Bir tokadı affetmek ikincisine zemin hazırlar!

Son yıllarda yapılan araştırmalarda kadının şiddeti normalleştirdiği hatta bazı durumlarda erkeğin gösterdiği şiddeti haklı bulduğu tespit edildi. Psikolog Zeynep Kaya, “Kadınlar yaşadıklarının bir şiddet türü olduğundan bile haberdar değil. Atılan bir tokadı affetmek ikincisine zemin hazırlar. Kadına yönelik şiddeti önlemede erkeğin de eğitilmesi şart” uyarısını yaptı.

kadına yönelik şiddet koca dayağı Bir tokadı affetmek ikincisine zemin hazırlar!

Kadına yönelik şiddet korkutucu boyutlara ulaşırken araştırmalar, kadının şiddeti normalleştirdiği hatta bazı durumlarda erkeğin gösterdiği şiddeti haklı bulduğu gibi çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Kadının, yaşadıklarının bir şiddet türü olduğundan haberdar bile olmadığına dikkat çeken uzmanlar, kadına yönelik şiddeti önlemede kadınlar kadar erkeklerin eğitiminin de hayati önem taşıdığını açıkladı.

Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali aynı zamanda toplumsal bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan PSYCASE Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık’tan Psikolog Zeynep Kaya, “Şiddet önce sözel başlıyor ve fiziksel şiddet zamanla dozunu artırarak geliyor. Burada önemli olan ilk şey kadının şiddet konusunda farkındalığının olmaması. Kadının şiddetin her türlüsünün kişilik haklarına saldırı olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Atılan bir tokadı affetmek ikincisinin gelmesine zemin hazırlar” uyarısını yaptı.


Şiddet; eğitim ve refah düzeyinden bağımsız!

Günümüzde yaş, eğitim ve refah düzeyinden bağımsız bir hal alan şiddetin ve erkeklerde yaygınlaşan hem sever hem döver algısının ne yazık ki aileden geldiğini de hatırlatan Psikolog Zeynep Kaya, “Şiddeti normalleştirmiş kadınların çoğunun evlenmeden önce aile içinde de şiddete maruz kaldığı biliniyor. Çocuk ailede nasıl bir iletişim öğreniyorsa yetişkinlikte o iletişimi ilişkisine uyguluyor.  Aile içinde şiddete maruz kalması kadar tanık olması da etkili” dedi.

Şiddetin çocuğun benlik algısını ve kendini sevebilme becerisini körelttiğine de dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: “Bu yüzden birey yetişkinliğinde de kendini değerli görmüyor. Yaşadığı bir şiddet durumunda bunu önemsemiyor, içselleştiriyor. Bu durumda şiddet gören bir çocuk uzun vadede karşımıza şiddeti uygulayan olarak da, şiddete maruz kalan kişi olarak da çıkabilir. Bu yüzden kısa vadede kadını eğitmek, hakları olduğunu göstermek iyi bir eylem planı olsa da asla yeterli değildir. Şiddet gördüğü için sadece kadının eğitilmesi sorunu çözmeyecektir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için erkeklerin eğitilmesi kadınların eğitilmesi kadar önemli.”

Tedavi şart!

Kadının şiddet karşısında çaresiz olmadığını bilmesini ve haklarının farkında olmasının onu şiddetten koruyucu bir kalkan vazifesi görebildiğini açıklayan Psikolog Zeynep Kaya, şu uzman tavsiyesinde de bulundu: “Şiddet uygulayan kişinin öfkesini kontrol etmesini öğrenmesi için ilaçlı ya da psikoterapiyle tedavi edilmesi gerekebilir. Bazı durumlarda çift terapisinin de yararlarını görebiliyoruz. Bütün bunların yanı sıra şiddetin toplumsal bir sağlık sorunu olduğundan bahsediyorsak kadının tek başına aldığı önlemeler yeterli olmayabilir. Toplum olarak bilinçlenmek ve yasalarla kadınların haklarını güvence altına almak şart.”


İlgili yazılar

Cinsiyetçi şakalaşmalar kadına şiddeti körüklüyor

Evli Kadına Kocası Cinsel Saldırı Suçu İşleyebilir mi?

Kadına Şiddet Hukuken Nasıl Önlenir?


Biz maço kültürünü onayladıkça şiddet sürer!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.