Ankara Depresyonu: Terör korkusuyla nasıl başa çıkılır?

Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırıları toplumu derinden sarstı. Ankara, İstanbul ve Suriye sınırında yaşayanlar bu korkuyu daha yoğun hissediyor. Bilimsel araştırmalar, terör olaylarına maruz kalan insanların sorunlarının sona ermediğini, ömür boyu sürebileceğine işaret ediyor.

Ankara Depresyonu: Terör korkusuyla nasıl başa çıkılır?

Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, “Terör saldırısından etkilenen ya da teröre maruz kalmaktan korkan insanlardaki duygusal rahatsızlık zamanla azalmıyorsa ya da stres seviyesi gündelik işleri yapmada sıkıntı doğuruyorsa profesyonel yardım alınmalıdır” diyor.

Ankara’da 100’den fazla insanın ölümüne neden olan terör saldırısının ardından ‘Ankara Depresyonu’ kavramını ortaya atan Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, terörün etkileri ve terör korkusuyla nasıl başa çıkacağımız konusunda şu bilgileri verdi:


Anında ortaya çıkan etkiler

Bir terör olayının hemen ardından korku duyulması beklenir. İnsanlar korku veren durumları farklı yaşar ve bunlara farklı reaksiyon (tepki) verir. Bu reaksiyonlar, geçmiş deneyimler (geçmişteki travmalar), halihazırdaki beklentiler ve travmatik bir olayın tekrar gerçekleşmesi hakkında endişelere bağlıdır. Hepimiz, ilk başta aynı türde bir olayın tekrar gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merak etme eğilimi gösterir ve gelecekte kendimizi korumak için farklı yollar düşünmeye çalışırız. Kimi zaman insanlar sanki bir anma gibi, korkunç olayı zihinlerinde tekrar yaşarlar ve korkunç anılar kısa bir zaman içinde yavaş yavaş silikleşir.

Kısa vadedeki etkiler

Olaydan hemen bir kaç gün ya da hafta sonra, herkes olaydan sonra hissedilen etkileri uyandıran endişe içine düşer. Herkes birbirinden farklı duygular yaşar. Terör olayından sonra herkes farklı bir şeyler hissedecektir ve bu reaksiyonlar, korku, öfke, suçluluk, utanç, endişe ya da depresyon olabilir. Bazı insanlar bu artçı etkileri daha az hissedecektir ve böylece etkilerin yoğunluğunu daha az yaşayacaklardır. Bu kısa dönem içinde ortaya çıkan etkiler yaygın görülür. Bu güçlü duygu durumunu yaşayanlar, genellikle bir ya da iki ay içinde azalacak olan bu yüksek seviyedeki stresle yaşamları boyunca başa çıkmayı öğrenmiş olurlar. Bu kısa vadedeki etkilerin yoğunluğu günden güne azalırsa duygular da günden güne yatışır ve profesyonel yardım alma ihtiyacı ortadan kalkar.

Uzun vadedeki etkiler

Uzun vadedeki etkiler birkaç ay sonra ortaya çıkar ya da ortaya çıkmak için yıllarca bekler…

Nasıl başa çıkılır?

• Eleştirel olmayın ve kendinizi duygusal olarak cezalandırmayın. Korku duygusunu ya da flashbackleri ne kadar sıklıkla yaşadığınıza dikkat edin. 

• Kendinizi sakinleştirmek için birlikte vakit geçirdiğiniz kişileri değiştirmek ya da sizi bunaltan duyguları azaltacak yollar bulmak üzere yeni strateji ve teknikler öğrenmek isteyebilirsiniz. 

• Yakın yerlere kısa seyahatler yapın, günlük tutun ya da yeni bir fiziksel aktivite öğrenmeye çalışın. 

• Olumsuz duyguları kendi kendinize boşaltabileceğiniz otohipnoz gibi minik eğitimlere katılarak kendi kendinize yardım etmeyi öğrenebilirsiniz. 


• Bir travma yaşamış olanlar, sevecen dostlar ve aile ile birlikte olarak kendilerine yardım edebilirler. Aile ya da arkadaşlarla zaman geçirmeye çalışın…

• Fiziksel olarak kendinize dikkat edin: İyi beslenin, egzersiz yapın ve yeterince uyuyun. 

• Travma ile başa çıkmak için, zihindeki gerilimi azaltmak üzere her gün günlük tutmak ya da rahatlama egzersizleri öğrenmeye çalışmak da yararlı olabilir.

• Bu yoğun duygular bir ya da iki ay içinde giderek azalacaktır.

• Uzun vadede duygusal gerilim azalmazsa, yoğunluk artarsa ya da sıkıntı günlük rutini etkilerse, profesyonel destek alınması gerekir. Şu anda zor zamanlar geçirdiğinizi kabul edin ve kendinize karşı anlayışlı olun.

İlgili yazılar

Ankara’da patlama: Çok kritik noktada terör saldırısı


10 Ekim 2015 Ankara’da Patlama Sonrası Yaşananlar


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.