Ağır depresyon durumunda EKT tedavisinin etkisi nedir?

Ağır depresyon gibi ilaç tedavisinin yeterli olmadığı hastalıklarda ya da yan etkileri sebebiyle istenilen ilaç dozlarına çıkılamayan durumlarda beyine elektrik uyarımı yapılarak uygulanan Elektrokonvülsif Tedavi (EKT) ile etkili sonuçlar alınıyor. EKT, ağır depresyon tablolarının yanı sıra mani ve şizofrenide de uygulanabiliyor.

Ağır depresyonda EKT tedavisinin etkisi nedir?

Teknolojideki gelişmeler özellikle beyin ve sinir sistemi ile ilgili psikolojik, nörolojik ve psikiyatrik sebeplerle ortaya çıkan hastalıkların tedavilerinde yeni yöntemlerin kullanılmasını sağlıyor. “Beyine elektrik uyarımı”, “elektroşok tedavisi” veya “şok tedavisi” de denilen Elektrokonvülsif Tedavi (EKT), belli psikiyatrik rahatsızlıklar için güvenli ve etkili bir tıbbi tedavi yöntemi olarak kullanılıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, EKT’nin en sık uygulandığı hastalık durumunun intihar riski barındıran ağır depresyon tablosu olduğunu belirterek “Bu hastalıkta kişide yoğun karamsarlık, yaşamın her alanında isteksizlik, iştah ve uykuda ciddi bozulma olur. Bazı hastalar yemek yemeyi reddetme noktasına gelir, aşırı kilo kaybederler. Yaşam anlamını tamamen yitirmiştir, kişi intiharı “tek çözüm yolu” olarak görmeye başlar. Çoğu hasta, durumun ciddiyeti anlaşılıp hastaneye yatırılmadan önce en az bir kez intihar girişiminde bulunmuştur. Bu hastaların bir kısmı sorgulandığında kurtulduğuna sevinmediğini, ilk fırsatta tekrar yapmayı düşündüğünü ifade eder. İşte bu tabloda, EKT hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi olarak devreye girer ve ilk seçenek olarak uygulanır.


EKT ağır depresyon tablosu dışında, hızlı düzelme istenen ağır manik ataklarda, şizofreninin alevlenme dönemlerinde de uygulanır.

Yeni ilaçlar ile EKT’ye olan ihtiyacın azalmasına rağmen hala çok sayıdaki hasta için EKT’nin en etkili tedavi olduğunu belirten Baripoğlu, “Bazı olgularda ilaçlara yanıt yetersizdir, kimilerinde ilaçlar yan etkileri sebebiyle (örneğin hamile kadın hastalarda) kullanılamaz ya da istenilen doza çıkılamaz, bazı durumlarda ise hastanın intihar riskinin bulunması gibi sebeplerle ancak EKT’nin sağlayabileceği hızlı düzelme elde edilmek istenir. EKT genellikle haftada 2-3 seans olarak uygulanır. Genel uygulamada bir kür 7-10 seanstan oluşur. Nadir durumlarda daha fazla sayıda uygulama gerekebilir.

Etkin bir tedavi yöntemi

EKT uygulanan hastaların yüzde 90’ında belirli bir düzelme izlendiğini belirten Dr. Baripoğlu “Birçok hasta EKT sonrası aylarca iyilik halini korurlar. EKT sonrası tedaviye hemen daima ilaç kullanımı ile devam edilir. Ancak kimi ruhsal hastalıklarda kuvvetli tedavilere rağmen tamamen iyileşme görülmeyebilir. Bu durumda amaç mümkün olan en iyi ve hastanın en işlevsel olduğu durumu sağlamaktır”.

“Son yıllarda geliştirilen TMU ve diğer beyin uyarım teknikleri de bir seçenek oluşturmakla beraber, hiç biri EKT kadar yüksek tedavi başarısı sunamamaktadır”.


Dr. Semra Baripoğlu, EKT ve EKT uygulamaları ile ilgili şu bilgileri verdi: EKT 1938’den beri bir çok psikiyatrik bozukluğun tedavisi için kullanılmaktadır. O zamandan bu zamanlara kadar bu teknik, etkinliğini artırmak ve yan etkilerini azaltmak üzere geliştirilmiştir. EKT uygulanacak hastanın önce gerekli birtakım kan tahlilleri yapılır, kalp grafisi, beyin elektrosu ve MR çekilir. Anestezi almasında ve EKT uygulanmasında sakınca olup olmadığı dahiliye, anestezi ve nöroloji uzmanları tarafından değerlendirilir.

EKT nasıl uygulanır?

Bir anestezi uzmanı ve bir psikiyatristin hazır bulunduğu acil müdahale imkânı veren bir tedavi odasında sedyede yatan hastada öncelikle kas gevşemesi ve uyku sağlayan anestezi ilaçları verilir. Daha sonra hastanın alnına yerleştirilen iki elektrottan birkaç saniye süre ile elektrik akımı verilir. Bu akım ile beyinde ritmik bir elektrik aktivitesi oluşur ve beyin kimyasalları salınır. İşlem yaklaşık bir dakika sürer, hastanın anestezi altında kaldığı süre yaklaşık beş dakikadır. İşlemin bitmesi sonrasında tedavi ekibi yaklaşık 15-20 dakika süreyle hastanın tamamen uyanması sırasında yanında bulunurlar.”

EKT beyinde hasar yapmaz

EKT’nin beyin hasarı yaptığına dair elde bilimsel kanıt bulunmadığını belirten Baripoğlu, “EKT uygulanan hastalarda beyin hasarı durumunda kan dolaşımında yükselen enzim ve proteinlerde yükselme izlenmemiştir. Hayvanlarda yapılan deneylerde EKT ile tetiklenen nöbetlerden sonra incelenen beyin dokusunda herhangi bir hasar izlenmemiş, nöbetten aylar sonra dahi yapısal değişiklik izlenmemiştir.

EKT bir hafıza silme tekniği değildir

Baripoğlu, uygulamanın bazı yan etkileri olduğunu ancak bunların bir süre sonra ortadan kalktığını da belirterek şunları söyledi. “EKT sonrası en sık izlenen yan etki bellek kusurudur. İlk aylarda yakın olayların ayrıntılarını, tarihleri, telefon numaralarını hatırlamakta güçlük yaşanır. EKT uygulamasından hemen önceki kişisel anılar silinmiş gibi görünebilir. Ancak bu durum 3-6 ay içinde hafifleyerek tamamen ortadan kalkar. EKT öğrenme becerisini azaltmaz, aksine depresyonun ortadan kalkması ile bozulmuş olan öğrenmeyi kolaylaştırır”.


EKT’nin tedavi edici etkisi unutkanlık yaşanmasından bağımsızdır. EKT bir hafıza silme tekniği değildir. Kliniğimizde de kullandığımız yeni cihazlarla tedavide kullanılan elektrik akımının farklı parametreleri üzerinde istenen düzenlemeler yapılarak unutkanlık yan etkisi en aza indirilebilmektedir”

Ankara Depresyonu: Terör korkusuyla nasıl başa çıkılır?

Depresyon için doğal çözümlerden faydalanabilirsiniz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.