Brexit tartışması bugün sonlanabilir. Avrupa Birliği’nden ayrılmak isteyen İngiltere’nin, üyeliğinin devam edebilmesi için AB’ye sunduğu 4 maddelik reform şartının görüşüldüğü toplantı bugün sonuçlanacak. Küresel piyasalarda ise olası bir ayrılma senaryosunun Avrupa Birliği ve İngiltere ekonomisini nasıl etkileyeceği tartışılıyor.
Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, alınacak kararın olası etkilerini “AB-İngiltere Raporunda değerlendirdi.
Avrupa Birliği – İngiltere Raporu
Amerika Merkez Bankasının (FED) geçtiğimiz yılın Aralık ayından faiz artışına yönelmesi sonrası, gözler İngiltere Merkez Bankasına (BOE) çevrilmişti. BOE, FED’den sonra G7 ülkeleri arasında faiz artışına en yakın ülke olarak görülüyordu. Ancak, yavaşlayan İngiltere ekonomisi, ücretlerin istenilen düzeyde artmaması ve belki de en önemlisi olarak görebileceğimiz Brexit tartışması (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden Çıkışı) faiz artışı sürecini olumsuz etkileyebilir.
Yıl sonuna kadar faiz artışı beklenmiyor
İngiltere ekonomisinin geçtiğimiz yıla göre belirgin şekilde yavaşlaması, enflasyon oranının yeniden deflasyon bölgesine yaklaşıyor olması BOE üyelerinin faiz artışına yönelik beklentilerini olumsuz etkilemişti. BOE’nin Ocak ayında gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarına ve enflasyon raporuna baktığımızda, enflasyon ve büyüme rakamları tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiğini görmüştük. Aynı zamanda BOE başkanı Mark Carney, faiz artışı sürecinin başlayabilmesi için ücret artışının kabul edilebilir düzeyde olması gerektiğini ifade etmişti. Son açıklanan işsizlik rakamlarında, ücret artışının net bir şekilde yavaşladığını gördük. Enflasyon raporunun ayrıntılarında yıl sonuna kadar faiz artışının olmayabileceğine yönelik beklentiler dikkat
İngilizlerin yüzde 49’u AB’den ayrılmaya sıcak bakıyor
Faiz artışına yönelik beklentiler azalmaya devam ederken, İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılıp ayrılmayacağına yönelik tartışmalar piyasaların gündemini uzun bir süre meşgul edebilir. Yayımlanan son anketlere baktığımızda İngiltere halkının % 51’i Avrupa Birliğinde kalmaya yönelik oy kullanırken, % 49’u ayrılmaya sıcak bakıyor. Bugünkü toplantının sonucunda anlaşmaya varılamazsa Haziran ayında İngiltere referanduma gitmek isteyecek. Böyle bir senaryonun gerçek olması halinde, daha öncesinde Yunanistan krizinde olduğu gibi Avrupa Birliğinin geleceği sorgulanabilecektir. Ancak, Cameron Avrupa Birliği’nden istenilen şartlar sağlanması halinde ayrılmaya sıcak bakmıyor. Avrupa Birliği ile İngiltere arasındaki ticari ilişkileri incelediğimizde, her iki tarafın da birbirinden önemli kazançlar elde ettiğini görüyoruz. İngiltere ürünlerinin % 51,4’nü Avrupa Birliğine ihraç ederken, Avrupa Birliği ürünlerin % 6,6’sını İngiltere’ye ihraç ediyor. Özellikle Almanya’nın İngiltere’nin önemli bir ticari partneri olduğunu görüyoruz. İngiltere’nin bölgeden ayrılmasının ticari dengelere zarar verebileceğini söyleyebiliriz. Bu durum İngiltere ekonomisi için olumlu olmayacaktır. Çünkü İngiltere Avrupa Birliği üyelerine sağlanan tarif ve gümrük vergisi indirimlerinden yararlanamayacak. Bugün yapılacak olan görüşmede Avrupa Birliği İngiltere’ye ticaret, bütçe, regülasyon ve göçmenlik konusunda hazırlanan reformlarını sunacak. İngiltere’nin bu teklifleri kabul etmesi beklenmiyor. Bu yüzden önümüzdeki süreçte Brexit daha çok konuşulacak, ancak İngiltere’nin bölgeden ayrılması halinde kazanan tarafın olmayacağını görebiliyoruz.
Brexit nedir?
Brexit, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını ifade ediyor. Brexit, “Britain” (Britanya) ve “exit” (çıkış) sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor.
Brexit nasıl gerçekleşecek?
İngiltere’de iktidardaki Muhafazakâr Parti, ülkenin 1973 yılından bu yana yürüttüğü AB üyeliğini 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürmek istiyor. 2015 Mayıs ayında yapılan genel seçim sonunda tek başına iktidar olan David Cameron liderliğindeki Muhafazakâr Parti, ülkenin AB üyeliğini referanduma götürmeden önce birlikle yeniden müzakereler yürütüyor. Referandumdan evet çıkması halinde İngiltere’nin AB üyeliği sona erecek.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden talepleri neler?
AB’de belli başlı dört alanda yeniden düzenlemeye gidilmesini isteyen Cameron’ın taleplerinin başında AB ülkelerinden İngiltere’ye gelen göçmenler geliyor. David Cameron, göçmenlerin devlet yardımlarından yararlanmalarının önünün kesilmesi ve İngiltere’de en az 4 yıl yaşama koşulunun getirilmesi gerektiğini savunuyor. Cameron, yalnızca taleplerinin karşılanması halinde AB üyeliğinden yana tavır alacağını belirtiyor. AB üyesi diğer ülkeler Londra’nın talebine karşı çıkıyor.
İlgili yazılar
Finansal hizmetlerde Türkiye ve Birleşik Krallık işbirliği
Bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir
Bir ekonomik kriz hikayesi: Büyük açık