?
Yapay Zeka’nın babası kabul edilen Alan Turing’den bu yana bu konuda epey mesafe kat edildi, ancak daha gidilebilecek ne kadar yol var?
Nöral ağlar, bulanık mantık, istatistiksel sistemler gibi karar mekanizmaları kullanan sistemler her geçen gün daha da gelişiyor. Makine öğrenimi, veri madenciliği, ileriyi gören sistemlerin makineleri şaşırtıcı seviyelere çekmesi de sürpriz değil.
Apple’ın Siri’si, Microsoft’un Cortana’sı, Google Now, IPsoft Amelia, IBM Watson gibi ürünlerle yapay zeka her yerde kendini gösteriyor. Kendi kendine giden akıllı arabalar, akıllı telefonlar, akıllı robotlar şeklinde her yerde ufak ufak karşımıza çıkmaya başladı. Ancak çalışmalar bununla sınırlı değil: İnsanlığın ölümsüzlük arzusu, bilim insanlarını önce robotlar, ardından insanca düşünebilen makineler üretmeye yönlendiriyor.
Makineler epey zamandır fiziksel güç gerektiren alanlarda insanların yerini almış durumda, bir sonraki aşamada ise zeka gerektiren işlerdeki rollerinde artış bekleniyor. Son aşamadaysa yapay zekanın insan performansına erişeceği ve her işin otomatik hale geleceği ön görülüyor. Veriler çığ gibi artarken, makineler hızlanıyor, yapay zeka her geçen gün daha başarılı bir hal alıyor. Yapılan çalışmalara bakınca, makineler kendi başlarına insanlardan daha zeki kararlar aldığı zaman ne olacak sorusunu sormak için çok da erken değil sanki…
Video: Yapay zeka: İnsanlığın kurtuluşu mu sonu mu? – BBC TÜRKÇE
Ölmüş insanların karakterleri kopyalanarak robot yapılacak
Yapay zeka konusunda çalışan Humai şirketi, nano teknoloji ve yapay zekayı kullanarak ölmüş bireylerin karakterinin bir kopyasını çıkartmayı hedefliyor. Bu amaçla şirket, ölüm öncesi kişiler hakkında büyük veriler topluyor: Yapay zeka ve Nanoteknoloji’yi; davranış şekilleri, iletişim stilleri hakkında veri depolamak, düşünce süreçleri ve vücudun içten dışa nasıl çalıştığı hakkında bilgi edinmek için kullanıyor.
Bu veri, çoklu sensör teknolojilerine kodlanıp, ölmüş bir insanın beyniyle yapay bir vücuda yerleştirilecek. Klonlama teknolojisi ile beyin olgun hale getirilecek. Yani, ölüm sonrası, özel bir teknoloji ile dondurulan beyinin yapay vücuda yerleştirileceği öngörülüyor. Şu anda üzerinde çalıştıkları projenin ilk sonuçlarını 2017’den önce almayı bekliyorlar. Bu sayede ölen kişilerin hatıralarının kopyalarının geri getirilmesi hedefleniyor.
Kendini zihinleri ve makineleri birleştirmeye adayan Google çalışanı olan fütüristik kaşif Ray Kurzweil bu konuda, “Beyinlerimizi tamamen yedekleyebileceğiz. Bulut teknolojisi ile düşünebileceğiz. 2030’larda insan düşüncesi baskın şekilde biyolojik olmayacak. 2045’e kadar tüm zihnimizi bilgisayarlara yükleyebilecek ve ölümsüz olacağız” diyor.
Video: Ray Kurzweil- Robotlaşmak üzerine (ingilizce)
İnsan beyni avatar robotlara bağlanacak
2045 Avatar projesinde ise; 2015-2020 arası insan benzeri bir robotla başlanacak projenin, 2040’larda hologramımsı bir avatarla sonlandırılması bekleniyor. İlk aşamada beyin – bilgisayar etkileşimi olan insanımsı robot, ikinci aşamada insan beyninin avatara bağlanabilmesi için destek sistemi eklenmesi ve son aşamada da bireysel bilincin aktarılabileceği yapay zekanın oluşturması hedefleniyor.
“Tam bir yapay zeka geliştirilmesi, insan ırkının sonunu getirebilir” Stephen Hawking
Bu baş döndürücü hızla gelişen teknoloji hakkında çağa damgasını vuran ünlü bilim insanı Stephen Hawking, “Tam bir yapay zeka geliştirilmesi, insan ırkının sonunu getirebilir” diyor ve bu konuda insanlığı uyarıyor.
Günümüzde “silahlı drone (pilotsuz uçan araç)” kavramının nasıl bir tehlike olduğu yeni yeni konuşulurken, Louisville Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri profesörü Roman Yampolskiy, “Süper zeki, silahlı yapay zeka robotlarının tehlikelerine ve geleceğin robotlarının neler yapabileceğine” dikkat çekiyor. Bu robotların insan seviyesine gelmesinden hemen sonra kendi kendilerini geliştirebileceklerine ve insan ötesinde süper zeki varlıklar olacaklarını dile getiriyor.
Yapay zeka ile geliştirilen robotlar insanlara tehdit olur mu?
Günümüzde bazılarımız için robotların fabrikalarda insanların yerine geçmesi kaygı verici olabilir, ancak çok daha kaygı verici bir durum; bilim insanlarının da dile getirdiği gibi “insanlığın yerini almaları” olacaktır. Bu teknoloji henüz gelişmekte olduğundan, tam olarak neyle karşı karşıya kalınacağı bilinmese de olabilecekler konusunda yüzlerce senaryo mevcut… Yapay zeka birçok soruna çare olabilir, ancak insanlığı, güvenlikten, ekonomiye, sosyal ilişkilerden, psikolojiye yepyeni bir süreç beklediği de kesin.
Yarı otomatikleşen ya da tamamen otomatikleşen sistemlerin birçok yönden hayatı kolaylaştırdığı bir gerçek. Öte yandan, ölümsüzlük arayışının getireceği robotlaşma ya da sanallaşma süreci nasıl bir dönemi başlatacak orası şimdilik belirsiz. Öngörülebilen tehditler belki de olabileceklerin çok gerisinde… Tüm bu bahsettiklerim çok mu uzak geldi? O zaman ünlü bilim insanı ve bilim kurgu yazarı Isaac Asimov’un sözüyle bitireyim, “Bugünün bilim kurgusu yarının bilimsel gerçeğidir.”