Kendisiyle savaşan değil, barışık çocuklar yetiştirmeliyiz!

Yüksek motivasyonla “başarı” odaklı yetiştirilen çocukların başarısızlık halinde depresyona girebileceklerine dikkat çeken psikiyatrist Prof.Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğu sadece başarı odaklı değil, mutluluk odaklı da yetiştirmek gerekir. Proje çocuklarda beklenti yüksek. Değerlilik ölçüsü sadece başarı olmamalı. Başarı, ölçütlerden biri olmalı ama mutluluk da hedeflenmeli. Kendisiyle barışık çocuklar yetiştirmeliyiz” uyarısında bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, yüksek motivasyonla “başarı” odaklı yetiştirilen çocukların başarısızlık halinde depresyona girebileceklerini söyledi. Sağlıklı bir gelişimde kişinin kendiyle barışık olmasının önemine dikkat çeken Prof.Dr. Tarhan, şunları söyledi:

“Yüksek motivasyonla, başarı odaklı yetiştirilen çocuklar başarısızlık halinde depresyona girebiliyorlar. Hatta bazen bu durum üzücü olaylarla sonuçlanıyor, intihara kadar gidebiliyor. Özellikle ergenlik dönemi mantıktan çok duyguların baskın olduğu dönemdir. Bu dönemde mantıksal kararlar verilemez. Rasyonel beyninden öte hisseden beynini kullanırlar. Ani kararlar alıp sonucu acı olan tepkiler verebilirler. Sorumluluk duygusu yüksek çocuklarda bu gibi durumlar daha sık yaşanabilir.”


Proje çocuklarda beklenti yüksek

Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Genellikle başarı odaklı yetiştirilen proje çocuklarda beklentinin yüksek olduğunu belirten Prof.Dr. Tarhan, “Yaşam felsefesini başarıya göre kurmuş bu çocuklarda ‘Başarılı olursam iyi bir insanım, başarısız olursam kötü insanım’ algısı oluşur. Sorumluluk duygusu yüksek, iyi yetiştirilmiş çocuklar olurlar. Bu çocuklar yüksek motivasyonla yetiştirildiği için ‘en iyi, birinci olmalıyım’ hedefiyle yaşamlarını sürdürürler” dedi.

Bazen ebeveynlerin çocuklarına “Başarılı olman şart değil, sınıfta kalsan da bir şey olmaz, strese gerek yok” gibi cümleler kurarak moral vermeye çalıştıklarını belirten Prof.Dr. Tarhan, “Yüksek motivasyonla yetiştirilmiş çocuklarda ebeveynin bu tutumu dahi onlarda kaygıyı artırmaktadır. Bu nedenle anne ve babalar, sorumluluk duygusu yüksek olan ile düşük olan çocuğa ayrı davranmalıdır. Anne ve babalar bunun farkına varamıyor. Sorumluluk duygusu yüksek olana azmış gibi davranabiliyor. Aileler kimi zaman kıyas hatasına da düşebiliyor” diye konuştu.


Kendisiyle barışık çocuklar yetiştirmeliyiz

Çocuğu sadece başarı odaklı değil, mutluluk odaklı da yetiştirmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Değerlilik ölçüsü yalnız başarı olmamalı. Başarı, ölçütlerden biri olmalı ama mutluluk da hedeflenmeli. Proje çocuklar maalesef başarı odaklı yetiştiriliyor. Kendisiyle savaşan değil, barışık çocuklar yetiştirmeliyiz.

İlgili yazılar

Özgüvenli çocuğun yetişmesi için doğru iletişim (1)


Özgüvenli çocuğun yetişmesi için doğru iletişim (2)


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.